Hasan Kaçan, adı her zaman mizah ile anılmış, yaptığı işlerde sıradan olmadığını göstermiş ender şahsiyetlerdendir. Ülkemizde mizah yapmak dendiğinde, hassas dengeleri gözeterek bir şeyler ortaya koymak ve değer yargılarını incitmemek çok önemlidir. Çünkü kalıcı olmak ve kabul görmek bağlamında gelip geçici sıradanlıklar değil, halkın değerlerine ters düşmemek yeğ tutulmaktadır.

Hasan Kaçan, içinde yaşadığı toplumun değerleriyle yüz yüze gelmeye başladığından beri yüz akı olacak çalışmalarla zihinlerdeki yerini pekiştirmiş bir sanat adamıdır. Onun yaptığı işleri takip ederken, insan gönül rahatlığıyla kendini olayın akışına kaptırabilir. Yüzünüzün kızaracağı hiçbir kötü sürpriz karşınıza çıkmaz. O, mizahın incelik istediğini ve ahlakla bezenmesi gerektiğini çok iyi bildiğinden, ele aldığı her işte bu hassas dengeye son derece dikkat etmektedir. Bir dizi sahnesinde ya da filmde olsun, yazdığı, çizdiği her satırda aynı duyarlılığı taşımaktadır.

Her işi ses getirdi

Hasan Kaçan adının karşısına yazılacak ilk sıfat karikatüristtir. Bir zamanların efsane dergisi Gırgır’da çizdiği karakterlerle adını duyuran, büyük bir hayran kitlesine ulaşan Hasan Kaçan, daha sonra giriştiği her işte de aynı başarıyı göstererek başarılarının tesadüf olmadığını göstermiştir.

Değişen dünya görüşüyle birlikte çıkardığı Ustura Mizah dergisi de çıktığı dönemde oldukça ses getirmiş, ahlaklı mizah yapılacağını da göstermiş bir çalışma olmuştur.

Hasan Kaçan, daha sonra dâhil olduğu sinema ve televizyon dünyasında da ardı ardına çalıştığı projelerle isminin daha geniş kitleler tarafından duyulmasını sağlamıştır. Senaristleri arasında da olduğu Ekmek Teknesi, aynı zamanda onun oyunculuğunun da ne kadar üst seviyede olduğunu göstermiştir. Akıllara kazınan Heredot Cevdet, Kaptan Küstü tiplemeleri onun birçok dizide ve sinema filminde görev almasında ilk adım olmuştur. Her yıl usta bir tiyatrocunun görev aldığı Nasreddin Hoca etkinliklerinde 2008 yılının Nasreddin Hoca’sı olarak Hasan Kaçan’ın seçilmiş olması bu başarıların bir sonucudur. Daha sonra başrollerinde görev aldığı dizi ve sinema filmlerinde de göz dolduran oyunculuğuyla takdir toplamıştır.

Rolünün büyüklüğü ya da küçüklüğü önemli değildir. O, yaptığı işteki samimiyetinden dolayı dikkat çekmeyi başarabilen ender yetenekler arasındadır. Onu eleştirenlere, geçmiş yaşantısıyla vurmaya çalışanlara karşı o, samimiyeti ile adının geçtiği her yerde içe yayılan bir hoşnutluk ve yüzlere yayılan tebessüm bırakmaya devam etmektedir.

Haltt devam etseydi

Karikatüristliğinin yanında gazete ve dergilerde köşe yazarlığı da yapan Hasan Kaçan, bu alanda da başarılı olduğunu gösteren çalışmalara imza atmıştır. Güncel konulara getirdiği mizahi yaklaşım, olayları halkın bakış açısıyla yorumlaması yazılarının ilgiyle takip edilmesini sağlamıştır.

Mizahla meşgul olan insanların ellerindeki en büyük malzeme yaşantılarıdır. Çünkü böyle kişiler hayatı da bir mizah tadında yaşarlar. Böyle bir hayat tarzını başka sanat dallarında bulmak mümkün değildir. Malumdur ki şair şiirinde şairdir. Öykücü de öyküsünde. Fakat mizahla uğraşan kişiler hayata hep mizah penceresinden baktıkları müddetçe başarılı olurlar. Hasan Kaçan’ın yazdıklarında ve oynadığı karakterlere kattığı yorumda bunun payı büyüktür.

Hasan Kaçan’ın nerdeyse hepsi hayatın içinden kesitlerden oluşan yazılarını bir araya getirdiği kitabı Haltt, onun yazarlık yönünün hiç de yabana atılır olmadığını göstermişti. Birun Yayınları’ndan 2001 yılında çıkan ve büyük beğeni toplayan kitabı, mizahla uğraşan bir ustanın hayatının da bir mizah kaynağı olduğunu göstermişti.

Memleketimizin bazı yöreleri vardır ki fıkra gibi yaşam süren kişilerle doludur. Kayseri de bu illerimizden biridir. Hasan Kaçan, Kayserili olmanın verdiği bir bereketle fıkra gibi bir yaşam sürmüştür. Bunu, kitabını okurken daha iyi anlayabiliyoruz.

Kısa ama vurgusu bol metinlerden oluşan kitapta televizyondan spora, hayattan reklâmlara yaşamın her noktasından anlık ilginç ve gülümseten olaylarla karşılaşmak mümkün. Hasan Kaçan’ın bu tarzdaki metinleri devam edecek diye bekleyenlerin sayısı hiç de azımsanmayacak sayıdadır.

Hasan Kaçan, ne ile meşgul olsa kitlesini ardına takabilen bir yetenektir. Onda anlatacak daha çok hikâye ve kalbimize dokunacak tebessümler saklı. Kim bilir, günün birinde tekrar Anadolu kokan cümleler kalbimizi yoklamak ister. Ne de olsa kalbimiz sonuna kadar samimi yapılan her şey için açık.

Mustafa Uçurum yazdı