Rivayet Kültürü ve Yanlış Din Anlayışı, adından da belli olduğu gibi, rivayetlere dayanan din anlayışının, kültürlerin de içine girmesiyle doğruyu nasıl saptırdığını gösteren oldukça faydalı bir çalışma. Prof. Dr. İbrahim Sarmış’ın bu eseri belki birçok tabuları yıkması sebebiyle eleştirilmeye müsait bir kitap. Çünkü rivayetlerle aktarılan birçok hadisin, Kur-an ile irtibatı ve aykırılığı gözler önüne serilmektedir.

Çok titiz bir çalışmanın ürünü olan bu eserde, bir hadis düşmanlığı veya İslami geleneğe bir başkaldırı durumu söz konusu değildir. Fakat bizim dokunulmaz bildiğimiz birçok tabunun, dokunulduğunda nasıl elimizde kalacağını göstermesi açısından, önemlidir. Zira Kur-an’ı Kerim’in koruyuculuğunun bizzat Allah tarafından olması ve onun pratiğe konulması yönünde ise sünnetlerin yol gösterici olduğu şüphesizdir. Fakat günümüze kadar birçok kavim ve cemaatlerin de rivayetler vasıtasıyla bu dine bazı şeyler kattığı bir gerçektir. Bu kitapta özellikle bu gerçeği göz önüne alarak, bazı Hadislerin kaynağı araştırılmıştır. Yani söz konusu olan hadisler Kur-an ile karşılaştırılmıştır.

Üzerinde araştırma gerektiren ve yazar tarafından incelenen, hadislerden örnekler:

Dinden dönen/Mürted öldürülmeli mi?

Başkasının yaptığından kişi sorumlu olur mu?

Bir hayvanın yaptığından başka hayvan sorumlu olur mu?

Ölüler konuşulanları işitir mi?

Nazar İslam’ın bir inancı mıdır?

Cihat rivayetleri, fitne ayetleri ve yurtların tasnifi

Mirac rivayetleri.

Mirac rivayetleri ve namaz vakitleri,

Levh-i mahfuz yönlendirici yazılı kader midir?

Şaka ile aile yuvası kurulur yıkılır mı?

Bunlar gibi kırkın üzerindeki mevzuları ele alarak Kur-an ile karşılaştırmaktadır. Bu kitabı okurken ön yargıdan uzak bir zihinle okumak, gerçekten farklı bir bakış açısı sağlayacaktır. Ön yargı ile bakmak, kabul edilse de edilmese de bu titiz çalışmaya verilen emeği heba edecektir. Prof. Dr. İbrahim Sarmış’ın daha önce ki çalışmalarında da bu çizgiyi görmek mümkündür. Nakledilen hadislerin kaynağından olup olmadığının araştırılmasının lüzumuna dikkat çekmektedir.

Buradan da anlaşılacağı gibi, bu kitapta rivayetlerin tarihsel kültürün, sosyal yaşantının yönlendirmesiyle belki de yorum farkıyla bize sunulmasındaki yanlış metotların analizini okuyabiliriz. Gerçek kaynağa dayanmayan her hadisin sünnet olarak algılanması, yanlışı doğru diye yapma gafletine düşüreceğinden, titizlikle araştırılıp sapla samanın ayrıştırılması gerektiğini görmekteyiz. Bizim için en sağlam kaynak olan Kur-an’a aykırılık içeren hadislerin gerçek hadislerden ayrılması adına yapılan bu çalışmayı Düşün Yayınları okuyucuya sunmakta.