Reyhan, 14 yılı aşan geçmişinde “hayatı okumak için” düsturuyla hareket eden ve okuyucularına dinî ve ahlâkî konularda hayat boyu ölçü edinecekleri bilgi ve tecrübeleri sunan ilmî bir dergidir. Üç ayda bir okuyucularıyla buluşan Reyhan, 61. Sayısında kendimizi muhafaza etmemiz gereken kötü ahlaklardan gıybeti ele almaktadır.

Reyhan’dan isimli sunuş yazısından birkaç satır;

Cenâb-ı Hak, insanı mükerrem bir varlık olarak yaratmış; onu, can, mal, ırz, namus, neseb itibariyle de koruma altına almış, dokunulmaz kılmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) vasıtasıyla bu durum bir kez daha tespit ve tescil edilerek hatırlatılmış, insana hak ettiği değer yeniden kazandırılmıştır. İnsanın, Rabbi katındaki bu değerinin bir tezâhürü olarak, kendisi hakkında, hoşlanmayacağı bir sözün, gıyabında söylenmesi de büyük günahlardan sayılmış; bu, kelâm-ı ilâhî olan Kur’ân-ı Kerîm’de de kayıt altına alınmıştır. Rahîm olan Rabbimiz, yokluğunda, kendini müdafaa edemeyeceği zamanlarda da kulunun manevî kıymetini muhafaza etmiş; hatalı da olsa, günahkâr da olsa mü’min kulunun şahsiyetine leke sürülmesine, kimliğine zarar verilmesine, gönlünün incinmesine razı olmamıştır.

Haddizatında gıybetin de ne sahibine ne dinleyenlere ne de gıybete konu olan kimseye bir faydası vardır. Gıybetle bir kötülük düzelmediği gibi bilakis gıybet müfsid bir şey olarak sadece kötülük üretir ve geleceğimiz başkasının insafına teslim edilmiş olur

Gıybet hakkında tarih boyunca çok şeyler söylenmiş, yazılıp çizilmiş şüphesiz. Bunda, bu hataya düşmenin kolay, düştükten sonra ise vaz geçmenin zor olmasının büyük payı olabilir. Bugün ise gıybet, basın-yayın organları ile meslek haline getirilmiş; telefonlarla avuçlarımızın içine, parmaklarımızın ucuna kadar gelmiş; sosyal medya ise bu işin çatalı-bıçağı olmuştur. Netice itibariyle başkasının şahs-i mânevîsine olan hassasiyetin kaybolduğu; konuşulanların-dinlenilenlerin gıybet olup olmamasının fark edilemez hatta önemsenmez hale geldiği günümüzde Reyhan da senenin ilk sayısında bu hususa dikkat çekmek istedi.

Reyhan’da Neler Var?

Gıyaben konuşmak her zaman gıybet midir, gıybet eden birisi hatasından nasıl dönebilir, gıybet edilirken konuşmayan ancak buna şahit olan kimselerin durumu vb. sorulara Süleyman Ramazanoğlu ve Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Efe ile yaptığımız mülakatlarda cevap aradık.

Konuşmalarımızdan hangisinin gıybet olup olmadığını “Gıybet Mi Değil Mi?” başlıklı yazısıyla Doç. Dr. Abdullah Hikmet Atan kaleme aldı.

Gıybet gibi kötü bir ahlaka insanın neden düştüğünü konu edinen Ali Kemal Kastan’ın “Neden Gıybet Ediyoruz?” isimli yazısı da bu sayımızda istifade edebileceğiniz önemli bir makale.

Sanal alemde düşebileceğimiz tehlikelere gıybet konusu özelinde dikkat çeken “Sanal Gıybet Gerçek Günah” isimli yazıyı Şeref Akbulut dergimiz için kaleme aldı.

“Havada Gıybet Kokusu Var” yazısıyla Mahmut Toptaş, “Hadis Ravileri ve Gıybet” yazısıyla Dr. Öğr. Üyesi Seyit Ali Güşen, “Gıybete Müdahale ve Müslümana Destek” yazısyla Ramazan Ögtem, “Hucurat Suresi Özelinde Gıybet” yazısıyla Mesut Çakır, “Gıybet’in Neticesi” yazısıyla Mustafa Aykul konuya katkı sağlayan diğer isimler.

Osmanlı mezar taşlarına dair merakı olanlar dergimizin silsile halinde devam eden ilim ve kültür hayatımızdaki önemli isimlerin konu edildiği “Kitâbe-i Seng-i Mezâr” isimli bölümünü de inceleyebilirler.

Ayrıca izzet ve zillet kavramlarının mevzu edildiği, İzzeddin b. Abdusselam’ın anlatıldığı, İslam kültürü içerisinde edeb literatüründe kaleme alınmış bazı eserlerin tanıtımı gibi dosya konusu dışında yazılarda dergimizde yer almaktadır.

Reyhan 6 yıldır Osmanlıca okumayı sevenleri de düşünerek bir Osmanlıca ek hazırlamaktadır. Hazırladığı ekinde dergi içerisinde yer alan bazı yazıları bu sayısında da sizlere sunmaktadır.

Dergimize ulaşmak için:

https://reyhandergisi.com/