Bu filmde hayat değişmiyor!!

Mustafa Emin Büyükcoşkun'un bol ödüllü kısa filmi Sardunya'yı burada seyredebilirsiniz..

Bu filmde hayat değişmiyor!!

Gelecek vaad eden bir yapıt

11094Mustafa Emin Büyükcoşkun’un yazıp yönettiği kısa filmi Sardunya birçok ülkede ödül kazanmış olmasının yanı sıra, son dönemde siyah beyazdan renkli bir döneme giren yeni yapıtlar arasında geleceğe ümitle bakmaya sebep olabilecek filmlerden biri. 

Değişmeyen tek şey değişimdi hani?

Bununla birlikte büyük ümitlerle seyredilip, filmin bir zemini olmadığı ve beklentileri karşılamadığına dair söylentiler de mevcut. Bu söylentiler çok şaşırtıcı değil elbette. Film bittikten sonra kimsenin hayatı değişmiyor çünkü. Belki de her gün yürüdüğümüz yollarda geçiyor film, hiçbir farklılık sunmuyor bize. Zira başı sonu belli, duygu tarafı taşan, yoğun ve sıkıştırılmış görselliklerle donatılmış, kurgusu, hikâyesi, biçimi içerisinde seyirciyi kaybettiren filmlerden farklı bir yapıt var karşımızda. Amerikan sinemasının ve bu sinemanın biçim, içerik örgüsüyle seyretmeye alışık olduğumuz gerek yerli gerek yabancı filmlerin sebep olduğu bir dezavantaj olarak da görülebilir bu durum.  

Herşeyi içeren bir hiçlik kurgusu varlığa götürüyor

11095

Filmin özelliklerinden biri, çok şey söylemek isteyip de hiçbir şey söyleyemeyen, biçimin, içeriğin, mesajın ve estetiğin birbiri içerisinde boğulması  çaresizliğinden sıyrılmış olması. Sadeliği, mesafeli açıları, imgeleri, rüya ve gerçek arasında gidip gelen metafizik bağlantılarıyla alışkın olmadığımız ama alışmamız gereken bir dili var filmin. Karakterin duygu dünyasını çok da ele vermeyen, tabiri caizse karakteri seyirciye kolay lokma etmeyen, seyirciyi karakter ve diğer bağlantılar üzerinde düşünmeye zorlayan enfes ve bir o kadar da sade bir yapısı var. Ayrıca tekrar tekrar seyredilmesinde de fayda var. 

Eleştirilmek istenen film

11096Korsan CD satan bir işportacının bekleyişi üzerine kurulu film. Hikaye, günlük hayatın sıradanlığında, görüntü namına çeşitlilikten uzak, sabit bir kamera açısıyla sunuluyor bize. 18 dakikalık durağan bir hikâye kimileri için Sardunya. Niye bu kadar ödül verildiği bile anlaşılamayan belki de. Tabii ki filmi anlamayanlar üzerine bir yazı yapmak değil niyetimiz.

Ancak filmi seyredip içselleştirebilenler kadar, anlamayan ve beğenmeyenleri de bir o kadar dikkate değer buluyoruz. Bu yüzden de değinmeden geçemiyoruz.

Filmle ilgili yapılan eleştirilerin çıkış noktası üzerine gidilmesi gereken önemli bir nokta çünkü; sinema hayata bağımlıdır. Öyleyse hayatla ilgimiz, zaman/mekân algımız, hassasiyetlerimiz, alışkanlıklarımız ve tabii ki beslendiğimiz kaynaklar; seyrettiklerimizin kalitesini ve değerlendirme biçimini farkında olarak ya da olmayarak etkilemektedir. Film kültürümüze dair yeni alışkanlıklar edinmek için öncelikle, kurgu içinde seyirciyi yutan hızdan, renklerden ve hareketten biraz uzaklaşmamız gerekir.

11097Sinema hayatın neresinde?

Ayrıca, son zamanlarda gündemimizi oldukça meşgul eden “Türk Sineması”nın içinin nasıl doldurulacağı, bugün Türk Sineması deyince ilk akla gelen isimlerin Türk Sineması’nın neresinde yer aldığı ve bizde karşılığının ne olduğu üzerine ciddi, sarsıcı, alışkanlıklardan koparıcı sorular sormak gerekiyor. Mustafa Emin’in filmi zaman/mekân algımız, hayatı ve yaşanışını anlamlandırma noktasında sinemayı önemseyen ve henüz önemsemeyenler için iyi bir başlangıçtı. Hep birlikte bu yürüyüşün devamlı olmasını dilemeliyiz..

 

Hatice Büşra Şimşek dileğinin gerçekleşeceğine inandı

GYY'nin notu: Siz bu haberi okurken Mustafa Emin Avrupa'da bir film festivaline doğru yol almaktadır.

 

Buyrun filme:

 

  

11098

 

YORUM EKLE
YORUMLAR
yasin şafak
yasin şafak - 14 yıl Önce

mustafa emin çabuk dön festivalden. elimde senaryo var kısa deneysel

yağmurcu
yağmurcu - 14 yıl Önce

Arkadaş filmden daha henüz biraz izlemeden sayfa yenileniyor krize girdim yahu.. durdurun dünyayı durdurun siteyi editörleri beni ve filmi

semitist sami
semitist sami - 14 yıl Önce

türk sineması varoluşçu olmazsa ondan bi nane olmaz mı demeliyiz? burjuva olmak isteyip para yetiremeyen, bohem olmak isteyip dininden vazgeçemeyen, dininden vazgeçemeyip onu paraya tercih edebilen büyük şehrin küçük insanları. ömrüm seni dövmekle nihayet bulacaktır. sizi bulacam. hepinizi dövecem. sonra türkü dinletecem. biraz yerli olun. editörüm iki gözüm, filtreye takma caanım mesajımı. bırak, türk halkı görsün.

bir ziyaretçi
bir ziyaretçi - 14 yıl Önce

tam izlenmiyor.yarısında kesilip başa dönüyor.sorun sizdemi bendemi?

Metah ÇAKKO
Metah ÇAKKO - 14 yıl Önce

http://vimeo.com/7207079

yavuz altınışık
yavuz altınışık - 14 yıl Önce

enes özel'i bir oyuncu hem de fena sayılmayacak bir oyuncu olarak kısa da olsa filmde görmek güzeldi. film güzel ve sakin. tam da yukarıda anlatıldığı gibi. ayrıca filmi sitede izlemek oldukça zor. çünkü sayfa yenilendikçe başa almak zorunda kalınılıyor. onun için siz de benim yaptığımı yapın. http://vimeo.com/7207079 linkinden filmi daha kolay ve kesintisiz izleyebilirsiniz. iyi seyirler..

Yakup Öztürk
Yakup Öztürk - 14 yıl Önce

Enes'in bu filmde oynadigini bilmiyordum. Gercekten iyi is cikarmis. Yakismis filme. Bunu ben degil filmi izlettigim butun arkadaslar soyledi. Enes'i elbette bir sair olarak biliyoruz, oyle tanidik ama bir sinema filminde de pekala oynayabildigini gormek ayrica onemliydi. Onu filme davet eden yonetmenin hakkini teslim ediyoruz. Gizemli, karmasik, illa esrarengiz kisa filmler yapma hastaligina inat mustafa emin tertemiz bir film ortaya cikarmis. Iste bu dedirten bir film ortaya koymayi basarmis

Hatice Algın
Hatice Algın - 14 yıl Önce

bu kısa filmi daha öncesinde izlemiştim. 2008 yılında çekilmişti. yani Mustafa Emin Büyükcoşkun daha 20 yaşındayken böyle bir başarıyı yakalamış. Kurgusu da gayet güzel...