El alan değil el veren bir vakıf İzzetpaşa Vakfı

Anadolu'da Kültür Sanat söyleşileri kapsamında Elazığ’da eğitim, kültür ve sosyal yardımlar noktasında faaliyetlerini sürdüren İzzetpaşa Vakfı’nı vakıf başkanı Nihat Eriş Bey ile konuştuk.

El alan değil el veren bir vakıf İzzetpaşa Vakfı

Dünya Bizim olarak, Anadolu'da kültürel alanda neler yapılıyor, bir canlılık/ hareketlilik var mı, böyle bir canlılık varsa bu ülke sathında bir kültürel "ayaklanma"ya/ şahlanışa vesile olabilir mi, bunları masaya yatıralım istedik. Ve Anadolu'daki vakıf ve derneklerin kapılarını çaldık. (“Anadolu'da Kültür Sanat” üst başlıklı bu söyleşi dizimizin gerekçesi: //www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=20544 )

Elazığ’da eğitim, kültür ve sosyal yardımlar noktasında faaliyetlerini sürdüren İzzetpaşa Vakfı’nı vakıf başkanı Nihat Eriş Bey ile konuştuk.

Vakfınız hangi amaçlarla, ne zaman kimler tarafından kuruldu?

1975 yılında 108 üyenin girişimi ile kuruldu. Ben daha önce kurucu üye idim ve yönetim kurulundaydım. 1993 yılında vakıf başkanlığını üstlendim.

Daha önce İzzetpaşa Camii'ni Yaptırma ve Yaşatma Derneği idi. Dernek, camiyi yaptırma ve yaşatma amacıyla kurulmuştu. Camimiz halka hizmete açılınca derneğin vakfa dönüştürülmesi gündeme geldi. Gayemiz sağlıklı bir şekilde hizmetimizi genişletmek ve sürdürmekti. Böylece dernek kendini feshederek malvarlığıyla vakfa iltihak etti. Çünkü vakıf misyonu, İslami bir kültür mirasıdır. Vakıflar, Osmanlı döneminde hizmette en yüksek seviyeye gelmiş müesseselerdir. Türk-İslam kültüründe de çok önemli bir yeri vardır. Hizmet alanı oldukça geniştir. Bildiğiniz gibi vakıflar halka hizmette devlet tarafından yapılamayan hizmetleri yapan manevi müesseselerdendir.

İkinci başkanımız Prof. Dr. Necip İlhan, genel sekreterimiz makine mühendisi Mustafa Yalçın, yönetim kurulu üyelerimiz ise inşaat mühendisi ve sanayici Emre Düşmez, eğitimci Faris Aksakal, mali müşavir Seyfi Demirel, emekli teknisyen Bekir Kendirli’dir. Vakıf üyelerimizin büyük bir bölümü entelektüel kimliği ile bilinen kişilerdir. Hâlihazırda üyelerimiz arasında iki kişi milletvekilliği yapmıştır -bir vekilimiz hâlen TBMM’dedir-; bir belediye başkanı, iki rektör de üyelerimiz arasında yer almaktadır. Üyelerimizin büyük bir çoğunluğu da mühendislerden oluşmaktadır.

Kurumunuzda ne tür kültürel / sanatsal faaliyetler yapılmakta? Sürekli faaliyetleriniz neler?

İzzetpaşa Vakfı kurulduğunda, vakıflar anayasası olan vakıf senedinde üç maddelik bir hizmet alanı mevcuttu. Ancak ileriki senelerde, vakıf güçlendikçe hizmet alanı da genişledi. İlk etapta vakfın amacı İzzetpaşa Camii'ni yaptırmak yaşatmak, mağdur ailelere yardım ve çevresindeki cami ve Kur'an kurslarına yardımdan ibaretti. Zaman içerisinde bu hizmet alanı genişleyerek gençliğe, eğitime, kültür hizmetlerine de yayıldı.

İzzetpaşa Vakfı olarak kuruluşundan bugüne birçok hizmet yaptık. Gerek ilk kurulduğu yıllarda gerekse benim yönetim kurulu başkanlığımdan sonra birçok hizmet yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.

Vakfımız kurulduğundan bugüne kadar hep devletle müşterek ve insana yönelik hizmetlerde bulunmuştur. Hizmetlerimizde de ilke olarak din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin sosyal ve siyasi hiçbir ayrıma meydan vermeden ihtiyacı olana hizmetten ödün verilmemiştir.

Eğitim hizmetleri olarak, yüksek öğrenim öğrencilerine burs veriyoruz. Ayrıca, kız öğrencilerin sağlıklı bir ortamda eğitimlerini sürdürmeleri için 318 kişi kapasiteli Altın Yunus Kız Öğrenci Yurdumuz 2008 yılından beri hizmet vermektedir.

Ayrıca doğuda ilk olan 200 kişi kapasiteli bir gençlik merkezi (Vali Osman Aydın Çocuk ve Gençlik Merkezi) binasını ELESKAV ile ortak inşa ederek Elazığ Valiliği Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağışladık ve şu an faaliyetlerine devam etmektedir.

Vakıf senedimiz doğrultusunda Elazığ bünyesindeki cami ve Kur'an kurslarının yapılmasına ve yaşatılmasına parasal yardımlar sağlanmakta idi ancak bugün cami ve Kur'an kurslarının bu anlamda ciddi ihtiyaçları olmadığı için yardımlar daha çok eğitim hizmetlerine aktarılmaktadır. Ancak vakıf olarak yurt sahamızda Altın Yunus Camii’ni de inşa ederek hizmete açtık. İzzetpaşa Camii’nin her türlü masrafını karşılamak zaten esas görevlerimiz arasındadır.

Etkinliklerinize gençlerin katılımı ne düzeyde?

Vakfımız kuruluş misyonu olarak alan el değil hep veren el olmuştur. Fahri olarak hizmet veren gençlerimizle herhangi bir etkinlik ve faaliyet yapmadık. Vakfın kurumsallaşması ve resmi bir kurum hüviyetini elde etmesi ile tüzük yani vakıf senedi amir hükümleri doğrultusunda faaliyet etmesi nedeniyle bu tür organizasyonlarımız yoktur.

Kurumunuzda gençlere çeşitli sorumluluklar da veriyor musunuz? Varsa, ne sorumluluklar alıyorlar gençler?

Yine tüzük gereği gençlerimize sorumluluk verilme yönünde hizmetlerimiz yoktur. Sadece gençlere yönelik eğitim hizmetlerimiz maddi ve fiziki olarak yapılmaktadır. Mesela yurt hizmeti yapmamız, gençlik merkezi yapmamız ve burs vermemiz bunlardan bazı örneklerdir. Bizim Külliye dergimiz ise gönüllü gençlerimizin çalışmalarına açık.

Matbu yayınlarınız (aylık bülten /dergi, kitap, vs.) var mı? Varsa nelerdir?

1999’da Elazığ’da yayın hayatına başlayan Bizim Külliye dergisi, İzzetpaşa Vakfı’nın hem bir yayın organı hem de en önemli kültür hizmetlerinden biridir. Dergimiz on beş yıllık ulusal bir yayındır.

Bizim Külliye dergisi, Kültür Bakanlığımız tarafından satın alınarak hemen hemen bütün resmî kütüphanelere dağıtılmaktadır. Ayrıca vakıf olarak ulusal basının kültür sanat sayfası editörlerine, edebiyatçılarımıza, özel kütüphanelere, Elazığ derneklerine ve okumayı seven gençlerimize karşılıksız olarak ulaştırmayı üstlenmişizdir. Kültür hizmeti dâhilinde yayın yapmayı yeterli görmeyip okuyucuya ulaşmayı da sorumluluklarımızdan biri olarak görmekteyiz. 96 sayfalık dergimiz, tamamıyla kültür sanat politikası gütmektedir.

Önemli bir kültür hizmeti de yine dergimizin öncülüğünde farklı zamanlarda konferanslar düzenlenerek ilim adamı, sanatçı ve aydınlarımız halkla buluşturulmaktadır. Düzenlediğimiz programlara katılan bazı sanatçılar ve ilim adamlarımız şunlardır: Prof. Dr. Mehmet Aydın, Prof. Dr. Süleyman Ateş, Prof. Dr. Saffet Bilhan, Prof. İhsan Turgut, Prof. Dr. Fikret Karaman, Yavuz Bülent Bakiler, Prof. Dr. Ömer Naci Soykan…

Dergimizin yaptığı hizmetler yankısını bulmuş ve 2007’de Türkiye Yazarlar Birliği’nce, 2008’de Balkan Aydınlar ve Yazarlar Birliği’nce yılın dergisi seçilmiştir. 2015’te ise TÜRKSAV, düzenlediği 19. Uluslararası Türk Dünyasına Hizmet Ödülleri’ne Bizim Külliye’yi de katmıştır.

İnternet siteniz var mı? Sürekli güncelleniyor mu?

Hem vakfımızın hem de Bizim Külliye dergisinin internet siteleri bulunmaktadır. Ayrıca dergimize işlerlik kazandırmak için twitter hesabı da mevcuttur.

Taşrada faaliyet gösteriyor oluşunuzun artıları / eksileri neler?

Taşrada faaliyetlerimiz ihtiyaç sahiplerini belirlemede bir kolaylıktır. Buralarda insanlar birbirlerini az veya çok tanır. Ayrıca hemşerilerimiz de hangi kurumun hayra çalıştığını, hayırda amacını bilir. Yeni çalışma alanları için öneriler de gelir. Ülkemizin, insanımızın hayrına ve tüzüğümüze uyanları hemen pratiğe dönüştürürüz. Bunlar birer artıdır.

Taşrada faaliyet göstermenin eksisi ise yeterince bilinmemek… Bu da hayırsever insanlarımızla aramızda bir iletişimsizlik, bir boşluk oluşturuyor.

Şehrinizde kamu kurumlarıyla ortak faaliyetler de yürütüyor musunuz? Varsa neler?

Vakfımız şehrimizde bulunan kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak faaliyetler yürütmüş ve halen de yürütmektedir. Genelde müftülük makamıyla yaptığımız Kutlu Doğum faaliyetleri, vilayet ile müşterek yaptığımız gençlik merkezi ve bazı özel günlerde il dışı katılımlarla yaptığımız konferans ve seminerleri bu faaliyetlere örnek gösterebiliriz.

Şehrinize değer katma noktasında kendi kurumunuzu hangi noktada görüyorsunuz? Geliştirdiğiniz/ yürüttüğünüz projeler var mı?

Şehrimize değer katma noktasında en büyük hizmetimiz vakfımızın misyonudur. Yaptığımız örnek hizmetler ve davranışlardır. Bünyemizde çalıştırdığımız personellerin istihdam açısından şehrimize faydası olmaktadır. Vakıf olarak verdiğimiz burslar Elazığlı gençlerimizin üniversite eğitimlerine maddi manevi destek sağlamakla beraber bu öğrencilerimizin şehrimize faydalı insanlar haline gelmesinde büyük önem taşımaktadır.

Şu üç kavramın sizin için ne anlam ifade ettiğini birer cümleyle açıklayabilir misiniz?

* Şehir: Toplumların gerek eğitiminde gerekse ülkelerin kalkınmasında yerel özellikleriyle insana değer katan bölgelerdir.

* Kültür: Milletlerin millet olma katma değeridir.

* Gençlik: İyi yetiştirildiği takdirde toplumun millet oluşunda birer meyveli fidandır.

 

Serdar Arslan konuştu

YORUM EKLE