Fatih’te bulunan Gençlik Kültür Merkezi’ne her gittiğimde, internette dolaştığımda karşıma bir takvim çıkıyordu. Daha önce birçok takvim gördüm elbette ama bu farklıydı, ismi ve taşıdığı değer bakımından sıradanlıktan uzaktı. Peki, niçin bu isim seçilmişti? Aslında ‘şehadet’i hatırlatıyor oluşu bile takvimin yalnızca günleri- ayları gösteren bir vazifeyi amaçlamadığını açıkça gösteriyor. 2012 takvimini elime aldığımda daha adını hiç duymadığım birçok şehidin biyografisiyle karşılaştım.
Ali Rıza Bayzan’ın Çeçenistan’da şehit olduğunu, şehit olmadan evvel şehide lâyık bir yaşam sürdüğünü bu takvimin yapraklarından okudum. Gündemi İslâm olan her Müslümanın da okuması gerekiyor. Mücadelenin olduğu her coğrafyanın derdiyle dertlenen bu güzel insanlar daha dün denecek kadar yakın tarihlerde aramızdaydılar. Biyografileri okurken birçok şehidin cepheden cepheye koştuğunu, cephede değilse de mutlaka Türkiye’de Müslüman kardeşleri için bir şeyler yaptığını göreceksiniz.
Türkiyeli Müslümanlar şehitlerini tanımalı
Türkiyeli Müslüman gençler takvimde yer alan Kemal Hatip’in (Raid Salah’ın yardımcısı) takvim için söylediği şu sözleri iyi okumalı: “Ben şehadet takvimini görmeden önce Türkiyeli Müslümanların sadece Mavi Marmara’da şehitleri var sanıyordum.” Çoğu Müslüman genç de böyle sanıyor aslında. Böyle bir çalışmanın bu açıdan önemi büyük. Zirâ bu ülkeden Bosna’ya, Irak’a, Çeçenistan’a, Afganistan’a, Keşmir’e ve birçok coğrafyaya güzel pek çok insan giderken bunu bilmeyen Müslüman genç kalmamalı.
Takvime baktığında, 2011’de Afganistan’da şehit olan 21 genci hatırlamalı; en azından dua etmeli onlar için. Çeçenistan’da şehit olan Hüseyin Enver’in tebessüm eden yüzünde şehit hayatı yaşayan bir insanın güzelliğini görmeli. Şehit Salih Turan’ın mücahit kardeşlerine yemek yapmayı sevdiğini öğrenince bir insan, ister istemez ‘evet, bir Müslüman böyle olmalı’ diyebilmeli. Zaten takvim fikriyle amaçlananlardan birisi de şehitlerin tanınması. Müslüman kardeşlerine hizmetten geri durmayan, onlara yemek yapan, cephede değilse dâhi cephe dışında elinden geleni yapan insanlar bunlar.
Müslümanın gündemi farklı olmalı
Müslümanın gündemi farklı olmalı. En azından bakış açısı Müslümanca olmalı. 1980’de şehit olan bir Müslümanı ne kadar tanıyorsak, daha dün şehit olan Müslümanı da tanımalıyız. Şehadet takviminde bu net bir şekilde sağlanıyor. Takvimdeki biyografileri okuyan her Müslüman muhakkak ‘şehit tahtında Rabbine gülümseyen’ yüzleri görecektir.
Takvim için Bülent Yıldırım “şehitleri hatırlatan her çalışma Allah’a yaklaşmaya bir yoldur ve çok değerlidir.” diyor, söylememiz gerekenleri özetlercesine. Şehadet takvimi, bu sene dördüncü kez bizlerle buluştu. Elde edilen gelirle yapılanlardan birkaçı ise unuttuklarımızı hatırlatır cinsten: Çeçenistan ve Afganistan yetimlerine destek, Kamerun’da su kuyusu, Mavi Marmara yola çıkmadan önceki hazırlık aşamasında yardım… Takvimi hazırlayan, bu güzel projeye imza atan ekibin 2012’deki amaçları ise Bosna Hersek’te çeşme açmak ve Makedonya’ya Kur’an çalışmasına destek vermek. Sonuçta bu takvimde her yapılan ‘şehitleri hatırlatma’ya çıkıyor. Dediğimiz gibi, Müslümanların derdiyle dertlenen her Müslümanın mutlaka göz atması ve evinden bulundurması gereken bir çalışma. İletişim için http://www.sehadettakvimi.com/ adresi ziyaret edilebilir.
Esad Eseoğlu haber verdi
