Sonbaharı kör bir makasla düzgün keser/ Küçük gökadamın en güzel yerine yapıştırırdım” Tam mevsiminde denk geldiğimiz kitaplar vardır, dışarıdaki havayı destekler bir tonla değiştirirler içinizin havasını. Sonbaharın en çok yaprak döktüğü zamanlarda karşıma çıktı şair Mustafa Akar’ın Küçük Bir Gökada şiir kitabı. Kitap ayracı yerine kullandığım yaprağı tam da yukarıdaki mısraların yanına yerleştirip başladım okumaya.

Küçük Bir Gökada kitabı ilk olarak 2002 yılında buluşmuş okuyucuyla. Temmuz ayındaysa Profil Yayınları tarafından tekrar basılmış Akar’ın ilk şiir kitabı. Bu baskıda kitabın editörlük görevini de İbrahim Tenekeci üstlenmiş. İtibar etkisiyle olacak, hatıramda Mustafa Akar ismi hep İbrahim Tenekeci, Furkan Çalışkan gibi isimlerle yan yana canlanıyor zaten.

Alıştığımın dışında şiirleri okurken de aklıma İsmet Özel ve Turgut Uyar geliyor bazen. Örneğin “Tahta Oyuncakları Sevme Sanatı” şiirini bitirirken “Artık vakit kalmıyordu göğe bakmaya/ Sana, yıldızlara –göğün nilüferlerine bakmaya-” diyerek Turgut Uyar’a gönderdiği selama, “Kırk Yaş” şiiriyle İsmet Özel'i hatırlatışına tanıklık ediyorum şairin.

12 yılda Mustafa Akar şiirinde

Aynı şair çocukluğundan, yaşamdan, dünyadan, sevdadan ve ölümden genç bir şaire yakışan bir samimiyetle bahsediyor. “Ben perçemi uzak yollara değen çocuk” mısrasının şairine yakışır bir masumiyetle “Deli Hala Hanım” koyuyor başka bir şiirinin adını, “Sepet Ören Amcalar”dan bahis açıyor başka bir şiirinde. Sonra “Herkes burada otobüs biletlerinin aynılığına benziyor/ belki bu çocuk büyürse leylak olacak/ çocuklar büyürse leylak olacak/ yaprak kadar ağızlarıyla çare yok” diyerek kendi çocukluğundan vazgeçip büyüyor başka çocuklardan bahis açmak için.

Hiç şüphesiz kalemi de kendiyle birlikte büyür şairin, değişir, olgunlaşır. Küçük Bir Gökada kitabının ilk baskısının üstünden geçen 12 yılda Mustafa Akar şiirinde de, iyi şiir okuyucularının kolaylıkla fark edeceği değişiklikler olmuştur hiç şüphesiz. Bu değişikliği görmek isteyenler şairin halen İtibar dergisinde yayınlanan şiirlerine ve geçtiğimiz yıl basılan Tenezzül isimli kitabındaki şiirlere göz atabilir. Ben kendi adıma inanıyorum ki kalemi değişsin ya da değişmesin daha çok şiir okuyacağız içine Atlantis sığmayan şairden; yoksa neden davet etsin bizleri?: “Çok devingen bir hazirana niyetlenirseniz/ Beklerim sizi

 

Elif Bayır yazdı