İmam hatip lisesi yıllarımız Türkiye’de aynı zamanda vaizlerin yılları idi. İyi vaizlik; kürsü hâkimiyeti vücut dili, yüksek seda, seri konuşmak, siyasi mesaj vermek gibi hususlarla birleşmişti. Bizim imkânımız yoktu; fakat otobüslerle gidip vaazları takip eden kişiler vardı çevremizde. Bize de teyp kasetine kaydedilmiş vaazlar getirirlerdi, onları dinlerdik. Timurtaş Uçar, Feyzullah Değerli, Tahir Büyükkörükçü, Abdullah Büyük bu bağlamda dinlediğimiz vaizlerdi.
İmam hatip lisesi talebesi hutbe, vaaz hazırlamak zorunda olduğu için biz talebeler ses ve tavır olarak yukarıdaki vaizleri taklit eder; metin olarak da 30 Ramazan 30 Vaaz, Sami Arslan’ın Karanlık Gecelerin Nurlu Sabahı, Fazilet Yarışı ve Ali Rıza Demircan, Ömer Öztop, Tahsin Yaprak gibi hocaların hutbe kitaplarından yararlanırdık.
Bir gün kitapçıda üç cilt İrşad diye bir kitap gördüm. Karıştırdım ki vaaz kitabı. Hemen aldım. Ancak bu kitabın dili, konuyu işleyişi önceki hutbe kitaplarından farklı idi. Yeri geldikçe hikâye/menkıbeler anlatıyor, şiirler söylüyordu. Siyasi mesajlardan çok, tasavvufi mesajlar vardı.
Yazarı da diğerlerinden farklı idi: El-Hac Muzaffer Ozak.
Muzaffer Efendi’nin sahaf ve mutasavvıf olduğunu imam hatipten mezun olduktan sonra öğrendim. Ancak detay, daha sonra sohbet ve hatıra kitaplarından geldi. Kitaplarını elimizde tuttuğumuz zât, aslında bir veli idi. Hem de cezbeli bir veli. Bundan dolayı vaazlarını evliya menkıbeleri ile örnekliyordu.
Aldı beni bir merak. Bu merakla Muzaffer Efendi’nin adının geçtiği sohbetleri, kitapları okudum ve şunları öğrendim.
Muzaffer Efendi 1916, İstanbul doğumlu. Hem anne hem baba tarafından âlim ve arif bir soy zinciri var. Amcası Plevne savunmasında Sancak-ı Şerif’i elinde tutan ve muhafaza eden bir asker. Muzaffer Efendi, babasının arkadaşı Kadirî ve Nakşî Şeyhi Abdurrahman Sami Saruhanî Hazretlerinin himayesinde yetişmiş. Onun vefatı üzerine zamanın ilim adamlarından Mehmet Rasim Efendi, Arnavud Husrev Efendi, Gümülcineli Mustafa Efendi’den ilim tahsil eder. Şakir Efendi’den kitapçılık sanatını öğrenir. İsmail Hakkı Efendi’den dini musiki meşk eder. Değişik camilerde imamlık, müezzinlik yapar. Hat, tezhip, cilt sanatlarını öğrenir.