Cengiz Numanoğlu’ndan…

İnsanoğlu, GERÇEK VE SONSUZ MUTLULUĞU; ne hayal dünyasının sahte saraylarında ne de madde dünyasının geçici hazlarında bulabildi...

ARADI... ARIYOR... ARAYACAK...

Ta ki süslü ambalajlarda sunulan, o şeytani tuzakların farkına varıncaya kadar...

Ta ki ahlâkın onay vermediği yollarda, yürümeyi sürdüren toplumların, tarih sayfalarından nasıl silinip yok olduğunu görünceye kadar...

Ta ki bütün musibetlerden ibret payını alıncaya kadar.

Ta ki kendini buluncaya kadar…

Bazen, bir çakıl taşı; bir altın damarını, bir su damlası, özlenen bir pınarı, kuru bir yaprak; yemyeşil bir ormanı buldurur insanlara... Kim bilir...

Gayret kuldan, başarı Allah’tan...

Saygılarımla...

Cengiz Numanoğlu kimdir?

Cengiz Numanoğlu, Antalya’nın Serik ilçesinde 1941’de dünyaya geldi. İlk ve ortaokul eğitimini Akseki’de, liseyi Bursa Işıklar Askeri Lisesi’nde tamamlayan Numanoğlu, 1962 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirerek ordu saflarına katıldı. 1982’de kendi isteğiyle kıdemli binbaşı rütbesinden emekliye ayrıldı.

Bir taraftan da müzikle yakından ilgilenen Numanoğlu, harp okulu yıllarından itibaren, uzun seneler sahnelerde trompet çalarak, caz ve dans müziği icra etti. Birçok güfte ve besteye imza atan Numanoğlu’nun eserleri bazı ünlü sanatçılar tarafından seslendirildi. Bir 45’lik plağı da bulunan Numanoğlu, 1993’te hacca gittikten sonra kendini tamamen şiir kitaplarına verdi. Numanoğlu, aralarında ‘Şuur’, “‘Beytullah’ta Ben’, ‘Daha Kur’an Ne Desin?’, ‘Kur’an’ı Kerim’e Sor Da Söylesin’ ve ‘Kur’an Olmasaydı Ne Yapardım Ben’ ve ‘Kur’an Şiirleri’nin arasında bulunduğu birçok kitap kaleme aldı. Şair aynı zamanda 1988-1993 yıllarında TRT 1’de her hafta yayınlanan “İnanç Dünyası” programında kendi şiirlerini seslendirdi.