Osmanlı ve Rusya arasında yaşanan 93 Harbi (1877-1878), günümüz Türkiyesi’nin oluşumunda kritik bir olay. Osmanlı için felaketle sonuçlanan savaş neticesinde çok ağır bedeller ödendi. Balkanlar’da kaybedilen geniş topraklar, büyük nüfus kitlelerin göçüne neden oldu. Mehmed Hulusi tarafından kaleme alınan “Niçin Mağlup Olduk” isimli eser, Osmanlı döneminde yazılan ve 93 Harbi hakkında önemli bilgiler veren bir çalışma. Ali Eynir bu kitabın transkripsiyonunu yaptı, ben de onunla hem kitap hem de savaş hakkında bir söyleşi gerçekleştirmek istedim. Ve böylece aşağıdaki metin ortaya çıktı, ilgililere sunulur.
Sizleri kısaca tanıyabilir miyiz?
1992’de Tarsus’ta doğdum. Ailem aslen Siverekli. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunuyum. Yüksek Lisansımı İstanbul Üniversitesi’nde Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı’nda yaptım. Şu an Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Atatürk İlke ve İnkılap Tarihi Anabilim dalında doktora çalışmalarıma devam etmekteyim. Çalışma alanım Osmanlı Arap coğrafyası, Orta Doğu.
Mehmed Hulusi’nin “Niçin Mağlup Olduk” başlıklı 1877-78 Osmanlı-Savaşı üzerine kaleme aldığı eserle nasıl karşılaştınız?
Çalışma ve ilgi alanım gerçi Orta Doğu ama sebebini tam olarak açıklayamama rağmen 93 Harbi’ne ilgim vardı. Atatürk Kitaplığı’nda 93 Harbi alakalı Osmanlıca bir eser ararken bu kitaba rastladım. 93 Harbi’ne dair başka eserler de vardı lakin onlar yayınlanmıştı. Bu eserin yayınlanmadığını tespit ettikten sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı’nda Öğretim Görevlisi olan değerli dostum Habibullah Habib’le beraber Mehmet Hulusi’nin kitabını yayınlamaya karar verdim.
Kitabın yazarı olan Mehmet Hulusi kimdir?
Kendisi 1910-11 yıllarında Mekteb-i Harbiye’de Tarih hocası. Eseri de bu yıllarda yayınlıyor. Rütbesi Mümtaz Yüzbaşı. Maalesef hayatı hakkında bildiklerim bu kadar. Araştırmama rağmen hayatı hakkında daha fazla bilgi bulamadım.
Mehmet Hulusi, 93 Harbi ilgili özeleştiri kitabı diyebileceğimiz bir eseri yazma ihtiyacı neden hissetmiş? Kitap hakkında bilgi verebilir misiniz?
Eserin önsözünü okuduğumuzda Mehmet Hulusi’nin geçmişte askeri anlamda yapılan hatalardan ders çıkarmak, eksikleri tamamlamak ve orduyu günün şartlarına göre ıslah edip hazırlamak gerektiğini söylüyor. 93 Harbi ile alakalı Avrupa’da yüzlerce eser yayınlanmasına rağmen Osmanlı’da bu harbe dair eserin olmaması Mehmet Hulusi’yi bu eseri yazmaya teşvik etmiştir. Eser 3 bölümden oluşuyor. Bu bölümlerde savaşın sebepleri, ordunun yapısı, harekatın icra edilişi, cephede vuku bulan muharebeleri anlatıyor. Bence kitabın en dikkate değer yanı “Tenkîdât” başlığı altında yaptığı eleştirilerdir. Bu kısımda ordu kademesine ve İstanbul’daki yönetime yapılan hatalardan dolayı sert tenkitler yöneltiyor.
Osmanlı’nın Rusya ile 1800’lü yıllarda sürekli savaştığını görüyoruz. Yazara göre bunun sebepleri nedir?
Yazara göre Osmanlı ve Rusya arasında vuku bulan savaşların gerçek sebebi Rusların Osmanlı’yı Avrupa’dan atmak istemesi ve Osmanlı’nın Avrupa’daki topraklarına hâkim olmayı maksat edinmesidir. Bunun için Ruslar Deli Petro zamanından beri Slavları himaye bahanesiyle Osmanlı’nın iç işlerine karışıyordu. Hepimizin malumu Rusların en büyük emellerinden biri de İstanbul ve Çanakkale Boğazları’na sahip olmaktı. Bu yüzden 1800’den sonraki yıllara baktığımızda da 1856 Kırım Harbi hariç Osmanlı Devleti Ruslar karşısında hep mağlup olmuştur.
Bu noktada kitaptan Osmanlı’nın Rusya’ya yenilmesiyle ilgili derinlikli sonuçlar çıkarılabilir mi?
Zannımca çıkarılabilir, çıkarılmalı da. Zira Osmanlı Devleti bu harp neticesinde Balkanlar’da büyük oranda toprak kaybetti. Mesela; Sırbistan, Romanya, Karadağ bağımsız devlet oldular. Bosna-Hersek fiilen kaybedildi. Bulgaristan 3’e bölündü, ki bu toprakların bir kısmı Anadolu’dan dahi daha önce vatan edinilmiş topraklardı. Kıbrıs geçici olarak İngilizlere verildi. Size ilginç bir şey söyleyeyim. Bu harp neticesinde Osmanlı Devleti savaşmadığı bir devlete yani İran’a dahi Kotur bölgesini verdi. Osmanlı’nın diğer büyük kaybı ise nüfustu. Balkanlar’da ciddi bir Türk kıyımı yaşandı ve muhacirler yüzlerce yıllık toprakları terk edip İstanbul’a akın ettiler. Kısaca söylemek gerekirse, bu harp Osmanlı’nın elini kolunu çok kötü bir şekilde budadı.
Mehmet Hulusi kitabında Gazi Osman Paşa’ya değiniyor mu? Genel olarak komutanlarla ilgili görüşleri nedir?
Tabii değiniyor. Değinmemesi olmazdı. Paşanın Plevne’de kendisinin üç dört misli kuvvette düşmana karşı 5 ay gayet şanlı muharebeler verdiğini ifade ediyor. 1. Plevne müdafaasında ordusu 6 günde 190 km zorlu yolculuktan sonra Rus ordusunu mağlup edebilmiştir. Genel olarak baktığımızda başkumandanlığın yanlış emirlerinden, Ahmet Eyyüp Paşa, Süleyman Paşa, Abdülkerim Paşa’yı hatalarından dolayı sert bir şekilde tenkit ediyor. Hatta İstanbul’un Süleyman Paşa’yı kumandanlıkta bırakması Mehmet Hulusi’ye göre orduya ve vatana karşı yapılan en büyük cinayettir. Süleyman ve Rauf Paşalar’ın Mehmet Ali Paşa’yı dinlemediğini görüyoruz. Yani ast üstü dinlemiyor. Aslında Rusları mağlup edebilecek birçok fırsat vardı. Harbin kötü yönetilmesinden ve basiretsiz askerler yüzünden kaybedildiğini söyleyebilirim.
Eklemek istediğiniz birkaç cümle daha alabilir miyiz?
Umarım hazırladığım bu eseri konuya ilgi duyanlar okuyup müstefid olurlar, unutulmaya yüz tutmuş buna benzer eserler daha fazla yayınlanır. Zira 93 Harbi hem siyasi hem sosyal bakımdan tarihimizdeki çok mühim vakalardan biridir. Sözü daha fazla uzatmadan bana bu röportaj fırsatını sunduğunuz için size de ayrıca teşekkür ederim.
Söyleşi: Yusuf Tunçbilek