Kur’an alfabesini şimdilerde böyle anlatmaya kalkarsanız öğreten de öğrenen de panikler “Bu nedir” diye? Ama eskilerin öğrendiği ya da öğrettiği yöntemlerden biri de bu. Her harfe o günkü şartların, folklorun gerekleri göz önünde tutularak isimler verilmiş. Eğlenceli olmasına dikkat edilmiş ayrıca. “Evet, öğretme gayreti içerisindeyiz ama benzetmelerle Kuran harflerini eğlenceli bir öğretme tekniğiyle sıbyanlarımıza öğreterek iyilik edelim” istemişler. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.

Arap alfabesi
(+)

Kolay ve hızlı öğretim

Dedem bu şekilde Kur’an alfabesi öğrendiğini söylüyor. Ülkemizde açılmış ilk ilkokul mezunlarından dedem. Kur’an alfabesini ilk olarak babasından öğrenmiş. Yöntem bu. Ve inanılmaz derecede kolay ve hızlı öğreten bir mantığı var. Tuhaftır, oğluma da bunu anlattım, yarım saat kadar zamanda bütün harfleri öğrendi.

Eski diye rafa kaldırdık bu öğretme yöntemini kaldırmasına da, acaba hata mı ettik.

Benzetmelerle dolu, özellikle çocukların aklında hemencecik yer ediveren o eskimez alfabenin eski okutma-öğretme şekli şöyleydi:

Elif, çubuk gibi

Be, yaya benzer

Te, ona benzer

Se, ona benzer

Cim, başı ciğalı

Ha, ona benzer

Hı, ona benzer

Dal, beli bükük

Zel, ona benzer

Ra, orak gibi

Ze, ona benzer

Sin, üç dişli

Şın, ona benzer

Sad, beli bükük

Dad, ona benzer

Tı, tavşan kulaklı

Zı, ona benzer

Ayın’ın ağzı açık

Ğayın, ona benzer

Fe, kuzu başlı

Gaf, koyun başlı

Kef, eğri büğrü

Lam, bacak gibi

Mim, çomak gibi

Nun, çanak gibi

Vav, bir gözlü

He, iki gözlü

Lam Elif, baldırı dolaşık

Ye, yaya benzer

Ömer Nedim Vural, eskimez alfabenin unutulmakta olan öğrenme metoduna dikkat çekmek istedi