Millet kavramını, yüzyılımızın düşünürleri ve bilginleri, 19. yüzyılda Avrupa’da oluşan “nation” olgusuyla sınırlandırdılar. Oysa Kur’an-ı Kerim’de (millet) kelimesi aynen geçmektedir. Hristiyanlıkta dini cemaat vardır. Bu yüzden Avrupa’da millet mefhumu, çok sonraları doğmuştur. Oysa İslâm’da rahiplik ve ruhbanlık olmadığından, ruhanilerin idaresi de yoktur. İslâm’ın terimleri ve müesseseleri kendine mahsustur. İslâm, cemaati değil, milleti tanır. Ancak bu millet, Avrupa’da oluşan milletle içerik bakımından aynı değildir.

Avrupa’nın tanıdığı millet, temelde ırka ve dile bağlı, biraz da pratik olarak, şu bu siyasi, tarihi sebeplerle oluşmuş devlet ve ülke içindeki halk için kullanılan bir deyimdir.

Oysa İslâm’ın millet kavramında, ırk, dil unsurları etkin değildir. Millet, İslâm anlayışında, aynı inancı paylaşan insanların şuurlu topluluğudur. Yani İslâm’da millet kavramı, Durkheim’in (dolayısıyla Ziya Gökalp’in) millet anlayışının çok dışında bir kaynağa, medeniyet kaynağına bağlı bir kavramdır. Millet, İslâm anlayışında, bir medeniyetin halkına verilen addır.

Ve İslâm’ın milleti, teoride kalmamış, Peygamberimizin gününden başlayarak var olmuş, giderek genişlemiş ve gelişmiş, Dünyanın en büyük, en köklü, en ömürlü, en yüce, en ulu milleti olmuştur. Abbasi döneminde de bu millet vardı, Osmanlı döneminde de.

Aslında şimdi de bu millet var ve yaşıyor. Ancak, bölünmüş, parçalanmış olarak. Giderek, millet şuuru da ne yazık ki kayboluyor. Oysa Avrupa’nın millet kavramı, insancılığa aykırı, zıt bir kavramdır. İslâm’ın millet kavramı ise insanlığı içerir, onu oluşturur, insanlık medeniyeti topluluğu anlamına gelir.

20. yüzyılda İslâm ülkelerinde de Batı tipi “millet” üretilmek istendi. O yüzden suni devletler ve devletçikler doğdu. Bugün İslâm dünyasını kıvrandıran buhranın temelinde, kendi büyük millet ve medeniyetimize bağlı millet anlayışını kaybedip yerine bu irili ufaklı suni ve taklit işi millet denemelerinin konması yatar.

Aydınlar, gerçek millet kavramı bilincine varmadıkça bir çıkış yolu da bulunamayacaktır İslâm ülkeleri için.

Sezai Karakoç, Günlük Yazılar lV Gün Saati