Mehmet Ragıp Karcı bir eski zaman efendisi

Hayatı aşktan ve incelikten ibaret gören bir âdem… Mehmet Ragıp Karcı’yı yazdı Mehmet Aycı..

Mehmet Ragıp Karcı bir eski zaman efendisi

Suyu gözlerinden öper. Ateşi, toprağı, rüzgârı gözlerinden öper. İnsanı gözbebeklerinden… Sevince su gibi, ateş, gibi, toprak gibi sever… İçinde kaynayan bir bulutla dolaşır, hüzünlü; çıldırmış bir güneşle dolaşır, yakıcı… Hayatı aşktan ve incelikten ibaret gören bir âdem… Aymazlıkları da aşka dâhil…

Çantasında, o her zaman yanında taşıdığı çantasında mutlaka bir divan bulunur. Farisî bilir, iyi bilir; Hafız’ı aslından okurken “Allahuekber” getirir. Sadece Hafız’ı değil, hele Fuzuli’yi okurken “Leyla” gibi olur, sarhoşlaşmak ne demek, tepeden tırnağa küfelik olur.

Hem çalar, hem söyler, hem dinler. Çalar; bağlamaya kapandığında dünyalık olan her şey ardındadır; ezgi bütün hücrelerine işler. Söyler; sesi sakin, alt perdeden çıkar, söylerken türkü yakıcıların yüreğine eşlik ediyorcasına inliyor gibidir, içinde kaynayan bulutlar boşalmaya başlar. Dinler, o görünmez, o büyülü söz ve ses kanatlarına kalbinin parmaklarıyla tutunur, dalar gider. Eskilerin “tayy-ı mekân/tayy-ı zaman” dedikleri hâl en fazla onda görülür, şiir ve müzik söz konusu olduğunda.

On parmağında on hüner vardır

Hazreti Hüseyin deyince içinde Kerbela yangınları tutuşan, göz bebekleri keder terleyen bir âşıktır. Fuzuli ile her göbekten her kuşaktan akraba çıkar. Sünni; oğlunun adı Haydar. Alevi dedelerinin yanlışını düzeltecek kadar cem ayinine aşinadır, Yezid Dede olarak bilinir. Meşrebince her meşrebe mütemayildir, yük alır, hafifletir ancak asla hafif meşrep değildir.

Gençleri takibe çalışır. Onları sahih olana, sahici olana alıştırmak için gençleşir, onlar arasına karışır; halden anlar. Anladığı hâli yaşadığı ve onu ağlak kılan hâl ile meczeder.

On parmağında on hüner vardır. Hünerinin hiç birini paraya pula, şana şöhrete tahvil etmeye tevessül etmemiştir. Her şey kendisi içindir.

İyi bir ahşap oymacısıdır. Evindeki mobilyayı da, çaldığı bağlamayı da kendisi yapmıştır. İyi saz çalar, teller onun parmaklarına öyle munis bırakır ki kendini, bir derenin dört mevsim akışı doğallığında gezinir eli dut kütüğünde…

Vakti zamanında Kemal Tahir’in o ecik bücük Osmanlıca notlarını, el yazısı romanlarını Latin harfleriyle temize geçmiştir. El yazısında en zor metinleri bile su gibi okur.

Kitabı suya düşürdüğünden Lokman Hekim’e gönül koyanlardandır

Şairdir. Aklını azat etmiş, kalbine teslim olmuş bir Süleyman gibi dolaşır şiirin vadilerinde. Az söyler, çok bilir. Bildiğini söyleyememenin ağırlığıyla saçları kar beyazı… Dudakları sır saklamaktan nasır bağlamıştır. Güneşten toprağın çatlaması gibi içindeki yangından dudaklarının çatladığı olur.

İyi bir aşçıdır. Evde yemekleri çokça kendisi yapar. Bütün otların dilinden anlar, hangi hastalıklara şifa olduğunu bilir. Kitabı suya düşürdüğünden Lokman Hekim’e gönül koyanlardandır. Fakir, hayatında yediği en lezzetli bulgur pilavını onun evinde taam etmiştir.

Ezelden Urfalı, ahirden Ankaralıdır.

Her işlek mekâna bir teşehhüd miktarı uğrar.

Allah’tan ve karısından korkar.

Mehmet Ragıp Karcı… Hepimizin “Ragıp Abi”si…  Soy ismi hariç her iki adıyla da müsemma… Karcılığı yürek yangınının ve yüreklere ateş taşımasının ironisi olsa gerek…

Yüzü her daim Harran ovası… Moğol yıkıntılarında açan Güney çiçekleri…

Mehmet Aycı yazdı

YORUM EKLE
YORUMLAR
Garip
Garip - 5 yıl Önce

Aslında insan gördüğü her şeyde kendini anlatıyor sevenle sevilen bir olunca yakamoz misali bir güzellik çıkıyor kim kimi anlatmış desem güzellik kıyıya vurmuş bizede payimiza düşeni almak kalıyor sevgi ve saygilarimla...

MK
MK - 5 yıl Önce

Mehmet bey tebrik ediyorum.Bir güzelliği bu kadar güzel anlatmak çok güzel.

Mehmet Ragıp KARCI
Mehmet Ragıp KARCI - 11 yıl Önce

Müslüman müslümanın aynısıdır denmiştir. Aycı kendini de söylüyor. Teşekkür etsem sanki övgüleri kabullenmiş ; reddetsem AYCI'yı yalanlamış olacağım. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Rabbim onun sandığı gibi yapar diye dua bekliyorum.

Mehmet Fatih Özkan
Mehmet Fatih Özkan - 11 yıl Önce

Mehmet Ragıp hocam için ne güzel bir yazı olmuş.. Ne güzel akmış, hocamızı ne güzel anlatmış.. Allah razı olsun... Kaç defa okudum, her seferinde heyecanlandım. Ma aile özledik Ragıp hocam sizleri.. Selam ve hürmetle...

Sami
Sami - 5 yıl Önce

Su gibi bir takdim.Ama iftarlık... ne yangınımız bitsin isteriz ne de suyumuz.