Şair Zeynep Arkan’ın Sakarya’da Büyükşehir Belediyesi bünyesinde düzenlediği ve 15 şairin konuk olduğu ‘Şairlerle Şiir Söyleşileri’ programı, Söyleşerek Şiire Varmak isimli kitapta toplandı. Kitapta yer verilen şairler ise şöyle: Ali Ayçil, Hayriye Ünal, Bülent Parlak, Alper Gencer, Ercan Yılmaz, Atakan Yavuz, Ahmet Sarı, Yağız Gönüler, Sevgi Yerlioğlu, Fatma Şengil Süzer, Ahmet Murat, Hüseyin Karacalar, Hüseyin Akın, Osman Özbahçe ve Serdar Kacır. Suavi Kemal Yazgıç, kitap hakkında Zeynek Arkan ile konuştu.

Söyleşerek Şiire Varmak nasıl doğdu?

Söyleşerek Şiire Varmak, daha evvel yaptığım şiir akademisi çalışmalarının ikinci aşaması aslında. İlkin Modern Şiir Deneyleri başlığıyla, şiir adına ortaya atılan tüm yenilik iddialarını incelemiştik. İkinci dönemde aynı ekiple İkinci Yeni şairlerini mercek altına aldık.  İkinci Yeni şairlerini konuşurken bazı şair konuklarımız oldu, onların da görüşlerini aldığımız dersler çok daha ilginç geçiyordu. Buradaki enerjiyi düşününce “Biyografik söyleşiler yapmalıyım” dedim. Söyleşi fikri böyle doğdu. Ses kaydı aldığımız söyleşileri çözerek kitap yapma fikri ise gelen taleplerle daha da netlik kazanmış oldu. Çok da içime sindi kitabı okuyunca, bu konuşmaların kalıcı hale gelmesinden mutlu oldum.

Programda/kitapta yer alan şairler nasıl seçildi?

Programa davet edeceğim isimlerin özellikle bir dergi adına konuşabilecek editör veya o dergide ürün yayımlayan biri olmasını tercih ettim. Ona göre bir düzenleme yaptım. Bunun sebebi özellikle o şairin hala üretiyor olması ve geldiği noktayı tanımlıyor olmasıydı. Hafta sayısı belliydi, bu sebeple çağıramadığım isimler de oldu. Seçtiğim isimler uygun oldukları ölçüde kabul edip geldiler sağ olsunlar. Vakit bulamayıp gelemeyenler de oldu. Her davet ettiğim kişi gelemedi maalesef. Fakat gelenlerle çok verimli programlar oldu.

Bir şairi tanımak bizi şiirini anlamaya ne kadar yaklaştırır?

Bir şairi tanımak, onun şiirle temas etme serüvenini bilmek bizi onun şiirine daha çok nüfuz etme imkânı verecektir. Birçok şairin bilmediğimiz taraflarını keşfettik, şiirle kurdukları ilişkiye şahitlik etmek çok güzeldi. Ayrıca çoğu öğrenci veya öğretmen olan arkadaşlar misafir şairlerimizin şiirlerini seçip programlarda okudular. Bu şiirler üzerine konuşma imkânı da bulduk. Şiirini sevdikleri şairi yakından tanımanın pozitif etkiler açığa çıkardığına şahit oldum.   

Bu söyleşilerin sizi en çok etkileyen yönü hangisi?

Bu söyleşilerde konuştuğum şairlerle ruhdaş olduğumu hissedip mutlu olmuştum. Çocukluğumuzun, şiire sığınma biçimimizin ne kadar benzer olduğunu görüp sevinmiştim. Yakından veya uzaktan tanıdığım isimlerle konuştukça bilmediğim pek çok özelliklerini gördüm. Hatta şairlik enerjilerini de çok hissettim. Böyle bir görme biçimi kazandırdı bana bu söyleşiler.

Kitapta özellikle olmasını istediğin ama yer veremediğin şairler kimler?

Taşrada dergi çıkarıp şiir üretiminde önemli yere sahip isimler vardı aklımda ama hepsi için program formatı yetmedi. Başka bir format düşünüyordum, uygulamak kısmet olur mu bilemiyorum. Bir de sadece tek kitabı olan şairleri de konuk etmeyi düşünmüştüm. Genç kuşaktan, fanzin ve dergi çalışmaları yapan kişilerle de konuşmayı isterdim.

İlk iki şiir kitabının arasında dokuz yıl vardı. "Geç kalmak benim hayatımın metaforudur" demiştin hatta. Üçüncü şiir kitabın için de çok bekleyecek miyiz?

Açıkçası zihnimde böyle bir zaman kavramı yok. Birileri bekliyor kitap yayımlamalıyım gibi vazife duygusuyla da yaklaşmıyorum şiire. Çünkü şiir yazarken sahici duyguların birikimiyle yazıyorum. Bu yüzden az yazan bir şairim. Umarım çok beklemeyiz.

Röportaj: Suavi Kemal Yazgıç