Görsel kültürün yazılı kültürü geride bırakmaya başladığı, hatta bıraktığı günümüzde fotoğrafçılık en önemli sanat dallarından biri. Fotoğrafçılığa başladığı yıllarda fotoğrafını çekmediği müzisyenin kalmadığı, bu alanda halihazırda çok meşhur iken İslam ile müşerref olan ve sanatını İslam’ın mesajını yaymak için kullanan Peter Sanders’ın ismi pek çoklarına tanıdık gelecektir. Sufimeşrep bir zat olan Sanders’ın İslam coğrafyalarını, bu coğrafyadaki eserleri, İslam medeniyeti kalıntılarını, Müslüman adetlerini ve büyük Müslüman şahsiyetleri fotoğraflamakla geçen hayatını sizin için kaleme aldık.
Peter Sanders 1946 doğumlu bir İngiliz. Fotoğraf kariyeri 1960’lı yıllarda müzik dünyasının devlerini fotoğraflaması ile başlar: Bob Dylan, Jimi Hendrix, Rolling Stones, The Doors, The Who… Özellikle rock müziği yıldızlarını çektiği fotoğrafları ile ün kazanır. 1970’li yıllarda manevi bir arayışa giren ve bu süreçte Hindistan’a seyahat eden Sanders, daha sonra İslam coğrafyasının diğer bölgelerine de gider ve İslam’ın bu coğrafyalarda mütecessim hâle gelen ruhu onda derin izler bırakır. İngiltere’ye döndükten sonra Müslüman olur ve Müslüman ismi olarak Abdülaziz’i seçer. Avrupalı bir Müslüman fotoğrafçı olarak Hac farizasını fotoğraflama şansına bu yıllarda erişir. İki haftayı bulan izin alma süreci ve bir asker ile birlikte fotoğraf çekme zorunluluğu dahi onu yıldırmaz. Bu fotoğraflar böyle meşhur bir fotoğrafçının imzasını taşıdığı için Avrupa’daki pek çok dergi ve gazetede defalarca basılır.
“Hangi yöne gitmek istiyorsun?”
Peter Sanders’a göre onun manevi tekamülünde inanç ve fotoğraf ayrılmaz bir bütündür. Onu İngiltere’den kalkıp Hindistan’a ve daha pek çok bölgeye sürükleyen şey hakikati elde etmeye duyduğu iştiyaktır ve nihayetinde kendisini elinde kamera ile Kabe’nin kapısında bulur. Müzik sektöründeki en meşhur ‘ikon’lar ile başlayan kariyeri İslam dünyasındaki kutsal mekanları ve büyük İslamî şahsiyetleri fotoğraflamaya evrilir. Ancak bu değişimi sadece bir sanatçının kompozisyon konusundaki değişiklik olarak görmemek gerekir. Dünyevi zevklere düşkün ve dünyaya batmış insanların fotoğraflarını çekmeyi tercih etmek de sanatçının tercihidir, Mekke ve Medine’ye gidip buradaki kutsal deneyimi ‘dondurmak’ da.
“Hindistan’dan İngiltere’ye döndüğümde bazı arkadaşlarımın Müslüman olduğunu gördüm. Bazıları ise uyuşturucu ve alkol batağına saplanmış hâldelerdi. Bu adeta Allah’ın bana ‘Hangi yöne gitmek istiyorsun’ diye sorması gibiydi” diyor Peter Sanders. İslam hakkında çok fazla bilgisi olmamasına rağmen gördüğü rüyalar ve “başka birtakım şeyler” sebebiyle Müslüman olmaya karar verir. Tasavvufla da tanışan ve bu yola giren Sanders, Fas’ta Şeyh Muhammed İbnü’l Habib’in yanında bir süre kalır. Suudi Arabistan’daki macerası da bundan sonra başlar. O zamandan bugüne âşığı olduğu fotoğraf sanatını İslam’ın ruhunu yansıtmak için bir araç olarak kullanır. Yaklaşık otuz yıl boyunca İslam coğrafyasını gezerek yok olmaya yüz tutmuş İslami eserleri belgelemeye gayret eder.
İslamofobiye karşı İngiliz Müslümanları fotoğraflamış
Sanders’ın projeleri sadece İslam coğrafyasındaki eserleri fotoğraflamak ile sınırlı değil. Medyada günden güne daha da artan İslamofobi ve İslam’ın terör ile ilişkilendirilmesinden rahatsızlık duyan Sanders, İslam’ın hakikatte neyi öğütlediğini göstermek için İngiliz Müslümanları fotoğraflamış. “Entegrasyon Sanatı” [The Art of Integration] ismini verdiği kitabında Müslüman aktörlerin, iş adamlarının, yöneticilerin, siyasetçilerin, grafiti sanatçılarının, hattatların ve hakimlerin fotoğraflarını çekmiş.
Bu kitaptaki en ilgi çekici fotoğraflardan biri bana kalırsa eskiden modellik yapan ve sonradan Müslüman olmuş Kerime isimli bir makyaj sanatçısının bir mankene makyaj yaparken çekilmiş fotoğrafı. Sonradan Müslüman olan Batılı kadınlarda sıklıkla gördüğümüz tesettüre had safhada riayet Kerime’de de mevcut. Renk kullanımı ve fotoğrafa konu olan kişilerin kimliği birlikte düşünüldüğünde sanatçının amacına en uygun fotoğraflardan biri bu: Müslüman ve gayrimüslimlerin bir arada uyum içinde yaşadığı gerçeğine dikkat çekmek.
Allah dostlarının fotoğrafları
Sanders’ın ilgi çekici bir diğer projesi ise kırk beş yıllık bir çalışmanın ürünü olan “Dağlar ile Buluşmalar” [Meetings with Mountains]. Dünyanın dört bir yanından zevat-ı kiramın fotoğrafını çeken Sanders, bunu İslam’ın gerçek ruhunu ortaya çıkarmak için yaptığını söylüyor. Sanatçının fotoğrafladığı pek çok âlimin, şeyhin, dervişin ve fakirin fotoğraf ile ilk tanışıklığı Sanders ile gerçekleşmiş. Yaklaşık yüz Allah dostunun iki yüz elli fotoğrafından oluşan bu proje 380 sayfalık bir kitap hâlinde neşredilmiş. Fotoğrafı çekilen şahsiyetlerin içinde tanıdığımız birisi olan Hamza Yusuf da var. Bu projenin tanıtım videosu sanatçının rock’n’roll kariyerinden başladığı için ayrıca izlemeye değer.
Bir şeyin hakikatinin resmini çekebilmek için yavaşlamak ve görme sanatını öğrenmek gerektiğini söyleyen Sanders’ın fotoğrafları amacına fazlasıyla hizmet eder görünüyor.
Peter Sanders'ın fotoğraflarından yaptığımız seçkiyi fotogalerimizde görebilirsiniz: //www.dunyabizim.com/foto/10885/rock-muzisyenlerinden-sufi-seyhlere-peter-sandersin-fotografciligi
Dilara Yabul