"Siz sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir." (Ali İmran: 3/92)
Vakıf hizmeti ciddi iştir
Sevdiğimiz bir şeyi Allah yolunda harcamak her zaman çok kolay olmasa gerek... Tabi bir kere yaşama hakkımız var ve vefat ettiğimizde sevabı devam eden bir hayrımız ( sadaka-i cariye) olsa, oh ne âlâ...
Osmanlı bu yönden bereketli bir medeniyete sahip. “Halka hizmet Hakk’a hizmettir” düsturunu edinip birçok alanda vakıflar kurmuş, vakfın gerek devletle, gerekse sosyal hayatla olan ilişkisini daima kutsallaştırmış ve muhafaza etmiştir.
Osmanlı 26 binden fazla vakıf kurmuş. Hepsi muazzam bir faaliyette. Su kanalları, su kemerleri, çeşmeler, sebiller, kuyular, hamamlar vs. hepsi tamamen vakıf hizmetleri. Mesela sebillerden içilebilecek soğuk su, hatta şerbet dağıtılması... Vakıf hastanelerinde her din ve ırktan insanın tedavi edilmesi... Sadaka taşları vesilesiyle birçok ihtiyaç sahibinin dilenmekten korunması... Anlat anlat bitmez...
Türkiye’de vakıf hizmeti ne âlemde?
Evet, çok şükür ki vakıf geleneği hala sürdürülüyor memlekette. Ama bugün sahip olduğumuz sadece 4 bin civarında vakıf... Bunun dışında binlerce dernek var. Kaç tanesi doğru-dürüst hizmet verebilmekte, kaç tanesinin ciddi bir bakıma ihtiyacı var, kaç tanesi değer bilmekte ve hangisinin değeri bilinmekte! Hepsi ayrı bir muamma...
Bilim ve Sanat Vakfı ise; Vefa semtinde 1989’dan beri ilim talep edene hizmet eden, ilmiyle âmil olmaya teşvik eden, Osmanlı geleneğini samimice sürdürmüş vakıflardan sadece biri...
Bu vakfın mimarları ve ilmiyle âmilleri arasında kimler yok ki... Ahmet Davutoğlu, Mustafa Özel, İbrahim Kalın, Mustafa Kara, İhsan Fazlıoğlu, İbrahim Turhan, Yalçın Çetinkaya, İhsan Kabil, Nazife Şişman gibi pek çok değerli hocalar...
Bir milyonluk kütüphane kurmayı hedefleyen ilk üniversite girişimi
Sizler de duymuş, heyecanlanmışsınızdır, Bilim Sanat Vakfı’yla bağlantılı bir üniversite kuruluyor. 2010-2011 sezonunda eğitim ve öğretime başlaması beklenen üniversite; İstanbul Şehir Üniversitesi... Farklı bir üniversite olacağını şimdiden hissettiğimiz Şehir Üniversitesi’nin hedeflerinden sadece birini söyleyeyim: Bir vakıf üniversitesi olarak bir milyon kitaptan oluşan bir kütüphane kurmayı hedefliyor.
Neyin nesidir bu üniversite?
Anadolu yakasında bulunacak bu üniversite. Kartal'daki Tekel arazisi, İstanbul Şehir Üniversitesi'ne 49 yıllığına tahsis edilmiş.
Gayesi; “Türkiye’nin evrensel bakışlı ulusal üniversitesi olmak”
Üniversitenin mütevelli heyeti başkanı eski ANAP'lı bakan Mahmut Oltan Sungurlu. Başkan vekili de; Bilim ve Sanat Vakfı’nın çıkarttığı Anlayış dergisinin imtiyaz sahibi Abdülhalik Damar...
Rektör ise Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya...
Tabi mütevelli heyet üyelerinin arasında dikkat çeken bir diğer isim de; Bilim Sanat Vakfı’nda “İktisadın Temel Kavramları” seminerlerini veren ve Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa İbrahim Turhan...
Kurulma çalışmaları son hızla devam eden üniversite; Fen- Edebiyat, İktisadi ve İdari Bilimler, Mühendislik ve İletişim, Yabancı Dil Yüksek Okulu gibi fakültelerden ve Sosyal bilimler ve de Fen Bilimleri enstitülerinden oluşacak. Herhalde pek çok bölüm de açmaya niyetliler.
Heyecanla diyoruz ki Hayırlı olsun!
Hatice Algın haber verdi
