Sadık Yalsızuçanlar'ın facebook sayfasında paylaştığı fotoğraflarla başladı merakım. O fotoğrafların altına "bunun hakkında bir şeyler yaz" yazmıştı Sadık Hoca. Ben de bunu kendimce adeta bir işaret sayıp sadece fotoğrafı anlatan bir şeyler yazmaya başlamıştım.
Hani böyle yüksek tavanlı, kalorifer petekleri yüksekte, sarıya çalan beyaz tonda duvarları olan, en az 250 metrekare ve 50 seneden aşağı mazisi olmayan evler ve onların sahipleri vardır. İsimleri Raci, Fitnat gibi olan sahip ve sahibeler. İşte şimdi öyle bir evde kahve içip onların hatıralarını dinlemek isterdim... şeklinde...
Biraz araştırma yapmak istedim. Kimdir bu İleri ailesi. Biraz araştırınca, bu ailenin, Ahmet Tevfik İlerinin ailesi olduğunu ve o evin de Ahmet Tevfik İleri’nin evi olduğunu öğrendim.
Yassıada mahkumu
Ahmet Tevfik İleri... Sanki duymuştum ismini. Ama ne vesile ile? Ne zaman?
Karşıma, bütün bir ömrü ile kocaman bir derya çıkıverdi. Haysiyetli ve namuslu bir devlet adamı. Altmış darbesinden sonra, Yassıada Hakimine sanık kürsüsünden şu sözleri haykıran bir devlet adamı: "Ölüm belki de kurtuluştur. ... Başsavcı başımızla oynamaktan hoşlanıyor. Varsın oynasın. Onun peşinde değiliz ama şeref ve namusumuzla oynamasına asla müsaade etmeyeceğiz. Son nefesimizde dahi namuslu olduğumuzu iddia edeceğiz ve ispat edeceğiz!"
Üç dönem Samsun'dan Demokrat Parti milletvekilliği yapmış; Ulaştırma, Milli Eğitim, Devlet, Bayındırlık Bakanı ve Başbakan yardımcısı... İlk Boğaz Köprüsü projesine, Demokrat Parti'nin memleket sathında başlattığı imar ve iskan faaliyetlerine en büyük katıkıları sağlamış olan büyük, şahsiyetli ve Müslüman bir devlet adamı!
İmam Hatipler için çalıştı
 |
| Tevfik İleri'nin evi... Kızı ve damadı, Sadık Yalsızuçanlar ile... |
Ve dahası, memuriyet ve devlet adamlığı geçmişinden önce, öğrenciliğinin son senesinde kısa bir süre MTTB başkanlığı yapmıştır. Bu memleketin halis mayalarından biri olduğunun diğer kanıtları da, icraatlarıyla şöyle sıralanmıştır: Milli Eğitim Bakanlığı döneminde İstanbul’a Yüksek İslam Enstitüsünü kuran ve kapatılan İmam Hatip Liselerinin yeniden açılması için büyük gayret gösteren, din derslerini ilkokul programına sokan, Köy Enstitülerini düzenleyerek öğretmen okullarıyla birleştiren Ahmet Tevfik İleri'dir.
Şimdi, burada oturmuş, bu zatın fotoğraflarına ve mektuplarına bakarken, hem tanımakta geç kalmışlığımın hüznüyle ve yine de tanıyabilme bahtiyarlığının süruruyla karışık hislerle doluyum.
Allah bu dine ve bu güzel memlekete hizmet edenlerin mükafatını artırsın ve bizlere onları örnek kılsın.
A. Tevfik İleri'nin hayatını, adeta bir belgesel gibi "Vefa Apartmanı" isimli romanında Sadık Yalsızuçanlar anlatmıştır. Bu büyük zatın detaylı hayatına orada yakından şahit olabilirsiniz.
Taha Süren haber verdi
