Şule Yüksel Şenler Hanımefendi’yi tanıyanlar onun hakkında ne demişler?

"Kadın üzerinden dindarlaşma, kadın üzerinden modernleşme tartışmalarının yaşandığı tartışmaların, plan ve projelerin odağındaki kadına bakış, kadınla toplumun şekillenmesi, kadın odaklı girişimlerin bir ucunda “Yanımda, arkamda kim, kaç kişi var ?” hesabı yapmadan her türlü taarruzu, kınamayı, yadırgamayı göze alıyor,  eylemine duasını katıp yola koyuluyordu Şule Yüksel..."

Şule Yüksel Şenler Hanımefendi’yi tanıyanlar onun hakkında ne demişler?

“Cumhuriyet elitlerinin, Osmanlı kadınını bir proje olarak yeni baştan üretme ve yaratma iddiası ne akıl almaz bir şeydi. İnsanlar o kadar susturulmuştu ki herkes ya projeye aklı yatmış gibi davranıyor, ya da kızlarını okula göndermeyi reddederek, sessizce tepki veriyordu. Teoriye göre kırsal kesimdeki kadınlar eğitim gördükçe, bilinçlendikçe, modern kentli kadına doğru bir transformasyon geçirecekti. Kentlilik bilinci, dinle arasına mesafe koymuş Batılı kadını bire bir taklit etmeyi öngörüyordu.

Bu projeyi büyük bir cesaretle eleştiriye açan bir yazar Şule Yüksel Cumhuriyet eğitiminden geçmiş, kentli, zarif bir kadın. İçtimai hayata katılımın ön şartı gibi takdim edilen profan değer yargıları yerine, İslâmî bilinçle kamu alanının yeniden yapılandırılması fikrini atan; bu yönüyle de öncü bir kadın. Tam anlamıyla sonraki kuşakların ateşleyicisi...”

(Yıldız Ramazanoğlu)
 

“Son yıllarda bir söyleşisinde mücadelelerini anlatırken hâkim karşısındaki kararlı ve kendinden emin, vakur tavrından çok etkilendim. Belki de hukukçu olduğum ve asıl olanın kanunilik değil, hukukilik olduğunu bildiğim ve yaşadığım için... Şule Yüksel adı bana tek başına da olsa doğrunun ve Hakk’ın yanında olmayı ve inandığını söylemenin insanı nasıl güzel sonuçlara ulaştırdığını, nasıl bereket getirdiğini simgeliyor. Onca yalnızlığına rağmen asla mücadeleden vazgeçmeyen güçlü bir kadın.”

(Şeyma Döğücü)

“Şule Hanım bu fikrin, bu ilmin çölünde yeşermiş bir ağaçtı. Her türlü rüzgâr, fırtına ona vuruyordu. O devirde şu zorluğumuz vardı Erkeklere anlatıyoruz, alimler vardı: Elmalılı Hamdi Yazır, Bedüizzaman Said-i Nursi. Peki, bu kadınlar ne olacak? diye düşünürken; bunlara da birisi lazım derken Şule Hanım çıktı.”

(Hekimoğlu İsmail)

“Sadık bir okuyucu ve sadık bir seyirci olarak diyebilirim ki Şule Yüksel benim rüya kadınımdır. Şule Yüksel’i sadece bir gazeteci, sadece bir edebiyatçı veya güçlü bir hatip olarak görmüyorum. O, bütün bu saydıklarımın komplike ustası olduğu kadar onurlu hayatı ile de gönüllere taht kurmuş, örnek bir şahsiyettir. Etkisi nesiller üstü devam edem bir başlangıç noktası olarak Şule Yüksel; dini ve milli değerlere atıf yapan karakteriyle pek çok oluşumun nüvesini de hazırlamıştır.

O, halkandan kopmamış ve halkıyla buluşan bir aydın olarak, genç araştırmacıların hazırladığı başarı tezlerine de konu olan çok özel bir şahsiyettir...

Öyle bir kadın düşünün ki yazdıkları ile bir ülkenin başbakanından traktör üstündeki işçisine, doktorundan gece bekçisine, öğretim üyesinden sinemada yer göstericisine kadar her kesimden insanını etkilemiş ve pozitif manada dönüştürmüş olsun... Şule, ana cadde ismidir. Biz bugün, işte o caddeye yürüyoruz!”

(Sibel Eraslan)

“Bir Müslüman hanımın başını örtmesinin olay olduğu, zekâsından şüphe edildiği günler...

O devirde, genç bir hanım- üstelik okuyan, yazan birikimli bir hanım- kimsenin tehdidi, zorlaması, dayatması olmadan, kendi isteğiyle nasıl başını örtebilir? Ve inancını örtüsünü, Atatürk’ün laik Türkiye’sinde hangi cesaretle savunabilir? diye bas bas bağıranlara karşı; hem davasına sadık-samimi sözleri, hem de düzeyli davranışları-hal diliyle ‘işte böyle’ diyebilen, bir öncü şahsiyeti, bir seçkin kişiliği hatırlıyorum. Bir güzel insan!”

(Sabiha Ünlü)

“Şule Hanım mükemmeliyetçi, ayrıntıcı, ince eleyen sık dokuyan bir yapıya sahip Türkiye’deki, dünyadaki, İslâm âlemindeki her Müslüman’ın derdi ile dertlenen bir insan. Kalemi, hitabeti ve aksiyonerliği ile bir devrin bayrak insanı oldu. Pek çok sineye heyecan ve özgüven verdi, İnancıyla ve iffetiyle dışarıda olunabileceğini işaretledi. En önemlisi de şiddete bulaşmadan nasıl hak aranacağının yolunu gösterenlerden oldu. Gözden uzak ve yorgun olduğu dönemlerde de sürekli kendini geliştirmek, yenilemek ve düşünmekten geri durmadı. Doğum ve ölüm parantezine çok şey sağdırmaya çalışan bir gayret abidesiydi.”

(Prof. Dr. Nevzat Tarhan)

Şule Yüksel Şenler başörtüsünü Türkiye’ de adeta bütün il, ilçe, kasaba demeden gezerek genç kızlarımıza anlatmış hatta sevdirmiştir. Gerçekten iyi diyaloglar kurarak, muhatabının duygularını iyi süzerek onların anlayacağı şekilde bunu gündeme getirmiştir. Onun bu mücadelesi şu anda birçok genç kıza örnektir.”

(Av. Bülent Yıldırım)

“Şule Hanım; himmeti ve gayreti ile hem kadınlık şartlarını zorladı hem de klasik ‘Müslüman yazar’ tipini zorladı. Yazmış olmak için yazmadı. Şöhrete koşmadı. Söylenenlere aldırmadı. Bunun için sözü de yazısı da müessir oldu. Ondan kadınlar da etkilendi erkekler de. O, ömründen fazla yaşamayı, asırlarca hayırlarla anılmayı hak etmiştir. Allah ondan razı olsun. Amelini kabul buyursun.”

(Nurettin Yıldız)

Elif Elif Dergisi, 2.  Sayı'dan alıntılanmıştır.

YORUM EKLE