Film Diliyle Göklerdeki Kahramanımız Vecihi Hürkuş'un Sıradışı Hikayesi

Yönetmenliğini Kudret Sabancı’nın yaptığı 'Hürkuş: Göklerdeki Kahraman' filmi, yeni nesillerin bu mili kahramanımızı tanıyıp öğrenmesi bağlamında izlenmeye değer. Abdullah Güner yazdı.

Film Diliyle Göklerdeki Kahramanımız Vecihi Hürkuş'un Sıradışı Hikayesi

Ömrünü Türk uçağı yapmaya adayan, Türk hava yolları tarihinin en sıradışı adamı Vecihi Hürkuş’un film gibi hayatı gerçekten de film oldu. Yönetmenliğini Kudret Sabancı’nın yaptığı “Hürkuş: Göklerdeki Kahraman” filmi, tarihi bir kişiliğimizi beyaz perdeye aktarması ve yeni nesillerin bu mili kahramanımızı tanıyıp öğrenmesi bağlamında izlenmeye değer bir film olmuş.

Hayatını pilotluğa hasreden, cepheden cepheye koşan, esir düşen, yerli uçak yapmak için çabalayıp bedel ödeyen, önüne çıkan engelleri bir bir aşmak için savaşan bir kahramandır Vecihi. Onun hayatı maceradan maceraya atılmakla geçmiştir. Balkan Harbi’nden Kurtuluş Savaşı’na havada verdiğimiz her savaşta Yunanlılara, İngilizlere, Ruslara Anadolu’yu dar etmiştir. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e yaşadığımız mücadeleler; Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan haksızlıklar Vecihi Hürkuş üzerinden okunmaya/ düşünmeye değer ayrıntılarla doludur.

Yiğit, korkusuz, vatansever, aşk adamı

Gökyüzünde birçok ilki başaran Hürkuş’un imkânsızlıklara ve engellemelere rağmen cesaret ve azimle geçen aksiyon dolu hayatı nihayet beyazperdeye aktarıldı. Başrollerini Hilmi Cem İntepe ve Gizem Karaca’nın paylaştığı “Hürkuş: Göklerdeki Kahraman” filminin, film sanatı bakışıyla eleştirilebilecek yönleri olsa da gerçek bir milli kahramanımızı anlatması açısından önemli olduğunu düşünüyorum.

Filmde yiğit, korkusuz, vatansever, gönlü sevgi dolu, gözü kara, centilmen bir aşk adamı olarak karşımızdadır Hürkuş. Film, torunu Mehmet’in dedesinin gerçek hikayesini anlattığı yarı belgesel yarı kurgusal bir hava ile ilerliyor. Uçma sevdasının peşine düşen kahramanımız, önce makinist, sonra tayyareci oluyor ve korkusuzca cephelerde düşmanla çarpışıyor. Gözü kara pilotumuz Vecihi, düşmanlarının kendisine taktığı “Kara Bela” lakabı ile tanınıyor. Niye mi? Çünkü Vecihi’nin atacak kurşunu bitse bile düşman uçaklarının arasına ölümüne dalıp geri püskürtüyordu onları.

Film Diliyle Göklerdeki Kahramanımız Vecihi Hürkuş'un Sıradışı Hikayesi

Ne hayallerinden vazgeçer; ne de sevdasından

Kafkas Cephesi’ne atanan Vecihi, burada uçak düşüren ilk Türk tayyareci olur. Aynı yıl savaş devam ederken bir başka hava saldırısında yaralanır ve bu kez kendi uçağı düşer, Ruslara esir olur. Esir olmadan önce uçağını teslim etmek istemez ve orada ateşe verir. Hazar Denizi’ndeki zehirli yılanlarıyla ünlü Nargin Adası’na esir olarak gönderilir. Cepheye gitmeden hemen önce Ratip Albay’ın kızı ile izdivaç eden Vecihi’nin aşk hayatı da filmde yoğunlukla işlenen konular arasındadır. İdealleri ve vatanı uğruna asla savaşmaktan vazgeçmeyen cesur bir adam olan Vecihi, ne hayallerinden vazgeçer ne de sevdasından. Bu amaçla esir düştüğü adadan kaçma planları yapar. Çünkü I. Dünya Savaşı bitmiş, Anadolu kağıt üzerinde bölüşülmüş, İstanbul İngilizler tarafından işgal edilmiştir. Vakit esir olarak yatma vakti değildir. Bir şekilde yurda dönüp savaşmak zorunda hisseder kendisini. Aslen Azeri Türkü olan Rus komutan Azat kendisine yardım eder ve adadan bir arkadaşıyla beraber yüzerek kaçarlar.

Film Diliyle Göklerdeki Kahramanımız Vecihi Hürkuş'un Sıradışı Hikayesi

Vecihi İstanbul’a geldiğinde savaşın sonlarıdır ve İngilizler her şeye el koymaya başlamıştır. Tayyare bölüğü Maltepe taraflarında tarla diyebileceğimiz bir araziye sevk edilir. Uçakları buradan kaçırarak Anadolu’daki savaşta kullanabileceklerini düşünen Vecihi ve arkadaşları, bunun için plan yapar ve uygulamaya koyarlar.

Film sanatı açısından eleştirmenlerin gazabına uğraması mümkün görünse de “Hürkuş” filminin Türk sinemasının uzun zamandır unuttuğu ya da yok saydığı gerçek kahramanlarımızı anlatması hasebiyle Türk izleyicisinin yüreğine dokunacağını, bir karşılık bulacağını söyleyebiliriz. Geçen senenin en popüler filmi “Ayla”da da bir kahramanımızın gerçek hikayesi etkileyici şekilde anlatılmıştı ve “Hürkuş” ile de bu yolda çok güzel adımlar atıldığını görüyoruz. Vecihi Hürkuş gibi daha nice yiğit kahramanlarımızın hikayeleri izleyici ile buluşur.

Abdullah Güner

YORUM EKLE