Ebu Yusuf ve İmam Şafii’nin talebesi bir büyük alim: Ahmed b. Hanbel

Hanbelî mezhebinin kurucusu, muhaddis, hak bildiği yolda asla taviz vermeyen büyük imam Ahmed b. Hanbel; “Kur’an mahlûktur” sözünü kabul etmediği için yıllarca baskı altında tutuldu. Yirmi sekiz ay boyunca zindanda işkence gördü. İmam Şafii, onun hakkında: “Bağdat’tan ayrıldığım zaman orada Ahmed b. Hanbel’den daha âlim, daha fakih, haramlardan ve şüphelilerden kaçan kimseyi bırakmadım.” demiştir. Bu dizi, onun muhteşem hayatı hakkında fikir sahibi olmak isteyenler için iyi bir fırsat. Onur Demirel yazdı.

Ebu Yusuf ve İmam Şafii’nin talebesi bir büyük alim: Ahmed b. Hanbel

The Imam, Ahmad Bin Hanbal (2017) / İmam Ahmed b. Hanbel

Sünni itikadına göre 4 hak mezhepten biri olan “Hanbeli” Mezhebi’nin kurucusu Ahmed b. Hanbel’i merkezine alan dizi, Hicri 179 yılı itibariyle gelişen olayları anlatıyor. Dönemin hüküm süren hanedanlığı Abbasiler ve devletin başında beşinci ve en meşhur hükümdarlardan biri olan Harun Reşid var. Peygamber Efendimizin (s.a.) ölümünden sonra başlayan 4 halife dönemini takip eden ve Emeviler’den sonraki ikinci İslam devleti olan Abbasi ailesinin soyu Peygamber Efendimizin amcası Hz. Abbas’a kadar dayanmaktadır. Dönemin hükümdarı aynı zamanda halifesi olan Harun Reşid, Hz. Abbas’ın yedinci göbekten torunudur. Dizi, İmam Ahmed'in hayatı boyunca karşılaştığı zorlukları, İslam'a olan bağlılığını, fıkıh, hadis ve tefsir alanındaki çalışmalarını ve İslam dünyasındaki etkisini anlatarak İslam'ın erken dönemlerini ele almaktadır. Bununla birlikte yine 4 hak mezhepten biri olan Şafii Mezhebi’nin kurucusu olan, aynı zamanda İmam Ahmed b. Hanbel’in de hocası olan Muhammed Bin Abbâs eş-Şâfiî ile dönemin sert siyasi ortamı da dizinin dram çatısını oluşturan önemli öğeler.

İmam Ahmed b. Hanbel 780 yılında günümüzde Irak’ın başkenti olan Bağdat’ta doğmuş ve 855 yılında 75 yaşındayken yine Bağdat’ta vefat etmiştir. Dizinin olay örgüsü miladi takvim yerine hicri takvim kullanmayı tercih ettiği için yazımızın devamında dizi ile paralel ilerleyerek hicri takvimi kullanacağız. Hicri 179 yılındayız ve İmam Ahmed henüz 15 (hicri 164 doğumlu) yaşında. Babasını çok küçük yaşta kaybeden Ahmed, annesi Safiye Ümmü Ahmed ile yaşamaktadır. Aslen Basralı olan ailenin asker olan babası ölünce Ahmed, annesi tarafından yetiştirilmiş ve annesinin üstün gayret ve fedakârlıklarıyla da ilim tahsil etmek için ömrünü vakfetmiştir. Henüz o yaşlardayken önce Kuran-ı Kerim’i ezberleyen Ahmed, dönemin bir ilim merkezi olan Bağdat’taki birçok İslam aliminin dikkatini çekmiş ve zamanla lügat, hadis, fıkıh gibi alanlarda da akranlarından ayrılmıştır. Ahmed’in ilim konusundaki ciddiyeti, sabrı ve takvası onun bir mezhep imamı olması yolundaki en önemli faktörlerdir. Dönemin en büyük alimlerinden biri olan Heysem Bin Cemil, İmam Ahmed için “döneminin ilim lideri” olacağını söylemiştir.

Dizinin olay örgüsü birden fazla konuyu işliyor. Yan hikayeler ana hikâyeyi destekleyecek şekilde gelişiyor ve ana örgüyü temellendiriyor. Bu hikayelerden en önemlisi tabii ki İmam Ahmed’in hayatı ve ilerleyen dönemlerde İmam Şafii ile tanışması. İmam Şafii ile tanışmasına vesile olan olay ise yine dönemin siyasi çekişmelerine dayanıyor. İmam Şafii esasen Mekke’de ailesiyle ikamet eden bir İslam alimidir. Dönemin Mekke valisi İmam Şafii’nin durumundan rahatsız olarak onu ve öğrencilerini Harun Reşid’e şikâyet ederek tutuklanmalarını ister. Sebep ise Şafii ve öğrencilerinin isyan çıkartmalarından korktuğudur ancak İmam Şafii’yi bizzat sorgulayan Harun Reşid, konunun aslında valinin rivayet ettiği gibi olmadığını anlayarak İmam Şafii’yi serbest bırakır hatta bir süre Bağdat’ta misafir eder. İmam Şafii’nin ilminden çok etkilenen Harun Reşid, aynı dönemde vefat eden dönemin kadısı Ebu Yusuf’un yerine O’na kadılık teklif etmiş ancak İmam Şafii, tek hayat gailesi olan ilimden vazgeçmek istemediği için bu görevi nazikçe reddetmiştir.

Bermekiler ve Abbasi Devleti     

Dizinin bir diğer önemli olayı ise dönemin önemli ailelerinden biri olan Bermekiler ve Abbasi devleti ile olan ilişkileridir. Bermeki ailesinin kökleri Budisttir hatta Bermekiler’in İslam dinini seçmeden önceki ataları Budist Rahibidir ancak Hz. Osman döneminden sonra aile Halid b. Bermeki liderliğinde Müslüman olmuştur. Halid b. Bermek’in oğlu Ebu Ali Yahya bin Halid el-Bermeki de aynı babası gibi siyasetle uğraşmış ve Harun Reşid döneminde vezirliğe kadar yükselmiştir. Yahya’nın 3 tane oğlu olur; isimleri Cafer, Harun Reşid’in en yakın arkadaşı ve sırdaşı, Fazl, Harun Reşid’in süt kardeşi ve son olarak Musa’dır. Bu yakınlıklardan dolayı aile Abbasi devleti içinde çok önemli görevler, imtiyazlar ve imkanlar elde etmiştir. Hatta bazı kaynaklara göre Harun Reşid ile boy ölçüşebilecek bir zenginliğe ulaştıkları da rivayet edilir. Dizinin siyasi kurgusu içinde Bermeki ailesinin durumu çok önemlidir. Bermekiler, sahip oldukları siyasi ve iktisadi güç sebebiyle, kendilerini idarenin gerçek sahibi gören Arap ileri gelenlerinde rahatsızlığa sebep olurlar. Bütün bunlar sonucunda Harun Reşid Bermeki ailesini yönetimden uzaklaştırmaya karar verir ve bu amaçla ilk önce en yakın dostu, hatta kardeşi olarak gördüğü Cafer'i beklenmedik bir şekilde idam ettirir. Cafer'in babası eski vezir Yahya ile kardeşi Fazl’ın tutuklanmaları da devamında gelir ve ailenin sahip olduğu bütün mallara el konularak Bermeki ailesi ile bağı olan herkes zindana atılarak hapsedilir. Bu operasyonun ardından aileden boşalan vezirlik makamına Arap asıllı Fazl b. Rebi getirilir. Bermeki ailesi ile Abbasi devletinin ilişkileri ile ilgili tarih boyunca birçok olay ve hikâye rivayet edilir hatta bu olayların bir kısmı, özellikle sekizinci yüzyıl olayları, Harun Reşid dönemini ve Bağdat’ın zenginliklerini konu eden Binbir Gece Masalları’nda da geçer. Dizinin ilk 10 bölüm itibariyle işlediği temel siyasi konular bu şekilde.

İmam Ahmed annesiyle yaşadığı ve ailenin yaşayan tek erkeği olduğu için hem ilim tahsil etmekle meşguldür hem de ailenin geçimini sağlamaya çalışmaktadır. İlim tahsili ile ilgili annesinin üstün desteği ve çabası Ahmed üzerinde ciddi etkili olmuştur. Aile geçimini, genç yaşta vefat eden babalarından kalan bir dükkândan sağlamaktadır. Dükkân kirası ile kıt kanaat geçinmektedirler. Bu arada çevresinden özellikle oldukça zengin olan amcasından da kesinlikle destek almayan Ahmed’e hem ilim tahsil etmesine engel olmayacak hem de seveceği bir iş bulmaya çalışırlar. Ahmed’in keskin zekâsı ve hafızasının yanı sıra Allah vergisi başka bir yeteneği daha vardır; Ahmed çok başarılı bir Hüsn-i hat üstadıdır. Çevresindekilerin de yardımıyla Ahmed ilim tahsil ettiği Medrese’de ilim zamanına engel olmayacak şekilde kitap çoğaltma işi yapar. O dönemde henüz matbaa gibi bir teknoloji olmadığı için kitap çoğaltma işi el yazması ile yapılmaktadır.

Ahmed 20 yaşına geldiğinde içinde bir huzursuzluk ve boşluk hisseder. Annesi, Ahmed’in bu halini anlar ve O’nun derdini sorar, Ahmed’in cevabı çok etkileyicidir. Bağdat sınırları içinde tahsil ettiği ilim artık onu tatmin etmemektedir. Çünkü mevcut dönemin bütün hocalarından, şeyhlerinden, dervişlerinden eğitim almıştır ve onun için tabiri caizse Bağdat’ta ilim denizi bitmiştir. Annesi her ne kadar ondan ayrılmak istemese de ilim aşkından dolayı Ahmed’e başka şehirlere gitmesini, kendisine başka hocalar bulmasını önerir. Her ne kadar ikisi de bu ayrılığı istemese de başka çare yoktur. Ahmed ilk olarak Bağdat’tan 180 kilometre uzaktaki Vâsıt şehrine gider ve oranın imamı olan Ebu Halid Yezîd b. Hârûn el-Vâsıti’nin derslerine katılır. Çok geçmeden hocasının dikkatini çeken Ahmed derslerde bir makam göstergesi olan “hoca yanı koltuğu” makamına yükselir.

… Mutezile

Dönemin bir diğer sorunu ise “Mutezile” cemaatidir. Bu cemaatin veya mezhebin kökeninin Hz. Ali dönemine kadar dayandığı rivayet ediliyor ancak kaynaklar çok tartışmalı. Mutezile kelime anlamı olarak ayrılıkçı, ayrılmış, uzaklaşmış demektir. Bu mezhebin de fikirleri geleneksel sünni-islam düşüncesinden ayrı düştüğü için bu ismi aldıkları söylenmektedir. Mutezile mezhebi her ne kadar Müslüman olsa ve de Hz. Muhammed’i peygamber olarak tanısalar da ayrıldıkları en önemli nokta Kuran-ı Kerim’i bir Allah kelamı olarak görmekten ziyade mahluk yani yaratılmış olarak görmeleridir. Bu yüzden hem dini anlamda hem de siyasi anlamda sorun teşkil ediyorlar. Harun Reşid bu durumdan çok rahatsız ve Mutezile mensupları ile de mücadele ediyor. İmam Şafii’nin Bağdat’ta olduğu dönemde Mutezile imamları onu fark ederek kendi saflarına çekmeye çalışsalar da İmam Şafii bu sapkınlığı çok hızlı fark ederek onların arasına katılmayı reddediyor, hatta katıldığı bir sohbette anlattıklarıyla ve verdiği derslerle Mutezile üyelerinden bazılarının cemaatten ayrılmasına bile sebep oluyor.

Siyasi çekişmeleri ve darbe girişimleri ile dini konularda oluşan fikir ayrılıkları ve çatışmaları gölgesi altında dönemi inceleyen dizinin ilk 10 bölümü itibariyle özeti bu şekilde.

Yazımızın ikinci bölümünde görüşmek üzere…

Dizi ile ilgili bilgiler

Yapım: Katar-Suriye
Yapım Tarihi: 2016 (2017 vizyon)
Yönetmen: Abdel Bari Abou El Kheir
Yazan: Muhammed Al-Yousari
Oyuncular: Mazen El Jabba, Salloum Haddad, Ruaa Yassin, Malik Mohamed, Mehyar Khaddour, Gianna Eid
Bölüm: 31
Dil: Arapça
Altyazı: Türkçe

Onur Demirel

YORUM EKLE