Ahmed Kuddusi Hz. (1760-1850 Bor) uzun yaşamış, pek çok devlet adamını tanımak nasip olmuş bir mübarek zât.
900’den ziyade gazel, kaside, nutku şerifi muhtevi muhalled divanında; Yunus Emre, Mevlânâ, Veysel Karani, Abdülkâdir Geylâni, Şem’i Baba, Sarı Saltuk, Hamzabeyzade hazeratı gibi arifleri anlatıp methettiği gibi I. Abdülhamid, Abdülmecid, 2. Mahmud Han gibi padişahlardan da bahseder.
Kuddusi Hazretleri, XVII. yüzyıldan beri bir beylerbeyi idaresinde olan Konya’ya bağlı Niğde Sancağı’nın Bor Kazası’nda yaşamış. 19.yy. ilk yarısında Konya’ya vazifelendirilmiş Âşık Âli Paşa’nın üstün meziyetlere sahip bir vali olduğu kasidesinden anlaşılıyor. Örnek vezir ve devlet adamlarının vasıflarını da sayan bu kasideyi erbab-ı zevk ve idrake sunmak istedik.
Merhum Kemal Tahir’in “Bre Biz Osmanlıyız, bizde çok âdem bulunur” dediği nakledilir. Demek ki bizde; meşhur Ahmed Cevdet Paşamız gibi, “Mustakim ol Hz. Allah utandırmaz seni” mısra-i berceste nakaratı olan 10 kıtalık Ahlak Manzumesi gibi manzum ve mensur eserler sahibi Diyarbakırlı Said Paşamız ve Ahmed Kuddusi Hazretleri divanından öğrendiğimiz Âşık Ali Paşamız gibi birçok muteber devlet adamımız var.
Kuddusi Baba sıkıntı ve kötülüklerin arttığı 19 yy. da böyle dirayetli salih valilerin çok lazım olduğunu ifade eder. Bir başka gazelinde de kötülerin cesaret bularak kötülükleri artırdığını beyanla “Yok vâlî-yi nâfiz ki ede bunları tahvif” diyerek âdil ve muktedir valilerin önemine işaret eder.
Bu kasideyi zaruri kısa şerhlerle aşağıya dercediyoruz.
Hudâ gönderdi Konya şehrine bir zât bu ezmânda
Nazîri gelmemiş sıdk u salâh u 'ışk u 'irfanda
Konya şehrine bu zamanda Cenab-ı Allah bu zâtı gönderdi. Aşkta irfanda ve dine olan sadakatinde benzeri gelmemiş.
Bize mâh-ı siyamda oldı bir gice işaret kim
Anın 'Âşık 'Alî Pâşâ yazıldı ismi dîvânda
Bize Ramazan ayında bir gece onun ismi Âşık Âli Paşa diye işaret verildi.
Kubâb altında var nice velîsi gizlü Hallâkın
Mukayyed zann olınur bu dahi dîvân-ı Yezdânda
Yaradanın kubbeleri altında nice gizli velisi vardır. Allah’ın divanında Âşık Âli Paşa dahi kayıtlı zann olunur.
Zarar virmez aña etbâ' u ensâr kesreti zîrâ
Gürûh-ı 'ârifân çokdur vezîr ü mîr ü hakanda
Ona tabi olanlar ve yardımcılarının çokluğu zarar vermez. Vezirler, beyler ve Hakanlar içinde de çok arifler bulunur.
Muhabbet eyledim ez-cân u dil hâlin işitmekle
Velîlerde olur ancak olan hulk-ı hasen anda
Halini işitince canı gönülden muhabbet eyledim, çünkü bu güzel ahlak ancak velilerde olur.
Benim kârım hergiz vezirler medhi nazm-ıla
Olur imiş mu'azzeb fâsıkın meddahı nîrânda
Her zaman benim işim vezirlerin manzum medhini yapmak, çünkü fasıkların (çirkinlikleri açıktan yapanları) medhedenler cehennemde azab görürmüş.
Umarız biz du'â vü himmetin ol 'âşık-ı Hakkın
Bulınur kenz-i lâ-yuhsâ birader çünki vîrânda
O Hak aşığından biz de dua ve himmet umarız. Çünkü biraderler, harabelerde sayısız hazineler bulunur derler.
Ki 'ışkda 'ayn u şın kaf var dahi 'aşkarda var anlar
Anın içün dinür 'aşkar zeban-ı nev'-i insânda
Aşkta ayn şın kaf (harfleri)vardır, bu harfler “aşkar”da da var. Onun için insanlar aşıkların atına aşkar demişlerdir.
Mükâşifler dimişler kim gelür bir er 'Alî adlu
Şebîh olmaz aña bir kimse 'avn-i dîn-i sultânda
Keşif sahipleri Âli adlı bir er gelir demişler. Sultanın hak dinine yardımda ona benzer kimse olmazmış.
Sever sâlihleri talihleri sevmez olur mubgız
Muhakkak bil ki bu ahlâk olısar hizb-i merdânda
O Âşık Âli Paşa salihleri sever salih olmayanları sevmez ve soğuk durur. Bu ahlak merdanı Hûda denilen has kullarda bulunur
Bize bağışlasun Hak ol 'azîzi eyleyüb ibkâ
Gerekdür öyle bir zâtın bulunması bu ahyânda
Hak o azizi makamında tutarak bize bağışlasın daima. Bu zamanlarda öyle bir zatın bulunması halk için çok lüzumludur, büyük nimettir.
Bu Kuddûsî fakîr dir ol 'Alî bu olması me'mûl
Yazıldı zann olınur çünki ismi levh-i Rahmanda
Bu Kuddusi fakir der ki benim gizli divanda gördüğüm Âli isimli zat bu Vali Âşık Âli Paşa olmalıdır. Kanaatim budur.
Bu örneklerin çoğalması ve dünyanın sonuna kadar eksik olmaması ne güzel olur. İsm-i şerifi geçen aziz ecdadımıza minnettar olarak rahmet dileriz.
Kaynak:
Ahmet Doğan, Kuddûsî Divanı (Akçağ Yayınları-Ankara 2013) s.228 /12
Arzu Bosnevi