Mısır ekolünün en parlak isimlerinden biri

Ahmed Naina hayata nasıl Kur’an ile haşır neşir başladıysa öyle devam etti. 'Hayatta Kur’an okumaktan daha anlamlı bir şey yok.' sözü hayatının özeti gibiydi. Deniz Baran yazdı.

Mısır ekolünün en parlak isimlerinden biri

Bir önceki yazıda Körfez diyarından çıkıp Mısır’a giriş yapmış ve Kur’an eğitiminin, hafızlığın, kâriliğin çağımızdaki kalbi olarak addedilen Mısır’ın bu konuma nasıl sahip olduğundan kısaca bahsetmiştik. Tabi her yazıyı bir dünyaca ünlü hafızı/ kâriyi tanıtmak için yazdığımızı unutmayıp Mısırlı Ragheb Mustafa Galvesh ile de yazıyı tamamlamıştık. Bu sefer Mısır seferimizin ikinci durağındayız: Ahmed Naina.

Son asrın en büyük kârilerinin, en bilinen isimlerinin hatırı sayılır bir miktarı Mısır’dandır. Başta Abdüssamed, Mustafa İsmail gibi isimler olmak üzere bu yazı dizisine konu edilebilecek nice isim sıralanabilir. Ancak Galvesh’e dair yazıda da belirttiğim gibi tamamen kişisel olarak belirlediğim isimlerin dışına çıkmaya niyetli değilim, bu sebeple adeta kâri/ hafız servetine sahip olan Mısır’dan sadece 3 ismi yazılara konu edeceğim. Galvesh’i takip edecek isimler de -bu yazının konusu olan- Ahmed Naina ve gelmiş geçmiş en iyi kâriler arasında yer alan, “emire’l kurra” Sıddık Minşevi olacak. Beklenti yaratmama adına şimdiden planımı açıklamak istedim. Bir başka dileğim ise benim eksik bıraktığım isimleri başka yazarların ilgi gösterip tamamlaması olur ki eşsiz bir derlemeye sahip oluruz bu sayede.

Ragheb Galvesh, ondan önce bahsettiğim tüm isimlere göre daha eski kuşaktı; 20. yüzyılın başlarında doğup ortalarında faaliyet göstermişti. Aynı dönemde yaşamış olan Sıddık Minşevi ile devam edip daha yeni kuşak Ahmed Naina’yı sona bırakmak daha düzenli olurdu belki ama Minşevi’nin yazısı görece daha özel olacağı için finale bırakmak istedim. Bu yüzden zamanı biraz ileri sarıp 1954 doğumlu meşhur hafız Ahmed Naina ile devam ediyoruz.

"Çoğunlukla camide uyuyakalırdım”

Ahmed Naina, Mısır’ın Kafer el Sheikh bölgesindeki Mutoubes City’de dünyaya geldi. Şu anki konumunu hak ettiğini tasdik edercesine çok küçük yaşlarda Kur’an ile haşır neşir oldu (gerçi daha önce de belirttiğim gibi Mısır’da yaygın bir durum). Yazdığına göre henüz 3 yaşında Kur’an okumayı öğrenen Naina, yine şaşkınlık verecek ve gıpta edilecek kadar erken bir yaşta hafız oldu. Kaynaklarda 5, 6 ve 9 yaşları geçiyor ancak hangisi olursa olsun muazzam bir başarı olduğu ortada. Çocukken şartlar elverdiği kadarıyla camilere giderek Kur'an dinleyen Naina, "Çoğunlukla camide uyuyakalırdım. Ama Kur'an'ın ruhuma yaptığı izlerin etkilerini yıllar sonra bile taşıdığımı düşünüyorum. Bu nedenle aileler mutlaka çocuklarına küçük yaşlardan itibaren Kur'an dinletsinler." sözüyle aslında çocuk yaşta hafız oluşunun arkasında yatan hikâyeyi de özetliyor.

Nitekim bu kadar erken yaşta büyük yol kateden Naina, ömrünün geri kalanında da kendini kârilik alanında çok iyi eğitti ve hayata nasıl Kur’an ile haşır neşir başladıysa öyle devam etti. “Hayatta Kur’an okumaktan daha anlamlı bir şey yok.” sözü hayatının özeti gibiydi. “Büyük Şeyh” Mustafa İsmail’den kıraat dersleri aldı ve 10 ayrı kıraatı okuyabilir hâle geldi. Dört ülkede kıraat yarışmalarında birincilik elde etti. Nağmeli okuyuşunda makam ve manayı mükemmel şekilde birleştiren Naina, Mısır ekolünün en parlak isimlerinden biri olarak öne çıktı. Nitekim o içli okuyuşu öyle sevildi ki dünya çapında bir kâri oldu. 70’e yakın ülkeye ziyarette bulunup onu dinlemek isteyenlerle buluştu. Mısır’daki genç hafızlar için rol model oldu. Kimisine göre Mısır ekolünün en büyük temsilcileri Abdüssamed, Minşevi ve hocası Mustafa İsmail’in müthiş bir taklidi ve senteziydi.

Naina’nın başarısının tek tescili uluslararası bilinirliği olmadı. Kendi ülkesinde büyük teveccüh gören isim, 1979’da Mısır’ın resmi hafızı oldu. Sadece güzel bir sese ve tilavete değil, kıraat ilmine hakimiyete, güçlü bir hafızlığa vb. ek kriterlere de bakan imtihanlar sonucu erişilebilen bu göreve başkan Enver Sedat zamanında sahip oldu. Mısır’ın resmi Kur’an okuyucusu da oldu ki bu okuyucuların görevi devletin önemli toplantılarının açılış ve kapanışlarında, devlet başkanlarının yurtdışı gezilerinde, önemli gün ve gecelerde radyo ve televizyonlarda canlı olarak Kur'an-ı Kerim okumak.

Hâlâ muayenehanesi açık olan bir çocuk doktoru aynı zamanda

Naina’nın okuyuşundan bahsetmek gerekirse, aslında daha önce alntıladığımız bir tanım doğru diyebiliriz. Kendisi büyük Mısırlı kârilerin bir sentezi ve taklidi gibi. Örneğin Minşevi gibi içe işleyen bir okuyuşu var. Orta incelikte, yeri geldiği zaman oldukça yumuşayan veya tizleşebilen; inişli ve çıkışlı tonlar arası geçişlerin bol olduğu (klasik Mısır tarzı da böyle) bir sese sahip. Kendisi hakkında yazılmış bir başka yazıda isabetle belirtildiği gibi: “Onu diğer okuyuculardan ayıran en mühim nokta ise; makamların sınırlarını çok belirgin bir şekilde ayırarak, mana ve makam uyumunu ilmik ilmik işlemesidir.”

Ahmed Naina’nın bir ilginç özelliği ise şu ana kadar yazdığımız isimlerin aksine bir imam veya hoca olmayıp hekim olması. Kur’an eğitiminin yanında tıp fakültesini tamamlayan Naina, hâlâ muayenehanesi açık olan bir çocuk doktoru. Bu yanıyla kâriler arasında değişik bir profil çiziyor. Şu ana kadarki isimlerden sadece İmam Mahir’de müspet ilimlere dair bir tahsile rastlamıştık (matematikçiydi).

Naina, doktorluğunu da Kur’an’dan ayrı tutmuyor ve Kur’an’ı iyi bilmenin müspet ilimleri anlamada büyük kolaylık sağladığını söylüyor. Ona göre: "Modern bilim ile Kur'an-ı Kerim örtüşüyorsa bu Kur'an'ın mucizesidir. Örtüşmüyorsa bu, bilimin yeterince olgunlaşmadığı manasına gelir."

Naina, Türkiye için de oldukça tanıdık bir yüz. Ülkemizi bilhassa Ramazan etkinlikleri kapsamında ziyaret etmişliği var. Örneğin geçmişte Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri için Mardin’de katıldığı programla veya Mısır’daki Türk okullarının açılışına katılımıyla alakalı bolca yazı bulmak mümkün. Türkiye’ye ve Türklere özel bir sempati duyduğu yazılan Naina’nın babaannesinin Türk kökenli olmasının bunda katkısı vardı diye tahmin ediyorum. Not düşelim, Türk kârilerden Fatih Çollak, İsmail Biçer gibi isimleri çok başarılı buluyor ve bu isimler tarafından da dünyanın en iyilerinden biri olarak görülüyor.

Deniz Baran yazdı

YORUM EKLE