Büyüyememiş yenilmekten bir çocuk

Oturup kalbini kırıyor her akşam

Yaşamımız boyunca hayatımıza birçok yenilgi ve galibiyetler sığdırırız. Salt bir düzlemden baktığımızda yenilgi ve galibiyetin anlamı herkes için aynıdır. Kazandığında her şey senin, kaybettiğinde hiçbir şey sana ait değildir. Şairin yenilgisi başkadır oysa. Bir yenilgiyle başlayabilir, yürüyebilir, büyüyebilir, anlam bulur kimi zaman. Bu tükenmişlik değil, yaşanmışlıktır. Bu konuda Muzaffer Serkan Aydın’dan söz alacak olursak: ”her şey güzeldir belki gördüğümüzden

Soner Karakuş, Gece Geç kitabıyla tüm yenilgi ve yalnızlıklarıyla yürüyen bir şair. 2018 yılının son ayında Profil Kitap’tan çıkan eser on dokuz şiirden oluşuyor. Şiirler ölüm ve dünya ekseni etrafında yaşamayı ele alıyor. Bu temaları görmek adına birkaç dize paylaşalım.

Ölüm, randevu alınamayan sevgili

“Dünya, ceviz ağacının yaktığı kına

Ve renk körü olduğunu öğrenmek

Kırk bin ton yeşilin arasında.”

İsmet Özel, şiir alanında yaptığı çalışmaların sonucunda gerçekliği bulunmayan hiçbir işaretin insanlarda karşılık bulmayacağını öğrendiğini söylüyor. Soner Karakuş’un bizde karşılık bulan ve şiirlerini güçlü kılan da bu gerçekliktir. Şairin bir diğer gerçekliği eserini annesine ithaf etmesi. Şiirlerinde sıkça “anne” kelimesine rastlıyoruz:

Kaç milyar insan çalıştırıyor yalnızlık

Okumadan da öğrenebilirdin bu kadar felsefeyi

Annen mutfakta neden ağladı

Son zamanlarda her gün herkes bir kitap yazıyor. Çok satılıyor, çok konuşuluyor ve elbette tüketildikten sonra çöpe atılıyor. Bu kadar “ürünün” içinde iyi “eserleri” okumak kadar onlara sahip çıkmakta önemlidir. Şairin Gece Geç adlı eseri gösterişten uzak, sakin bir dille söylemesi gerekeni söyleyip geri çekiliyor. Karakuş’u tanımlayacak diğer bir ifade de susmaktır. Susmak kayıtsızlık değildir. Suskunluk düşünmenin, idrakin, anlamanın ve anlaşılmayı beklemenin dilidir. Evet, bir dil dedik çünkü suskunluk da bize bir şey anlatır. Karakuş’un şiirinde bahsedilen de budur: “Söz söylemezdi, susmaktan gayrı.”

Okur, bir eseri okumadan önce beklenti içindedir: Nasıl? Merak eder eserin içeriğini, acaba burada yazılanlar bana hitap edebilecek mi diye düşünür. Eser okunduktan sonra eğer iyiyse bu sefer farklı bir beklentiye girer: Ne zaman? Şairin bundan sonra söyleyeceği söz yani kitabı merakla beklenir. Ben de bir okur olarak Soner Karakuş’un yeni şiirlerini, ikinci kitabını, bize bizden ne söyleyeceğini merakla bekliyorum. Son sözü şaire bırakalım:

Hiçbir işi düzgün yapamamanın

Ölememenin ve

Zor söylenen kelimelerin ustaları

Yani bizler

Sert sessizler.