Türkiye'de yayını yapılan veyahut herhangi bir ortamda rastlanan geniş bir müzik yelpazesi var. Arzın neredeyse merkezi konumundaki ülkemiz, birçok coğrafyanın kültürünün toplanıp muhteşem bir terkip oluşturduğu bir cennet olması itibariyle müziğin de en güzelleri burada buluşuyor.
Çeşitli ülkelerin ve coğrafyaların müziğini icra eden bir dolu sanatçıya sahibiz. Bu sanatçılara rastlayabilmek, diğer sanatçı namındaki soytarılara denk gelmek kadar kolay olmasa da onlar hâlâ varlar ve şükürler olsun ki yaşıyorlar. Varlığı için Hazreti Hakk’a çokça şükrettiğim isimlerden biri santuri Sedat Anar.
Doğduğu, yaşadığı ve gördüğü memleketlerin müziğini kendi ruhunda meczeden, toplayan ve başarılı terkiplerle dinleyecilerine ulaştırabilen ender sanatkârlardan biri Sedat Anar. Sanatının kudretinden hemen sonra takdir edilmesi gereken bir diğer yönü ise, daima Hakk’ın sevgili kullarının, büyük velilerin nutk u şeriflerine besteler yapması. Çünkü yaptığı bu besteler sayesinde, o yüce insanların hakikate dair sözleri yeniden dolaşıma giriyor. Nicelerin gönülleri bu sözlerle yeniden aslını hatırlıyor.
Varlığın sesiyle besliyor ruhunu
Adeta müziğin içine doğan Sedat Anar, hayatın, yani canlılığın bir müzik olduğunu savunanlardan. İnsanın dikkatini verdiğinde, gönlünün perdelerini araladığında en basit şeylerin bile bir müziği olduğuna tanık olacağını söylüyor. Kendisi de rüzgârın, suyun, gökyüzünün, kuşların ve daha birçok şeyin sesine kulak vererek ruhunu besliyor.
Sedat Anar, Şanlıurfa - Halfeti'de doğar. Dedesi anlattığı her masalın şarkısını söyleyen bir çirokbejdir. Bu sebeple en büyük şanslarından biri olarak dedesini zikreder. Okul yıllarında müzik öğretmenleri müzisyen kişilerdir. Bu da bence ikinci şansıdır. O öğretmenlerinden bağlama çalmayı öğrenir. Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü’ne iki yıl devam ettikten sonra yollara düşer. Vardığı yer İran’dır ve burada santur öğrenmeye başlar.
Sedat Anar’ın ilk albümü “Belagat” ismini taşıyor. Henüz bu albümü dinlemediğim için üzerine bir şey diyemeyeceğim. Ama ikinci albümü ülkemiz adına da bir ilktir. Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi Efendi’nin meşhur eseri Amâk-ı Hayâl’de geçen, Aynalı Baba’nın okuduğu şiirlerin bestelerinden oluşur bu albüm. “Amak-ı Hayâl”, belki de kitabın ünü yüzünden yaptığı diğer dört albümden daha çok dinlenir.
Sedat Anar’ın üçüncü albüm çalışması da büyük Allah velisi Yunus Emre Hazretleri’nin nutuklarına yapılan bestelerden oluşmakta: “Âşık Ölmez”. Sedat Anar, bu albümü hazırlama aşamasında Yunus Emre Hazretleri hakkında yaptığı nitelikli çalışmalarla bildiğimiz Mustafa Tatçı Hoca’yla çalışmış. Albüm daha önce bestelenmemiş nutk u şeriflerden oluşuyor. Besteler Sedat Anar’ın müzik dünyasının bir göstergesi. Ne Doğu’ya ne de Batı’ya nispet edilemeyen, özgün, Anar’a has besteler.
“Yeni şeyler söylemek lâzım”
Sedat Anar, son albümü “Çağırıram Dost”ta ise Niyazi Mısrî Hazretleri’nin nutk u şeriflerini besteledi. Mısrî Hazretleri’nin izini sürmeye çalıştığını ifade eden Anar, yaptığı bestelerde dini musikiden farklı bir yoldan yürüyor. Bunu yapmasının nedenini de şu şekilde açıklıyor: “Bugüne kadar yapılan Niyazi Mısrî besteleri dini musiki formatında. Benim bestelerimse, günümüz çağının musiki formatında. Dini musiki formatını elbette ki tamamen göz ardı edemem, etmedim de. Fakat bu albümde jazz geleneğinden gelen üç müzisyenle çalıştım. Hazreti Mevlana'nın ‘Artık yeni şeyler söylemek lazım’ şiarıyla yola çıktım. Mısrî Hazretleri’nin bestelenmiş eserlerinin birkaçı dışında, bugün neredeyse hiçbirinin icra edilmiyor olması, beni bu formatta müzik yapmaya itti.”
Sedat Anar, albüm için Niyazi Mısrî Hazretleri’nin daha önce bestelenmemiş iki Arapça nutkunu ve Nasuhi Efendi'nin kendisi için yazdığı nutku besteledi.
Albümleri olan ve dünyanın neredeyse her yerinde konserler veren bir sanatçı olmasına rağmen Anar için sokakta müzik yapmanın keyfi daha bir başka. Ankara’da belediye zabıtaları tarafından defalarca taciz edilmelerine, hatta enstrümanlarının kırılmasına rağmen Sedat Anar, dünyanın en iyisi sahnesinin sokak olduğunu düşünüyor.
Hemen her enstrümanı kullanma yeteneğine sahip olan Sedat Anar, yalnızca müzikle sınırlı kalan biri değil. Aynı zamanda tarih, kültür, edebiyat ve tasavvuf üzerine önemli araştırmalar ve okumalar yapan bir entelektüel. Yayınladığı albümler ve konserleriyle son yıllarda meydana gelen en güzel hadiselerden biri olan Sedat Anar ve müziğinin, önce ülkemiz ardından dünya adına önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Allah’tan müziğini şarktan garba kadar yaymasını ve sanatının gönüllere tesir etmesini niyaz ederim.
Ahmed Sadreddin
müthiş bir müzisyen ve entellektüel bunun için hissederek okuyor o sözleri ses süper sorani iran anadolu bir şans olmuş kii harmanlamış bunu gelecekte dünya yıldızı olacak bir isim rusyada bende konserdeydim ayakta alkışlandı o kadar mest oldular