Kurban bayramında (10 Aralık 2008) bir komutan öldürüldü uluorta yerde. Bir otoparkta ve ülkesinden binlerce kilometre uzakta. Gazetelerin üçüncü sayfasında adı geçti "İslam" diye, "Çeçen" diye, "komutan" diye not düştüler. Ölülerimizi ne çabuk unutuyoruz, diye bir tarih düşelim istedik şiirin ayaz kelimeleriyle. İslam Canibekov'a rahmetle...
Bir Komutan Daha Öldü
Ayaza kesen sokaklarında öldüm uzak ülkenin
Bir bayram sabahına denk getirdi kurşunlar tenimi
Bir gelenek vardı yaşanacak.
Şamil
Murat
Cevher
Basayev
Ve ben, adımı uzak bir ülkenin ayaz sokaklarındaki gazete küpürlerine bırakan
Dağlarımdan uzakta bir otoparkta ölüyorum.
Silinsin diye hafızalardan Kafkasya'da kartalların da olduğu
Bilinmesin diye sokaklarında top oynayan çocuklar
Unutulsun diye ölülerimizin neden birer birer gittikleri
Terörist olduk
Bozgun çıkarttık
Dünyanın tekerine çomak soktuk
Rahat battı rusgazıyla ısınırken
Durduk tanklara karşı kadınlarımızı kucaklayacak ellerimiz tetikte
Otur oturduğun yerde diyordu tv vaizi spiker
Gazete oku ve çiftleş, diyordu bay fransız
Avuçlarımız kaşınıyordu, ruhumuz karıncalanıyordu votka kokusuna tetik.
Çeçen kızları vardı
Çeçen atları vardı
Çeçenler yutubede kaşen oynarlardı
Çeçenlerin hiç komutanı yoktu, unutturan bir zamanda.
Ülkemden uzakta, bir otoparkta öldüğüm de unutulacaktı.
Belki Rus ve Çeçen mafyasının hesaplaşması diyeceklerdi haber bültenlerinde.
Bir bayram günü kurban olduğumu unutma e mi, unutturuculara inat.
Mansur Yılmaz, şiire yükledi bir komutanın hatırasını...
şehit komutuna selam olsun...