Yazılım adamıdır. Hayata yazılmadığı, asılmadığı gün yoktur. Donanım ihtiyacını kabine abdest aldırarak karşılar.
Henüz çocuk denilecek yaşta büyüklerin yapmayı hayal bile edemediği pek çok şeyi yapmıştır.
Küçük haritalarda dolaşmaz; dünya haritasını -coğrafi, fiziki, siyasi fark etmez- avcunun içi gibi bilir.
Etrafına heyecan aşılarken kendine de heyecan aşılar. Aşı yerlerinden yeni “heyecan” çiçekleri uçlanır.
Yaptığı şeyler yapmayı tasarladığı şeylerin zekâtı bile değildir.
Tarih ve felsefe tahsil etmiştir; biçimsel eğitimin mankurtlaştırma tuzaklarından ve duraklarından haberdardır. Ondan, hayatın içinden konuşur, hayatın içinden gülümser, hayatın içinden devşirdiği yaşanmışlıklarla tahsilini ikmal etmiştir.
Surat astığı vaki değildir.
Yakışıklı, çok taranmış, çok süslenmiş, çok çıldırmış, her şeye yetişen bir gençliği vardır. “Gençliğim eyvah” dediği duyulmamıştır.
Konuşurken kelimeler incire, üzüme ve zeytine yemin ederek dudaklarından dökülür.
Kalbinin yedeğinde bir “Bayındır Han” taşır…
Yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği iş yoktur.
Büyük hayallerin, büyük ideallerin adamıdır.
Kapandı sanılan bir nice hesabın kapanmadığını bilir
Zamanın ruhuna mahrem şifreler, mahrem tüyolar fısıldar. Zamanın ruhunun ondan öğrendiği pek çok şey vardır.
Oğlunun adını Endülüs koymuştur; kapandı sanılan bir nice hesabın kapanmadığını bilir.
Atı eyer kılıcı kın istemeyenlerdendir.
Âdem Özbay bu…
Bakarsınız bir gençlik dergisi çıkmış; o çıkarmıştır.
Bir edebiyat dergisini tek başına omuzlamıştır.
Bakarsınız bir yayınevi kurulmuş, üç beş isimle yayın yapıyor, o kurmuştur.
Bakarsınız, bir gazetede Ramazan sayfasını o hazırlamıştır.
Bakarsınız en netameli konulardan birinde bir roman yazılmış, o yazmıştır.
Yeni bir program çıkmış, o çıkarmıştır.
Yaptığı işin sayısı kırk kalemi geçmiştir. Kalemle ve kelamla yaşından ve başından büyük onlarca eylemde bulunmuştur.
Yüzü ve sözü temizlikçi istemez.
Böyle biliriz.
Mehmet Aycı yazdı
radyoculuğu unutulmuş, yıllarca maramara fmde yaptığı okuma günlüğünü programını dinledik.