Harf İnkılabı 1 Kasım 1928’de gerçekleştirildiğinde hafızamız bir anda değişti. Bizim modern tarihimiz "bir an değişmeleri"yle meşhur. İnkılabın üzerinden 84 yıl geçti. Türkçe 84 yıldır başka bir dünyanın harfleriyle dünyaya sesleniyor, kendini ifade ediyor. Biz de 84. yılında henüz değişikliğin konuşulmadığı bu zamanda bir söyleşelim dedik. Sorumuz şu idi: “Harf İnkılabıyla ilgili düşünceniz nedir? Bu inkılap gerekli miydi?”
Biz sorduk, onlar da şöyle söylediler:
Muzaffer Şenel (İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi)
Trajik başarı. Maalesef trajik ama sonuçta başarılı oldu. Latin alfabesi seçerek medeni olunmadı, medeni olmadık. İlkellik(!) alfabe değişimi ile bitmez. Olan nesiller arası transferin sonu oldu. Asla olumlu görmüyorum bu devrimi. Bugün önümüzde bir gerçeklik var. O da devrimin yapıldığı ve zorla uygulandığını herkes kabul etmek zorunda kaldı.
Ali Günvar (Şair)
Bence çok da gerekli değildi. Ancak sanırım Latin alfabesi değişen Türk hançeresine Arap alfabesinden daha uygun görünüyor günümüzde. Ancak harf inkılabının altında yatan düşünce insanların din ve Kur’an ile alakasını kesmektir kanımca.
Cemil Altınbilek (Avukat Udi)
Daha yumuşak, uzun vadeli bir geçiş süreci olsa kültür köprülerimiz de daha sağlam kalabilirdi.
Mehmet Aziz (Gazeteci-sehirmedya.com yazı işleri müdürü)
Benim babamı, dedemi anlamam ne kadar gerekli ise bu da o kadar gereksiz idi öncelikle. Yani en baştaki problem bir anlam problemi idi harf devrimi ile pardon harf kıyımı ile ortaya çıkan problem. İş harflerle kalsa iyiydi. Literatüre de el attılar; felsefi, edebi literatürümü alt üst edip çorbaya döndürdüler. İş, anlama yani sözlük probleminin daha ilerisine geçti, böylece tefekkür kısırlığına doğru ivme kazandı. Yeni dile 'aşina' eski dile yabancı kuşaklar yetişmeye başladı ve bu gençler ne eskiye aittiler ne de yeniyi anlayabiliyorlardı. Böylece üçüncü bir problem de zuhur etti: Kimlik problemi. Şimdi biz neyiz? Osmanlı mıyız, sadece Türk oğlu Türk müyüz, yoksa Batılı mıyız? Hâlâ Batı kapılarını zorlayan bir Türkiye var. Bu ne demek? Hâlâ ortada kalmış bir millet var demek aidiyetsiz, kimliksiz, evsiz…
Murat Sözer (Şair, 26 yaşında, Genellikle Üsküdar’da yaşar)
Harf devrimi denince çok üzülüyorum ben. Aslında o ilim devrimi, harf değil. İlmin Türkiye’den tecridi için yapılmış bir hareket. Bu konuda ben uzun konuşurum. Harf devrimine taraf değilim ben kısaca.
Ömer Cihat Bay (Muhasebeci)
Gerekli miydi? Onu bilemem. Lakin harf devrimi bizim geçmişle olan bağımızı kopardığı net. Edebiyatımıza ve sanatımıza çok büyük bir darbe vurmuştur. Halen tarihi gerçekleri bulmak için Osmanlı arşivlerini taramaya devam ediyoruz. Ama kaçımız Osmanlıcayı (ya da Osmanlı Türkçesini) biliyoruz? Dolayısıyla okullarda Osmanlıca seçmeli değil temel ders olarak okutulmalı diyorum.
Yusuf Soyyiğit (Yıldız Sarayında görevli)
Harf devrimi bir neslin atalarıyla olan bağını koparmak amaçlı yapıldığı için derinden sarsan bir uygulama olmuştur
Eren Türkoğlu (Marmara’da Eski Türk Edebiyatı okuyor)
Yüzünü Batıya dönmüş yeni devlet için gerekliydi. Bir anda, yüz yıllardır süren medeniyetin dilini yok saydığı için gereksizdi.
Hüsnü Aytekin (Viyana Felsefe’den, Bursa’ya bakan bir tepede tefekkür ediyor)
Ben mesaimin önemli bir kısmını harf inkılabını en azından bünyemde geçersiz kılmak için sarf ediyorum. Modernleşme hamlelerinin bir gereği olarak yapıldı. Bunu İsmet İnönü de ifade eder.
Hüseyin Atlansoy (Şair)
Dilimizin sınırları dünyamızın sınırlarını belirler diyorlar ya, dilin kodlarını değiştirmek için işaretlerini yani harfleri değiştirmeniz gerekir. Örneğin Hz. Ali'nin bahsettiği harf sanırım -sanırım ne kelime eminim- latin harfleri değildir. Düşüncenin sekülerleştirilmesi için -eğer böyle bir hedefiniz var ise- yapanlar açısından hamleleri yanlış değildir. Avrasya’daki Türk dünyası düşünülerek için yapılmış ise -böyle bir mazerete kaçılıyorsa karşı hamle geldiğinde-yeni bir hamle gelmemiştir. Uzatmak mümkün ancak çok konuşulacak bir şey de yok aslında bu hamlenin niyeti medeniyet çerçevemizi değiştirmektir.
Bestami Yazgan (Şair)
Hafıza kaybına uğrayan bir insanın ne hâlde olacağını göz önüne getirin. Bazen toplumlar da hafıza kaybı yaşar. Harf inkılabıyla toplumumuz, özellikle yazılı eserlerimizle irtibat kurma yönünden buna benzer bir travma yaşamıştır.
Abdullah Başaran (Hitit Üniversitesi)
Osmanli'nin son doneminde de gündeme geldiği uzere harf inkilabi tartismasi oldukca iyi bir tartışma. Ancak TC'nin Çizgisi daha çok gelenekten kopmak olduğu icin tamamen bir ifrata kaçmış, inkilabi adeta bir faciaya dönüştürmüştür. Latin alfabesiyle birlikte doludizgin bir geleneği de kesip atmamak icin Arap alfabesi devam ettirilmeliydi. TC; gelenek, din, basit bir dille haci-hoca ve genel olarak da nostaljiden kurtulmayı amaç edinmiş, ancak beklendiği gibi tefrit noktası olan ütopyaya tapınmıştır. Gelenekten tamamen kopmak mümkün değil, o halde TC'nin yaptığı sey daha çok, bulunduğu dalı kesmek olmuştur harf inkilabi ile birlikte.
Arda Şeker, nedir bu iş, diyerek sordu