Dünya en çok da onların yaşamına balyoz vurmakla meşhur. Çocukların yaşam alanına sürekli müdahale eden bir hayat, tarzıyla bizleri hapsediyor. Çocukları evlere, evlerden parklara, asfaltın içine, resmi ideoloji çıkmazına ya da bir sokak serseriliğine bırakıyor. Süper güçler tehlike olarak gördükleri her toplumun çocuklarını öldürmekle geleceklerini güvence altına alıyorlar. Dünya barışı putuna kurban ediliyor çocuklar…
Gezegenimiz çocukların gezmesi için çok da müsait bir yer değil artık. Koca koca adamlar oturup onların geleceklerini nasıl “karartabilirizin” hesaplarını yapmakla meşgul. Kara yüzlü bürokratlar işgal ettikleri toprakların teminatı olarak öldürüyor çocukları…
Ancak her felaketin en işlek caddesinde bile gülmeyi, bir çikolatayı bir başının okşanışına katık yaparak başarabiliyor çocuklar. Evinin yıkılmış, ekmeğinin çalınmış olduğunu unutturabiliyor bir sıcak tebessüm belki de. Ya da kendi kardeşinin ölüm acısını hafifletebiliyor uzaklardan gelen bir selam, bir tas sıcak çorba, bir bayramlık, bir yalnız değilsin hissi. Kardeşim acılarıma da kardeş olur musun? Sorusuna zarif şairin: “evet olurum” cevabı.
Çocukça kalın!
Foto Galeri İçin: //www.dunyabizim.com/gallery.php?id=45
Besim Bal
* İlhami Atmaca'nın şiirinin ve şiir kitabının isminden mülhem