Prof. Dr. Teoman Duralı ile muhayyel bir söyleşi

Ahmet Bülbül, Teoman Duralı’nın farklı kitaplarındaki cümlelerine sorular üreterek harika bir muhayyel söyleşi kurgulamış.

Prof. Dr. Teoman Duralı ile muhayyel bir söyleşi

Üstad ahlakın iki temel dayanağı nedir?

Ahlâkın iki temel dayanağından biri, Ahde vefa, yani, Allah korkusudur. Öbürüyse, Allah’ın rahmetinden ümidin kesilmemesidir.

Ümit nedir? Nasıl bir süreç izler?

Ümit’, ‘hayat’tır. ‘Ümit’, devam ettiği sürece ‘yaşanır’. ‘Ümid’in kesildiği yerde ‘tragedya’, giderek ‘saçmalık’, sonundaysa, ‘intihar’ baş gösterir.

Görünene niçin kanılır?

Görünene kanmak, ‘sağduyu’ gereğidir; ‘aklıselim’ değil.

Size göre ideal hayat için neler gerekir?

İyi dostlar, iyi kitaplar ve bir de huzurlu bir vicdan; işte ideal hayat!

Konuşma dilinin yazı dili olarak kullanılması neye benzer?

Konuştuğunu, yazı dili olarak kullanmak, tıpkı birinin sokakta geceliği veya pijamasıyla dolaşması gibidir.

Tarih nedir?

Tarih, toplumun benliğine ilişkin bilinci, dolayısıyla kimliğidir. Geçmişini topyekûn unutmuş insan, hafızasını yitirmiştir.

Tanrısızlık çukuruna düşmüşün durumu neye benzer?

Öksüz kalmış çocuk ne ise ‘Tanrısızlık’ çukuruna düşmüş kişinin durumu da odur.

Vahyi unutan toplumlarda eğitimin durumu nasıldır?

Vahyi çarpıtan, kirleten yahut toptan unutan toplumların eğitim düzeni de iflas etmiştir. Eğitimi iflas etmiş toplumlardan ahlâklı kişilerin çıkması neredeyse mucize kabilindedir.

Felsefe-bilime bakışımız nasıl olmalıdır?

Hayatımızı dayadığımız, sırtımızı verdiğimiz temel inançlar felsefe-bilimde aranmaz, aranmamalıdır. Zira felsefe-bilim yaşatmaz; hayati ihtiyaçları karşılamak üzere oluşturulmaz. Sadece merakı tatmin, bilgi edinmeğe yöneliktir.

Ümmet nedir?

• Anne kucağından çıkıp gelişen toplum ‘ümmet’ tir. Yaradan’ının nefesini taşıyan insanın hayatı Mukaddestir.

Vicdanı neye benzetebiliriz?

Vicdan kabloya benzetilirse bir ucu akla, öbürü de gönle bağlanmıştır.

Din fenerinin nuru soluklaştı mı ne olur?

Din fenerinin nuru soluklaştı mı kaptan ahlak, hayat gemisinin yolunu tayin edemez, kayalara bindirir.

İnsan ne yapmak zorundadır?

Zira insan, durmadan tercihlerde bulunup karar vererek varoluşunu kurmak, inşa etmek zorundadır. Yaradan tam da karar mevkiindeki insanın imdadına koşar.

İnsan karar vermek zorunda mıdır?

Karar vermekten kurtulamamak, hür olmağa hüküm giymektir.

Ümitvar mısınız?

Ben iman etmiş bir kişi olarak ümidin insanıyım.

Ümitsizlik konusuna bakışınız nasıldır?

Şirk koşmak kadar ümitsizlik de onulmaz bir günahtır.

Umudu canlı tutmak nasıl olur?

Var olmanın sonsuzluğuna iman etmek, umudu her an canlı tutmaktır. Umudunu asla yitirmeyense, âşıktır. (Âşık olan da gönül adamıdır)

Nitelikli düşünme özgürlüğüne ne zarar vermiştir?

• Yazmayı bırakın da okumaya zihince mecali kalmamış toplumun nitelikli düşünme özgürlüğüne cep telefonu ile internet uyuşturucuları tüy dikmişlerdir.

İslam’a yapılabilecek en büyük kötülük nedir?

Haddizatında, İslâm’a, dolayısıyla da insanlığa yapılabilecek en büyük kötülük, onun, siyasî ile iktisadî maksatlar uğruna suistimal edilmesidir.

Bilge kişide hangi zaaflar olmamalıdır?

Bilge, şu dört zaaftan tamamıyla masum olan kişidir: İzzet-i nefs, peşin hüküm, inat ile bencillik

Hangi şüphe kuşkuya dönüşür?

Aklın sıkı dizginlerinden boşanıp da nefsin pençelerine düşmüş, duyguların hakimiyetine geçmiş şüphe, kuşkuya dönüşür.

Dünyada yoksulluk mu olağandır refah mı?

Dünya çapında yoksulluk, olağan; refah ise, istisnai durumdur. İktisatça aşırı dengesizlik çağımızın yapısal özelliğidir.

Çağımızda en fazla ihtiyaç duyduğumuz olay nedir?

Çağımızda en fazla ihtiyaç duyduğumuz olay, felsefe-bilimdir. Zira felsefe-biliminiz yoksa teori üretemezsiniz. Teori üretemeyen bir kültür, güz yeline kapılmış yaprak misali oradan oraya savrulur durur; habire kendine yabancı olan kültür değerleri arasında bocalar. Sonuçta kimlik bunalımına düşer ve kargaşada boğulur gider.

Hayatta başarılabilecek en zor iş nedir?

Hayatta başarılabilecek en zor iş, sahih niyetin, uyanıkken de hatta uykudayken de her dem muhafazasıdır. Bunu gerçekleştirebilen, bükülmez bir iradenin malikidir.

Edebileşmişlik neyin göstergesidir?

Edebileşmişlik, bir dilin gelişmişliğini gösterir.

Meselelere nasıl yaklaşılır?

“Bu ne(dir)?” sorumuza, “bu masa(dır)” dendiğinde, verilen ‘cevap’tır. Oysa kavramın anlamı sorulduğunda, getirilecek olan, ‘mesele’ye yahut ‘sorun’a cevap değil ‘çare’dir, ‘çözüm’dür. Öyleyse ‘mesele’ler, ‘cevap’landırılamaz, onlara ‘çare’ getirilir.

Bekârlık neyin sultanlığıdır?

Bekârlık sultanlıktır, denegelmiştir. Neyin sultanlığı? Sorumsuzluğun.

Yeryüzünde insan ulu bir hareket başlatabilecek mi?

• Yeryüzümüzün bir yerlerinde insan er yahut geç ayaklanacak, başkaldıracaktır. Bu ulu hareketin başınaysa, Allah’ın Kendi Rabb, Rahman ile Rahîm vasıflarını kendisine bahşettiği ve her birimizin ilk aslî beşiği olan Rahmin taşıyıcısı ve esas eğiticimiz, terbiyecimiz ‘mürebbiye’ -kadın- çekecek.

Ziyonculuk öğretisi nedir?

Yahudiliğin şartlarını, özelliklerini, malî, iktisadî, siyasî ve coğrafî çıkarları ile amaçlarını ve nihâyet Kudüs merkez olmak üzre, Filistin’e yerleşme ülküsünü her daim nesiller boyu diri tutmak cehd-ü gayretini öngören öğreti ‘Ziyonculuk’tur.

Merak nasıl bir tutkudur? Hayranlıkla nasıl bir ilgisi vardır?

Merak müthiş bir tutkudur. Merakın ucunda ve kaynağında hayranlık vardır. Hayran olan tek varlık insandır. İnsanın dışında hiçbir canlının hayranlık duyma yetisi yoktur. Hayranlık hayretle karışık şaşma demektir. Hayranlık duyduğun olayı çözmeye yönelik bir girişimde bulunuyorsun. İşte merak da budur, seni o girişime iten itkidir, iten güdüdür, onu durduramıyorsun ve onu duymayan insana da bunu anlatamıyorsun. Bu sadece fizikte, keşifte vs. değil, mesela sanatta, müzikte, şiirde vardır.

Ahlakın insan üzerindeki etkisi nasıldır?

Bir kimsenin davranmasını, hâl ile hareketlerini, tavır ile tutumlarını belirleyen ‘ahlak’ıdır.

“Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sözü doğru değil midir?

Kendi aramızda söylediğimiz “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sözü kadar büyük bir yalan görmedim. Hep Türkleri yıkan başka Türkler olmuştur.

Maneviyatı çökmüş, özsaygısını yitirmiş kimse hangi kabiliyetini yitirir?

Maneviyatı çökmüş, özsaygısını yitirmiş kimsenin, değerlendirme ile anlam atfetme kabiliyeti de kalmaz.

İnsanın dilinin sınırları nedir?

Bir kimsenin duyup düşünme seviyesi neyse, dilinin sınırları da üç aşağı beş yukarı odur. İster birey ister toplum düzleminde mütalaa edilsin ‘insan’ın şu halde ufkunu dili çizer.

Bildiklerimizle ilgili ne söylersiniz?

‘Yaşanan’ geçmiştedir. Bu bakımdan bildiklerimiz yaşanmışlıklar hazinesinde, yani hafızada saklıdır. ‘Bilgi’ye saygılıysak, ‘geçmiş’e hürmet göstermeliyiz.

Kadın ve erkeğin konumu hakkında neler söylersiniz?

Kadın, yaşamayı yenileyen, soyu sürdüren, kısacası, doğuran, yetiştirip eğiten varlık vasfıyla insan topluluklarının cevheri olmuştur. O ve evlâdı hayatın merkezindedir. Erkeğe gelince; koruyucu, kollayıcı unsurdur. Adeta arızîdir.

İnsanı eşsiz kılan husus nedir?

‘Soru’nun annesi, ‘merak’; yavrusuysa, ‘bilgi’dir. Nihayet insanı eşsiz, biricik kılan merak edip soruyor olmasıdır.

İnsan zor durumda kalınca ne yapar?

Atlas denizine çıktıktan sonra yakalandığınız fırtınalar da istediğiniz kadar ateist, deist, bilmem ne olun, takla atarak Allah’a sığınıyorsunuz.

Sevgi’ye bakışınız nedir?

‘Sevgi’, ben’in, kendini ben olmayana katıp karıştırma çabasıdır.

Çağdaş medeniyetin sevgiye bakışı nasıldır?

Çağdaş medeniyette mahvedilmiş değerlerin başında ‘sevgi’ gelmektedir. En zor ulaşılabilinir üstün manevi değerler olan ‘sevgi’ ile ‘aşk’, sermayeci şehvet tacirlerinin ayağa düşürdükleri metâdır artık.

Herkes neden sorumludur?

Herkes, inancının sahihliği ile salihliğinden kendisi sorumludur.

Amerika’nın dünya kültürü üzerindeki etkisi nasıldır?

Dünya Amerika’ya bakarak giyiniyor, soyunuyor; reklam ile sinema sanayileri; yazılı ile görsel basın; caddeler ile meydanlardaki yazılı, çizili, resimli ilânlar, alttan alta, üstten üste, doğrudan yahut dolaylı yoldan habire İngiliz-Yahudi taleplerini, zorlamaları ile dayatmalarını Amerikan nüshasıyla Stockholm’den Singapur’a, Rio de Janeiro’dan Yokohamaya bütün bir insanlığa yumuşakça yedirmeğe çalışmaktadırlar.

Tutarlı düşünebilen kişi nasıl bir bireydir?

Tutarlı düşünebilen kişi, yargılarına hırslarını, heyecanlarını, tutkularını, yalpalamaları ile duygusallıklarını karıştırmaktan uzak duran bireydir.

Umudun sizin bakış açınıza göre önemi nedir?

Hafızadan da üstün bir şey var o da, umuttur. Ancak umutla ateşlenmiş bir hafıza kutsal zikirleri hatırlar. Mutlak Varlığın, gönlümüzde ışıyan temsili, umuttur.

Sefillikle sefihlik arasında bir ilgi var mıdır?

Nerede sefilliğe rastgelinirse, orada sefihlikle de karşılaşmak mukadderdir.

Hz. Peygamber nasıl bir liderdi?

Genellikle sanılanın tersine, Hz. Peygamber, edilgin bir alıcı-aktarıcı olmayıp son derece etkin bir yorumcu ve uygulayıcıdır.

Geçmişine ilişkin görüş edinmiş millet ne elde eder?

• Geçmişine ilişkin görüş edinmiş millet, maddi ile manevi gücünü ve takatini, böylelikle de kimliğini anlayıp kendisini açıklamak imkanını elde eder.

Bilgelikle ilgili ne söylersiniz?

İmdi felsefenin tersine, bilgelik yapılmaz, yaşanır ancak.

Müslüman toplumların mevcut durumlarıyla ilgili önemli bir sorunuz var okuyucularımızla paylaşır mısınız?

Geçmişte ve günümüzde bir takım Müslüman toplumlar, anlatmaya çalıştığımız esrarlara aykırı yaşayıp davranıyorlarsa, suç kimdedir? İslam’ın bizzat kendisi mi yoksa, tıpkı hasımları gibi dinlerini doğru düzgün anlayıp anlamlandıramamış inananların mı?

Maneviyatı çökmüş kimsenin hangi kabiliyeti kalmaz?

Maneviyatı çökmüş, özsaygısını yitirmiş kimsenin, değerlendirme ile anlam atfetme kabiliyeti de kalmaz.

Bilinçlenme neyi gerektirir?

Bilinçlenme, ağır meşakkatli eğitimi gerektirir. Kolaylıklar, bedeni ve onun yöneticisi yönlendiricisi olan nefsi rahatlatır. Beden ile nefsin rahatlaması, kişiyi, ruhça, gevşetir. Bundan dolayı ruhu dayanıklı kılmak, bedeni kavileştirmekten geçer. Zorlu, hatta acıklı tecrübeler, sezgi melekesini bileyerek duyguca insanı derinleştirirler.

Akıllı insan kimdir?

Akıllı insan, uzun vadeli düşünen insandır.

Ahlak nasıl bir olgudur?

Oysa ahlâk biçimseldir. Malzemesini nereden alır? Dinden alır, ahlâk malzemesini dinden alır. Neden? Çünkü dinle hayat iç içedir.

Birilerinin Arap düşmanlığı neden ileri gelmektedir?

Arap düşmanlığı Müslüman düşmanlığından ileri gelir. Müslümanlığa taş atmaya korkanlar Araba yüklenir.

Tek tek bilimler sınırları içinde kaldıkça neden yoksun kalıyorlar?

Tek tek bilimler sınırları içinde kaldıkça, kendi belirli sorunları dışında kalanlara çözüm arayacak imkân ile vakitten yoksundurlar.

İnsanoğlu neden etkilenir?

İnsanoğlu sorgular ve çevresi ile kurduğu ilişkilerden, aldığı eğitiminden, okuduğu kitaplardan, seyrettiği filmlerden, dinlediği müziklerden, gördüğü yerlerden etkilenir.

Ümitle ilgili neler söylersiniz?

Ümit, hayattır. Ümit, devam ettiği sürece yaşanır. Ümidin kesildiği yerde tragedya, giderek saçmalık, sonundaysa, intihar baş gösterir.

Müslümanlık neyi belirler?

Müslümanlık, bireyin olduğu kadar, toplumun da yaşama tavrı ile üslubunu tümüyle belirler. Bundan ötürü, Müslümanlaşmış toplumların özellikleri arasındaki farkların zamanla en aza indiği bir tarihî gerçekliktir

Yaşanmışlıklar hayatımıza nasıl etki eder?

Yaşanmışlıklar, çabamızla hâfızaya kaydolur; zihinde işlenerek hayata astar olurlar

Görenek ve gelenek arasında nasıl bir irtibat vardır?

Ağızdan kulağa, özellikle de görme yoluyla nesilden nesile aktarıla gelen görenekler, gelenekleşirler. Görenekler, şu halde, toplumu meydana getiren bireyleri yatay düzlemde birbirleriyle irtibatlandırırken, gelenekler, nesilleri dikey çizgide birbirlerine bağlarlar. Her iki boyutta iletilenlerse, değerlerdir.

Medeni yaşayışın teminatı nedir?

Medenî yaşayışın teminatı devlettir. Türkün de birinci hasleti, devlet kuruculuğudur. Devletini kurmadan, tarihte, milletini oluşturamamıştır.

Size göre kim ölüdür?

Geçmişini unutan birey ile tarihinden kopan toplum, “beşer” olarak yaşasa bile, “insanlık” bağlamında, artık, ölüdür.

İnanç neyi engeller?

İnanç, insanın tevazu sınırlarının dışına çıkmasını engeller.

Dili diri kılan nedir?

Dili diri kılan, onu yaşayan ve yaşatan halk ile onunla iş gören onun emekçileridir.

İngiliz-Yahudi medeniyetinin rakibi nedir?

Geçmişte olduğu gibi, şimdilerde de İngiliz-Yahudi medeniyetinin tek bilkuvve rakibi ile hasmı İslam Medeniyetidir.

Fuhuş ile zina toplumda nasıl bir etki yapıyor?

Fuhuş ile zina, bireyin günümüzde son toplumsal dayanağı ile sığınağı olan aile kurumunu yıpratıp aşındırmakta; sonunda da çökertmektedir.

Çinliler birine beddua edeceklerinde ne diyorlarmış?

Çinliler birine beddua edeceklerinde “olağanüstü dönemlerde yaşayasın” derlermiş.

Kim iyidir?

Ancak halis bilgiyle donatılmış kişi, iyidir, adildir. Böyle biri, maddi ve manevî imkânlarını müdriktir; sonuçta görev alanlarını bilir.

Bilginizin kaynağı nedir?

Bilgimin yüzde yetmişi tecrübe, yüzde otuzu okumaya dayanır.

Düşünme nedir?

Düşünme hayattır.

Müslüman Türk gücünü nereden almıştır?

Müslüman Türk, savaşma gücü ile kabiliyetini hep İslam’dan almıştır.

İngiltere’nin nasıl bir taktiği var?

İngiltere herkese dindışı devlet yönetim tarzını tavsiye ederken kendisi din devleti kalmağa özen göstermiştir.

Öksüz kalmış çocuğun durumu neye benzer?

Öksüz kalmış çocuk neyse, ‘Tanrısızlık’ çukuruna düşmüş kişinin durumu da odur

Son olarak kültürle ilgili ne söylersiniz?

Kültürü harap olmuş bir toplumun, maddi direnci de kırılır!

Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı kimdir?

Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı, 1947’de Zonguldak’ın Kozluk ilçesinde dünyaya geldi.

• İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden 1973’te mezun olan Duralı, 1975’te mezun olduğu bölümde asistan olarak göreve başladı. Teoman Duralı, 1978’de NATO bursuyla Paris’te biyoteknoloji seminerlerine katıldı ve biyoloji felsefesi üzerine yazdığı çeşitli tezlerle 1988’de profesör oldu.

• Duralı, 1999 yılında İstanbul Üniversitesi Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı oldu.

• Felsefe bölümünü kurduğu Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde 2009- 2015 arasında dekanlık yapan Teoman Duralı, Kutadgu Bilig dergisinin genel yönetmenliğini üstlendi.

• Teoman Duralı, son olarak TRT 2 ekranlarında seyirciyle buluşan “Felsefe Söyleşileri” programını yapıyordu.

• Prof. Dr. Teoman Duralı, 2000 yılında “Çağdaş Küresel Medeniyet” adlı çalışmasıyla Türkiye Yazarlar Birliği İnceleme Ödülüne değer görüldü.

• 6 Aralık 2021 tarihinde vefat etti.

Ahmet Bülbül

İktibas Çizgisi dergisi, Sayı: 466/68

YORUM EKLE