Dünyabizim sitemiz yeni tasarımıyla okurlarının karşısına çıktı.
Sitemiz yaklaşık 8,5 senedir kültür sanat dünyamızın ve özellikle gençlerin hizmetinde... Bu süre zarfında 1.000'i aşkın haberci/yazardan yaklaşık 16.000 özgün metin yayınladık ve yayınlamaya devam ediyoruz. Günlük ortalama 7.000 kişinin takip ettiği sitemiz her gün güncelleniyor.
Yeni bir tasarıma geçmemizin hatrına, kültür, sanat, edebiyat, ilim dünyamızdan bazı değerli isimlere DünyaBizim'i soralım dedik: “DünyaBizim sizin için ne anlam ifade ediyor? Kültür dünyamızda nasıl bir boşluğu dolduruyor?”
"Dünyabizim, Gazetelerden Kovulan Kültür-Sanat Sayfasıdır" ve “İnternet Mecrasındaki İlk Kalelerimizden Biridir Dünyabizim” başlıklı haberlerimizden sonra, bugün de bu soruşturmanın üçüncü kısmını yayınlıyoruz.
Demet Tezcan (Yazar):
DünyaBizim sitesine girmeye karar verdiğinizde; kırk odalı, kırk odasında farklı zenginliklerin keşfedilmeyi beklediği bir dünyanın kapılarını 'tık'larsınız. Bazen bir dervişin ayak izlerinden sürüklenirken bulursunuz kendinizi, bazen bir şairin dizelerini mırıldanırken. Hurmalıkların gölgesinde Peygamber meclisinde otururken... Bazen bir kitabın sayfalarını çevirirsiniz geç kalmışlık telaşıyla. Bir bakmışsınız dergiler arasında geçit yapıyorsunuz, panelden panele koşuyorsunuz. Gözden kaçanlar bahsinde ne varsa gözden kaçmasın diye gözünüz, kulağınızdır. Dönüp dönüp okuyacağınız zengin bir kütüphanedir.
Hiç zamanı geçmez yazılıp çizilenlerin, üstelik zengin ve nitelikli haber ve yorumlarıyla, durağanlıktan uzak her an bir başka dünyaya dikkatleri çeker. Her gün yeni bir haber, söyleşi, yorum, duyuru ile yeni kalemlerle yeni sesler, yeni nefesler duyarsınız. Herkes orda sizi de beklemektedir.
DünyaBizim kapısından teklifsiz girebildiğiniz dost meclisidir. Hepimizindir.
Özcan Ünlü (Şair, Yazar):
Dünya Bizim... Hepimizin...
Dünya Bizim, 'bizim' edebiyat ve sanat dünyamıza açılan ilk ve en geniş pencere oldu.
İlk diyorum... Çünkü, daha önce bu içerikle hazırlanan internet sayfaları yetersiz kaldı. Ya bir dergi veya bir isim etrafında dönüp durdu.
Mevlana'nın tabiriyle pergelin bir ayağını kadim medeniyete sabitleyen Dünya Bizim, diğer ucunu ise önceliği kendi kültür ve kimlik coğrafyamız olmak üzere bütün dünyaya uzatma gayreti içinde oldu. Dostlarımızın kitaplarının, etkinliklerinin tanıtımını hiçbir komplekse kapılmadan verdi. Kendisine gönderilen yazılara 'fayda' mesabesinden bakarak yayınladı. Ciddi söyleşiler, muhatabı tanımamıza katkı sağladı. Unuttuğumuz veya kendini unutma bahçesine atmış olan öncülerimizi, dostlarımızı, kardeşlerimizi, abilerimizi yeniden hatırlamamıza vesile oldu.
Dolayısıyla, Dünya Bizim, inceliklerle örülmüş bir anlayışla bize dair olanı yine bizim hassasiyetimizle bize sundu; sunmaya da devam ediyor.
Arif Ay (Şair, Yazar, Edebiyat Ortamı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni):
Dünya Bizim takip ettiğim sitelerden biri. Sanat-edebiyat, kültür hareketlerini sıcağı sıcağına Dünya Bizim'de takip edebiliyorum.
İyi bir gazetenin sanat sayfasından daha canlı.
Önemli bir işlevi yerine getiriyor.
Emeği geçenleri kutluyorum.
Hasanali Yıldırım (Yazar, Sinema Eleştirmeni):
Devrimizin arenası da sanal âlem, agorası da. Orada yoksanız, yoksunuz handiyse.
En nadide şiirler, en nazenin hikâyeler rahatlıkla sanal âlemde görücüye çıkmakta günümüzde.
Kötü mü bu? Asla! Bu değişimi anlamamak asıl kötü. Her dönem kendi anlayışını, işleyişini ve elbette alışkanlıklarını da beraberinde getirir çünkü.
Artık edebiyatın ve sanatın yeni tecelli mekânı sanal alem. Ve edebiyatla, sanatla ve düşünceyle alâkalı öbür bütün hususların da: Dedikoduların, haberlerin, polemiklerin, çekiştirmelerin, çekememezliklerin, küçültmelerin ve küçülmelerin de. İnsan artık sanal âlemde ya.
Sanal âlemde bu meseleleri kısmen gördüğümüz birçok site var. Fakat edebiyata, sanata ve düşünceye dair gelişmeleri yakından takip etme imkânı sunmak bakımından Dünyabizim'in ayrı bir yeri var. Örneğin Dünyabizim'deki etkinlik haber-yorumlarının eşi benzeri yok. Yoğun iş hayatı içerisinde kaçırdığım birçok etkinlikte nelerin yaşandığını, handiyse oradaymışım gibi bir kuşatıcılıkta ve kapsayıcılıkta başka nerede bulabilirim ki! Üstelik kimi yorumdaki öznel bakış açısıyla kendimi daha bir o ân oradaymışım gibi varsayabiliyorum. Dünyabizim'de en çok takip ettiğim bölümlerden biri de söyleşiler. Ünlü-ünsüz ayrımının ortadan kalktığı ve öteki ortamlarda kolay kolay bulamayacağımız güzellikteki bu söyleşilerin birçoğu dudak uçuklatıcı ayrıntılara, ilginç tespitlere ve farklı görüşlere sahip.
Kültür ve sanat ortamında olup biten gelişmeleri Dünyabizim'den daha iyi verdiği düşünülen bazı siteler akla gelebilir burada. Fakat Dünyabizim'in farkı şu: Hiçbirisi bu kapsayıcılıkta, bu kuşatıcılıkta değildir. Hem Batıya hem Doğuya, hem sağa hem sola bu oranda açık değildir yani. Bu zamanda bu özellik, öyle az-buz bir nitelik değildir hani.
Melike Günyüz (Erdem Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni):
Dünyabizim sitesinin varlığının bendeki duygusu evde ekmeğiniz bittiğinde kapısını çalacağınız ya da anahtarınızı kaybettiğinizde girip oturacağınız ya da siz evde yokken çocuğunuzun güvenle kapısından içeri gireceği bir komşunuzun varlığının verdiği güven duygusu gibidir.
Hâlâ kültür politikaları konusunda yönünü tayin edememiş bir topluluğun içinde aslında gündeme almamız gereken konuların neler olması gerektiğini bize hatırlatan, büyük fotoğrafın içindeki küçük ayrıntılara dikkatimizi çeken, "kültür meseleleri" diye tanımladığımız konuların doğrudan yaradılışımızın sebepleri ile alakalı olduğunu bize farkettiren bir kanaldır Dünyabizim sitesi.
Naime Erkovan (Yazar):
DünyaBizim büyük bir oluşum olsa da bir yanıyla aile gibidir; bizim mahalledir. Orada emniyette ve güvendesinizdir. Aynı havayı soluyup aynı yolu takip ettiğinizi, hatta bir yol üzere olduğunuzu unutmazsınız. O yüzden "bizim"dir. Kültür dünyamızda bir boşluğu değil, birçok boşluğu dolduruyor. "Bize" dair ne varsa -gerek sanat gerek edebiyat gerek kültür alanında- her şeyin ilk haber kaynağıdır. Gelişigüzel ya da hatır gönül için yapılan hiçbir işin yanında durmayışı, benim gözümde saygınlığının bir özelliğidir. Aktif görev yapamasam da bir parçası olduğum bu aile, toplumsal hayatımızda eksikliğini çokça hissettiğimiz disiplinli ve ciddi çalışmalarıyla her geçen gün ışığını arttırarak yoluna devam ediyor. Davası ve hizmeti kabul olsun.
Bedri Gencer (Yazar, Akademisyen):
İtibar dergisinin Mart 2016 sayısında yayınlanan “Sünnet ile Kültür Arasında Müslümanlar” başlıklı röportajda kültür hayatımızda yaşanan tedennîyi ve bu tedennîden basın-yayınımızın aldığı nasibi açıklamıştım. Mektuplar ile onlardan doğan dergiler, şifahî ile kitabî kültür arasında köprü, sözlü iletişimden yazılı iletişime intikalin vesilesi olmuştur. Bugün Büyük Doğu, Diriliş, Mâverâ, İlim ve Sanat gibi camiamızı birleştiren, kültür hayatımızı sürükleyen dergiler yok. Çıkanların hemen hemen hepsi, belli bir meşrebi, hizbi temsil eden marjinal dergiler niteliğinde. İşte dinamik ve kuşatıcı bir dijital dergi olarak DünyaBizim, bu giderek çoraklaşan kültür hayatımızda gerçekten önemli bir boşluk doldurdu. Hem dijital yayın imkânıyla belediye ve üniversiteler gibi kurumlar ile televizyon gibi iletişim araçlarının artışıyla nicel olarak hayli canlanan kültür hayatımızın hızına yetişebilmesi, hem de kuşatıcı bir ehl-i sünnet ve cemaat perspektifiyle yayın yapması, DünyaBizim’i vazgeçilmez kılıyor. Fakir gibi belli bir grubu-gücü arkasına almaksızın hasbeten lillâh çalışan kişilerin faaliyetlerini hasbî olarak duyurduğu için DünyaBizim’i seviyorum.
Ayrıca DünyaBizim, hem güncel kültür faaliyetlerini duyurma, hem de bunları değerlendirme gibi iki ana olumlu işlev görüyor. Çoğunluğu genç “freelance” kardeşlerimizden müteşekkil kadronun “amatör” üslubu, değerlendirmelere naiflik, sıcaklık ve çeşitlilik katıyor. Ancak konuşma ağırlıklı kültür faaliyetlerinin değerlendirmesindeki bu naif üslup, monotonluğu kırmak bakımından faydalı olmakla birlikte monotonluğa dönüşmeyecek belli bir standart tutturmak da önemli. Her başarı, aynı zamanda daha iyiye ve güzele yönelik yeni hamleler için saik ve örnektir. Demek istediğim, DünyaBizim’in kendi içinde veya bağlı, yan websiteleri şeklinde ihtisaslaşmaya gitmesi.
DünyaBizim’in bu başarısı, kültür-sanat alanının çok geniş spektrumu, kapsamı içinde kaybolabilecek, mesela, yayıncılık, akademi, hatta bunun içinde ilahiyat ve sosyal bilimler alanındaki gelişmeleri duyuracak/değerlendirecek daha özelleşmiş ve gelişmiş yan websitelerinin yayın imkânını da gündeme getiriyor. Mesela yaklaşık yirmi yıl önce sevgili Hasan Güneş ağabeyimle çıkardığımız Kitap dergisi, DünyaBizim’e bağlı bir dijital dergi/websitesi olarak yeniden çıkamaz mı? Gazetelerin verdiği kitap eklerinden farklı olarak bu, yazma eserler, çıkacak olan kitaplar, belli bir alanda çıkmış kitaplar dosyası gibi çok daha çeşitli ve zengin bir muhtevada çıkabilir. Mesela biyografiler ile nitelikli şiir, yazı ve röportajlardan iktibaslar zenginleştirilerek ayrı bir dijital dergi/websitesine dönüştürülebilir.
Mehmet Nuri Yardım (Yazar):
Dünya Bizim, İrfan Dünyamızı Aydınlatıyor
Dünyabizim sitesini başından beri önemsedim ve sevdim. Fırsat buldukça siteyi ziyaret ettim ve kıymetli yazıları, röportajları, haberleri okudum.
Dünyabizim kanaatimce bizim irfan dünyamızı aydınlatan bir ışıldak gibidir. Her yerde görülemeyen haberleri burada görmeniz, her yerde yapılmayan röportajları burada okumanız mümkün. Her gazete, dergi ve sitede yer almayan değerlendirmelerle de karşılaşabilirsiniz. Dolayısıyla Dünyabizim, biraz da sürprizlerle okuyucularını şaşırtan ama aynı zamanda şevkle kendisini okutan bir site olarak gözüme ve gönlüme doldu. İlim, irfan, edebiyat, sanat, kültür, tarih ve edebiyat metinleri doyurucu ve sahih.
Allah yolunu açık etsin. Genç kadrosunu tebrik ediyorum. Çok iyi başladı, çok iyi gidiyor. Başarılarının artarak devamını diliyorum.
Mehmet Erken ve Mehmet Emre Ayhan konuştu