“Ben,  İslam’ı Ebu Zerr ile tanıdım.” Evet, söylemleriyle aydın kesim ve genç kitleler arasında büyük yankılar uyandıran, Üstad Cemil Meriç’in dediği gibi “Genç yaşta şarkısını tamamlayamadan hayata gözlerini kapamış bir insan” olan Şehit Dr. Ali Şeriati’den bahsediyoruz.

“Sizi rahatsız etmeye geldim” söylemiyle başlayan,  Dr. Ali Şeriati’yi 34. ölüm yılında anma programı, Fatih Ali Emiri Kültür Merkezinde yoğun bir izleyicinin de katılımıyla gerçekleşti. Kur’an tilavetinden sonra tertip heyeti adına açılış konuşması yapan Ercan Alagöz, Ali Şeriati’nin 34 yıl önce şehit edilmesine rağmen görüşlerinin güncelliğini koruduğunu söyledi.

Gazeteci-yazar Nurettin Şirin’in, moderatörlüğünü yaptığı panele,  gazeteci-yazar Cihan Aktaş, gazeteci-yazar Kenan Çamurcu ve araştırmacı-yazar Kadir Akaras katıldı. Dr. Ali Şeriati konferansı

Panelin moderatörlüğünü  yapan  gazeteci  Nurettin Şirin, Ali Şeriati’nin bağnazlığa karşı savaşan, mazlumdan yana olan, mazlum derken de Hz. Hüseyni kast eden aydınlatıcı bir isim olduğunu dile getirmiştir.

Ali Şeriati’de kadın mefhumu

Gazeteci-yazar Cihan Aktaş, Dr. Ali Şeriati’nin İslam anlayışında kadına verdiği değer hakkındaki görüşlerini anlatırken şunları söyledi: “Dr. Ali Şeriati’ nin dili evrenseldi.  Herhangi birinin, bir mazlumun veya dürüst bir aydının, Ali Şeriati’den bir şeyler alacağına inanıyorum. Onun eleştirel biri olması hasebiyle en fazla kendisini eleştiriye tuttuğunu, ‘gericilik’ kavramını bir başka türlü değerlendiren ve eleştiren,  iyi bir modernist olduğunu söyledi. Ali Şeriati’nin iki tip kadından uzak durun dediğini, bunlardan birincisinin geleneksel kadın olarak ifade ettiği; aklı ile var olmayan, içinde bulunmuş olduğu topluma ve aileye bir şeyler katamayan, kendini geliştirmeyen, cahil, dindar kadın tiplemesi. İkincisi ise, modern kadın olarak ifade ettiği; kendini geliştirmemiş, topluma ve ailesine katkısı olmayan, kendini adeta bir süs bebeği gibi gören kadın tiplemesi. Ali Şeriati’ye göre bu iki kadın tipide insanlıktan çıkmış kadın tipleridir. Şeriati’nin, Hüseyni irşadda, kadınların  toplantılara ve irşada çağrılmasını eleştiren, gelenekçi mollalara sert eleştirilerle cevap verdiğini, mollalara;  “siz kadınları,  çok zayıf, çabuk kanan, hatta şeytana çabuk ayak uyduran kişiler olarak adlandırıyorsunuz, onların gelişmesi için ne yaptınız kütüphaneler mi açtınız” deyip sert bir dille eleştirdiğini aktaran   Cihan Aktaş konuşmasının sonunda, Dünya Müslümanlarının özellikle Ali Şeriati ve Aliya İzzetbegoviç’in, İslam mücadelesinde kadın ve erkeğin beraber mücadele etmeleri gerekliliğini vurgulayarak, kadınlara yönelik olumlu bir yol çizdiklerini söyledi.

İktidara mesafe koymakKenan Çamurcu

Panelin ikinci konuşmacısı olan gazeteci-yazar  Kenan Çamurcu ise konuşmasına, kendisinin de, Dr. Ali Şeriati’nin kitaplarının bazılarını çevirme şerefine nail olduğunu, bu çevirileri yaparken adeta Ali Şeriati’nin söylemlerinin kulaklarında çınladığını, bazı zamanlarda sanki kendisiyle iç konuşmalar yaptığını söyleyerek,  çeviri yaptığı süreçteki ruh dünyasını paylaştı. Kenan Çamurcu, Ali Şeriati’nin, vefatından 2 yıl önce yolun sonuna yaklaştığını adeta görmüş gibi her şeyi söylemeye çalıştığını, bunu da söylemlerine baktığımızda görüldüğünü  dile getirdi. Çamurcu, Ali Şeriati’nin; sıradan insanların dertleriyle dertlendiğini, hep mazlum, mahrum ve mağdurların yanında olduğunu, bugünkü muhafazakar Müslümanların aksine, iktidara mesafeli davrandığını söyledi.

Neden rahatsız?

Panelin son konuşmacısı Kadir Akaras ise,  Dr. Ali Şeriati’ nin davasının, rahatsız olmayı ve rahatsız etmeyi göze alanların davası olduğunu belirterek şunları söyledi.

“Burada ‘rahatsız etme’ kavramından bahsederken, şehitlerin aşılamayan duvarları yıktıklarından dolayı ‘batıl’ı rahatsız ettiklerini,  Ali Şeriati’nin de şehadeti de  buna örnektir. Kadir Akaras, İslami anlayışların ikiye ayrıldığını, birincisinin İdeolojik İslam Anlayışı ikincisinin de Kültürel İslam Anlayışı olduğunu ifade ederek, Dr. Ali Şeriati’nin İslam anlayışının, ideolojik islam anlayışı olduğunu belirtti. Dr. Ali Şeriati’nin İran’daki Halkın Mücahitleri örgütü sempatizanı olan gençler ve Marksist Müslüman gençler üzerinde etkisinin olduğunu dile getirerek, bu tür etkilenmelerin normal olduğunu söyledi.   Dr. Ali Şeriati’nin Marksist felsefeye körü körüne bağlı olmaya karşı olduğunu ve Marksist felsefenin, toplumları tek düzeleştirdiğini, monotonlaştırdığını ifade etti.  Bir Batılı aydının “Ali Şeriati, Batılı bir aydın olsaydı eğer, dünya aydınları onu kendilerine tanrı yapar ve ona taparlardı” sözünü aktaran Kadir Akaras, Dr. Ali Şeriati’nin İslam dünyasındaki büyük şahsiyetleri;  Hz. Ali, Hz. Hüseyin ve Ebu Zerr gibi, edebiyatçı olmasının da vermiş olduğu maharetle, sembol olarak söylemlerinde  iyi işlediğini ve kitleleri etkileme gücünün bundan dolayı yüksek olduğunu söyledi.

Program Dr. Ali Şeriati’nin duasının yer almış olduğu sinevizyon gösterimiyle sona erdi.


M.Furkan Fırat haber verdi