NASA’nın Mars projesine tepki olarak yazılan kitap: Mars’ta Bir Müslüman

Mehmet Ali Yazan: “NASA’nın Mars projesi hakkında bir açıklamasını okudum. Mars’a ilk gönderilecek grup arasında Müslüman yer almayacağı ve Mars’ta ibadethaneye yer verilmeyeceği bildiriliyordu. Ben de bunu bir ayırımcılık olarak algılayıp, hikâyemi bu haber üzerine kurgulamaya karar verdim.”

NASA’nın Mars projesine tepki olarak yazılan kitap: Mars’ta Bir Müslüman

Mars’ta Bir Müslüman kitabının yazarı Mehmet Ali Yazan ile çocuk yazarlığını konuştuk. Yazan, “Çocuk ve gençlerin hem bilimi hem de kendi kültürlerini bir arada öğrenebilecekleri özel kitaplar hazırlanabilir. Bu kitaplarda bizim millet olarak geçmişimizdeki bilimsel başarılarımız belli bir sadelikte aktarılabilir. Ayrıca modern yazarların önemli eserleri gene sadeleştirilerek ve belli bir miktar devlet desteğiyle çocuk ve gençlerimizin istifadesine sunulabilir.” diyor.

Yazı yazmaya ne zaman başladınız?

Öncelikle bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Yazı yazmaya 2014 yılında başladım.

Çocukların okuyacağı kitapları yazmak önemli bir sorumluluk. Yazı yazarken nelere dikkat ediyorsunuz?

Hikâye ya da roman yazarken dikkat edilmesi gereken birçok nokta var. Bunları edebi ve kültürel olarak iki ana başlığa ayırmak mümkün. Edebi kısmı anlatılan öykünün gramer kurallarına uygun olması, okurun ilgisini çekecek şekilde anlatılması, akıcı olması vb. şekillerde özetlenebilir. Bunlar bir öykünün okurun beğenisini kazanması için olmazsa olmaz şartlarıdır. Kültürel yönü ise öykünün hitap edeceği kesimin yaşam tarzı, değer yargıları, inançları ve düşünce şeklinin göz önünde bulundurularak yazılması olarak ele alınabilir. Ben eserlerimi yazarken bütün bu saydığım kurallara azami derecede dikkat etmeye çalışıyorum.

 Mars’ta Bir Müslüman kitabının konusunu nasıl seçtiniz?

Mars’ta Bir Müslüman kitabımın konusunu seçmem aslında tamamen tesadüf eseri oldu. Kısa bir bilimkurgu hikâyesi yazmaya karar verdiğimde bilgisayarımın başına oturdum ve internette bana konu olabilecek şeyleri araştırmaya başladım. Bu arada bir Türk haber sitesinde NASA’nın Mars projesi hakkında bir açıklamasını okudum. Bu açıklamada Mars’a ilk gönderilecek grup arasında Müslüman yer almayacağı ve Mars’ta ibadethaneye yer verilmeyeceği bildiriliyordu. Ben de bunu bir ayırımcılık olarak algılayıp, hikâyemi bu haber üzerine kurgulamaya karar verdim. Aslında Mars’ta Bir Müslüman şu anda piyasada bulunan tek eserim değil. Uzay Otelinde Cinayet adlı kısa bir bilimkurgu-polisiye hikâyem daha e-kitap olarak idefix.com. ve dr.com’da satışta. Bu hikâyemde de 2070’li yıllarda Dünya’nın çevresinde yörüngede dönmekte olan lüks bir uzay otelinde işlenen bir cinayeti konu aldım. Meşhur bir kişi otelde bir cinayete kurban gidiyor ve Birleşmiş Milletler Uzay Polisi bölümünden Harry Mortimer ve yardımcısı Scott Yevensen bu olayı çözmekle görevlendiriliyorlar. İki dedektif olayı çözmek için Uzay oteline gidiyor ve araştırmalarını burada sürdürüyorlar. Bu hikâyemin İngilizce versiyonu olan Murder at the Space Hotel’de şu anda amazon.com’un dünya çapındaki sitelerinde satışta. (amazon.com.tr buna dâhil değil çünkü bu hikâye çıktığında Amazon Türkiye henüz faaliyete geçmemişti.)

Türkiye’deki çocuk yazarlığını ve çocuk kitaplarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçmişe nazaran bu konuda büyük gelişmeler yaşandığı kesin. Ancak hem özel sektör olarak hem de devlet olarak yapılması gereken çok şey olduğu kanaatindeyim. Bence devletin ilk yapması gereken şey tüm kitaplardan KDV uygulamasını derhal kaldırmak olacaktır. Böylece fiyatların düşmesi sağlanacak ve okur sayısında bir artış yaşanacaktır.

Bununla birlikte çocuk kitapları konusunda devlet ve özel sektör iş birliği yaparak tüm ülkede çok güzel gelişmelere imza atabilir. Mesela çocuk ve gençlerin hem bilimi hem de kendi kültürlerini bir arada öğrenebilecekleri özel kitaplar hazırlanabilir. Bu kitaplarda bizim millet olarak geçmişimizdeki bilimsel başarılarımız belli bir sadelikte aktarılabilir. Ayrıca modern yazarların önemli eserleri gene sadeleştirilerek ve belli bir miktar devlet desteğiyle çocuk ve gençlerimizin istifadesine sunulabilir. Böylece günümüz edebiyatını güncel olarak takip etmeleri sağlanabilir.

Masanızda bekleyen yeni bir kitabınız var mı?

Evet, var. Şu anda basıma girmiş ve çok kısa bir süre içinde piyasada olmasını beklediğim M.S.2079 adlı bir bilimkurgu romanım bulunuyor. Bu kitap da gene yukarıda bahsettiğim Uzay Otelinde Cinayet adlı hikâyemle aynı konu paralelinde, fakat roman boyutunda olan bir eser. Kahramanlar gene Mortimer ve Yvensen. Ancak bu sefer bir robot tarafından yeni iskâna ve madenciliğe açılmış bulunan Icarus B’de işlenen bir cinayeti soruşturmak üzere Dünya’dan 4,5 ışık yılı uzakta bulunan bu gezegene ışıktan hızlı bir seyahat gerçekleştiriyorlar. Burada iki noktanın altını çizmek istiyorum. Birincisi insanların bir süre evvel ışıktan hızlı seyahat etmek için uzayda sıçrama yapmayı mümkün kılan bir teknoloji geliştirmiş olması ve bunun için “Bitronyum” adlı özel bir elementten faydalanmaları. İkincisi de robotların hayatımıza artık geri dönülemez bir şekilde girmiş oldukları ve Dünya’nın en büyük bilimkurgu yazarlarından olan Isaac Asimov tarafından ortaya atılan “Üç robot Yasasının” kitapta geçen zaman diliminde üretilen tüm robotların zihnine daha üretim aşamasındayken sıkı bir şekilde yerleştirilmeleridir. Bilmeyenler için “Üç Robot Yasası”nı aşağıda tekrarlıyorum:

Birinci Yasa: Bir robot, bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.

İkinci Yasa: Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.

Üçüncü Yasa: Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir.

Bu romanım haricinde bir romanım daha var, 2019 yılında basılmasını beklediğim. O da bilimkurgu tipinde ancak bu sefer polisiye ağırlıklı değil, space-opera diye nitelendirilen uzay macerası niteliğindedir. Ancak bu romanım İngilizce olarak ve CEO’su meşhur ABD’li sanatçı Bill Cosby’nin yeğeni olan Braxton A. Cosby olan ABD’li yayıncı Cosby Media Productions tarafından basılacak. Kitabın tüm Dünya dillerindeki haklarını bu firmaya sattığım için Türkçe olarak basılıp basılmayacağı henüz netleşmedi. İsmi “The Legendary Civilization” konusu ise 2030’lu yıllarda bir göktaşı madenciliği ve Mars ortak seferi sırasında NASA astronotlarının efsanevi Agarta-Nibiru uygarlığının temsilcileriyle karşılaşmaları ve bunun üzerine gelişen olaylar.  Konu ilerledikçe işin içine 3. Dünya Savaşı ve Dünya’ya düşman olan ve binlerce ışık yılı ötede bulunan Von isimli uygarlıkta karışıyor. Umarım bu kitabım da en kısa zamanda Türkiye’de Türkçe olarak basılır.

Bir başucu kitabınız var mı? Varsa okurlarımızla paylaşabilir misiniz?

Özel bir başucu kitabım yok. Benim için beğendiğim ve faydalı olduğunu düşündüğüm her kitap bir başucu kitabıdır.

Röportaj: Ezgi Aşık

YORUM EKLE

banner36