Recep ayının fazileti; bu ayda oruç tutmanın, camiye, cemaate ve ilim meclisine gitmenin, Kur’an-ı Kerim’le meşgul olmanın, tesbihatın, salavatın kıymeti hatta bu aya hürmeti ifade eden her bir şeye verilen değerler, ecirler saymakla bitmez. Bu konuda kitaplarda uzun uzun yazılmıştır. Âlimler, Kerim’in ikramının coştuğunu, bu ayı ciddiye almanın, Receb-i Şerif’te inanarak ve samimiyetle kulluk etmenin insana sadece sevap değil dereceler bile kazandırdığını zikretmiştir. Bendeniz bu yazıda Recep ayının tövbe ayı olması hususuna değinmek istiyorum. Nitekim “Recep tevbe ayıdır, Şaban muhabbet ayıdır, Ramazan da kurbet (yakınlık) ayıdır” denilmiştir.
Recep’in tövbe ayı olması bana ibadetlerden önceki istiğfar gibi geliyor. “İllallah” demeden evvel, “la ilahe” demek gibi... Bir temizlik operasyonuyla büyük rızıklara –ki kulluk en büyük rızıktır- yer açmak gibi... Ramazan’da semeresini verecek tarlanın zeminini temizlemek, ayrık otlarını ayıklamak, uygun hâle getirerek tohumunu serpmek gibi sanki Recep ayında yapıp ettiklerimiz.
Büyükler bu konuda söylemişler: “Recep ekim ayıdır, Şaban bakım (sulama) ayıdır, Ramazan ektiğini biçme ayıdır.”
“Recep cevr ü cefanın terki ayıdır. Şaban vefayla (güzel) amel (etme) ayıdır. Ramazan ise sıdk u safa ayıdır.”
Tövbe ayı olan Recep, kulun, kendisini günahtan vazgeçirmesi için Allah’a yakarma ayı olduğu kadar cevr ü cefayı, huysuzluğu, edepsizliği, dikkatsizliği, gafletin ve cehaletin numunelerini de terke cezm ü kast etme mevsimi. Bunları terkten doğan boşluğu da güzel bir vefa örneği olan salih amellerle vakit kaybetmeden işlemeye başlama... İşte böyle... Biz günahkârların elinden tutacak mevsim geldi, elhamdülillah.
Bu ayda tövbe etmenin başka bir boyutu da var. Çok önemli. Sözü hemencecik “Kötü alışkanlıklarınıza Recep ayında tövbe ederseniz bir daha tövbenizi bozmazsınız” diyen üstadımıza bırakıyorum. Bir güzel muhasebe ve tövbemize vesile olması dileğiyle Muzaffer Ozak Efendi Hazretleri’nin hutbelerinden buyurunuz birkaç bölüm:
Bu ayda tövbe edenlerin, Allah tövbesini mutlaka kabul eder
“... Recep ayının fazileti ayrıdır. Bu ayda tövbe edenlerin, Allah tövbesini mutlaka kabul eder. Muhakkak! Mesela kötü bazı alışkanlıklarımız var. Sigara, içki gibi Allah’ın sevmediği şeyler... [...] Bunlara bu ayda tövbe eden kimseler mutlaka tövbelerinde sabit olurlar, Allah tövbelerini kabul eder. Ve yaptıkları fenalıktan istikrah ederler (tiksinirler).
Ben bir misalini söyledim böyle. Sigara içmek caiz mi değil mi, ayrı dava da. -İçki haram tabii, efendime söyleyeyim.- o ayrı, onun münakaşası. Böyle kötü alışkanlıklar... Ben bu kadar edeple söyledim. Daha başka şeyler var ya senin böyle kafanda, böyle Allah’ın sevmediği şeyler... Kumar, (bilmem,) içkiydi fışkıydı felen... Bunlara bu ayda tövbe eden kimselerin -ama hakkıyla tövbe etmek lazım. Böyle ağzıyla tövbe edip kalpte olmazsa tövbe kabul olmaz. Böyle ah u enîn ederek, ‘Bir daha yapmayacağıma söz veriyorum ya Rabbi, Sana teslim oldum, beni bu işten vazgeçir’ diye Allah’a bu şekilde yalvarmakla...
Hani bazı tövbeler vardır ki, hemen yaparız bir fenalığı, arkasından ‘Tövbe ya Rabbi’, arkasından aynı şeyi gene yaparız. Tövbe değildir bu, istihza (alay) çıkar bunun içerisinden.
Tövbe bir hayvanın memesinden sütü sağdığınız vakitte nasıl ki sütü memeden içeri veremiyoruz, tövbe böyle olacak. Resulullah böyle tarif etmiş tövbeyi.
‘Bir daha yapmayacağım, etmeyeceğim.’ Böyle cezm ü kastetti –tekrar ediyorum, dikkat buyur konuştuğum sözlere, cezm ü kastetti– ağladı sızladı, tövbe etti... Sonra gene yaptı aynı şeyi, gene tövbe etsin. O vakit gene afvi vardır. Niye? Hakikaten terk edeceğini söylemişti. Hakikaten Allah’a söz vermişti. Fakat kaza terettüp etti, tekrar zuhur etti, böyle (tövbeleri) tekrar tövbe edebilir. [...] Şimdi lafı uzatmayalım, kestirme yoldan kötü alışkanlıklarımıza, terk etmek isteyenler bu ayda tövbe etsinler. Muhakkak tövbeler müstecap olur ama Allah’a ah u enîn ederek... Hakkıyla tövbe eden kimsenin tuttuğu toprak dahi altın olur. ...”
Kötü huylarını terk et, tövbe istiğfar et, ibadete başla
“Recep ayı tövbe ayıdır. Tövbe edin efendiler! Tövbeden murad da ‘Tövbe ya Rab!’ demek değil. Allah’ın sevmediği huylar varsa kendimizi bir hesaba çekelim, onları terk edelim. Ya Rab… Allah’a sığınalım, Allah’a terk ettirelim. Sen terk edemezsin. ‘Allah’ım, ben nefsimin mahkûmuyum, yapamıyorum, bana yardım et’ diye Cenab-ı Hakk’a yalvar, ağla ki, seni o huydan vazgeçirsin.
Recep ayında kim tövbe ederse Allah o tövbeyi müstecap eder, ve tövbesinde o kimse sadık olur. Yüzlerce adam cigaraya tövbe etmiştir recep ayında ve içmemiştir bir daha, li hikmetillahi teala. Nice böyle kötü alışkanlıklara alışanlar recep ayında terk etti mi, tövbe ederse eğer, Allah sübhanehu ve teala hazretleri (onun) tövbesinde onu sabit kılar. Tövbesini bozmaz yani, ‘sabit kılar’ dediğim o. Tövbesinde durur yani Türkçesi.
[...] Kötü huylarını terk et, tövbe istiğfar et, ibadete başla ve sakın terk etme ibadeti. ‘Ben gencim, istikbalde yaparım (deme!) Günah işlersen tövbe et Allah Teala’ya, ama ibadetten geri durma. Ama günah işleme. Günahın küçüğü büyüğü olmaz; Allah’a isyandır.”
Suleyha Şişman