Hasan Aycın’ın memleketi, Balıkesir’in Aslıhantepecik Köyü. Uzun yıllar İstanbul’da süren hayat mücadelesi, onun için bugünlerde köyünde devam ediyor.

Aslıhan Tepecik Balıkesir’in merkez köylerinden birisi. Şehrin doğusundaki büyük ovaya yerleşmiş onlarca köyden birisi olan Aslıhantepecik’e ulaşmak oldukça kolay. Şehirle ova köylerini birbirine ayıran çevre yolunun Bigadiç sapağından döndükten 10 dakika sonra Aslıhantepecik Köyü’ne varıyorsunuz.

Biraderinden öğreniyoruz

Hasan Aycın’ın köyde olduğunu Mustafa Aycın’dan öğreniyoruz. En az abisi kadar meşhur olan Mustafa Aycın’dan, Balıkesir Zağnos Paşa Camii’nde, bir Cuma namazı çıkışında karşılaştığımızda, Hasan Aycın’ın köyde olduğunu bilgisini alıyoruz. Bu bilgi, bizim oldukça işimize yarıyor. Zira, bir baskın ziyaret için, böylesi bilgiler birebirdir.

İki gün sonra

Pazar günü öğle saatlerinde birkaç Hasan Aycın dostu, kendisini telefonla arayıp, ziyarete gelmek isteğimizi bildiriyoruz. Bu bildirimin akabinde de, tabii ki kabul edildiğimiz için, yola çıkıyoruz. Üç kişiyiz: Cevat Akkanat, Hüseyin Tokmak, Nafiz Alper Güneş.

Hasan Aycın bizi köy kahvesinde bekliyor. Tanış olduğu kişilerle olduğu kadar, ilk kez tanıştığı kişilere de aynı sıcak muhabbeti gösterebiliyor kendisi. Hasan Aycın bizi yolda karşılıyor. Köyün girişindeki kahvehanenin balkonu, bizim için sanki özel bir mekân olarak belirleniyor. Bu havadar mekânda Hasan Aycın’la birlikte bize ev sahipliği yapan ikinci kişi, Fethi Aga. Hasan Aycın’la birlikte Fethi Aga bize Aslıhan Tepecik köyü ve köylüleri hakkında bilgiler veriyor.

Öğleden ikindiye

Öğleden ikindiye oradayız. Birbirini takip eden çaylar, sular... Konudan konuya geçiyor, doyumsuz sohbetin tadına varmaya büyük özen gösteriyoruz.  Fikir, kültür, sanat, edebiyat, şiir… Birbirini takip eden konular… Olumlu olumsuz pek çok husus…

Balıkesir’in meşhur âlim ve sanatkârları: Hasan Basri Çantay, Gönenli Mehmet Hoca, Dursunbeyli Sarı Hoca, Bandırmalı Ali Hoca, vd… Bu aziz şahsiyetlerin millet için ortaya koyduğu eserler ve bu eserlerin şimdiki ve gelecek nesillere aktarımı için yapılması gereken çalışmalar… Hatıraların yazılması, eserlerin yazılması, vb… Velhasıl, Hasan Aycın, acılı, sızılı…

Bu arada, Müslüman fikir adamı ve sanatkârların, sağlıklarında hatıralarını kaleme almaları gerektiğini vurguluyor. Son zamanlarda örneği görülen nehir söyleşilerin de bu çerçevede önemli olduğunu belirtiyor. Bu minvalde, iki gayretli genç kalem erbabının önemli işler yaptığına işaret ediyor Hasan Aycın. İki gayretli genç kalemin iki Asım olduğunu bildiriyor: Asım Gültekin ve Asım Öz.

Sergiler, şölenler

Söz bir ara kimi kültürel etkinliklere geliyor. Hasan Aycın, kendi karikatürleri için Bursa ve Balıkesir’de çeşitli kurumlar tarafından açılan sergilerden bahsediyor. Bu ve benzeri organizasyonların bozukluğundan dem vuruyoruz. Söz bir ara Suçıktı Şiir Şöleni’ne de geliyor. Bu şölende de bir takım menfiliklerin gözlendiğini söylüyor Aycın.

Bunlardan birisi, bu etkinlik sırasında düzenlenen bir panele Cemal Süreya’nın bir sözünün ad yapılmasıydı. Sezai Karakoç hayattayken, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören gibi medeniyetimizin zirve isimleri varken, Cemal Süreya’ya atıf yapılması, Dursunbey gibi bir yerde oldukça tuhaftı.

Hasan Aycın’ın şahsımıza da bir sitemi vardı. Bursa Edebiyat Günleri’nde bir takım hatalar görmüştü. Bunları usulünce anlattı. Bu çerçevede belediye ve benzeri resmî kurumların Müslüman sanatçılara maddi ve manevî destek vermede duyarsız kaldıklarını da vurguluyor.

Yeni çalışmaları

Bütün has sanatçılar gibi, Hasan Aycın’ın da tezgâhında pek çok iş vardı. Sorularımız üzerine bunlarla ilgili bilgiler verdi bize. Keloğlan ile Nasreddin Hoca’nın aynı vak’a etrafında anlatılacağı eser, bunlardan en ilgi çekici olanı. Bu eser hakkında ayrıntılı bilgi vermiyoruz, zira ortaya çıkıp yayınlandığında görülsün isteriz.

Sohbetin ilerleyen saatlerinde hikâyeci Akif Hasan Kaya da katılıyor aramıza. Bizim Hasan Aycın’ı ziyaret edeceğimizi öğrenen Kaya, hikâye editörlüğünü yaptığı Aşkar dergisinin son sayısını da yanında getirmişti.

Vaktin ikindiye yaklaştığı saatlerde müsaade istedik Hasan Aycın’dan. Ziyaretimizden ötürü müteşekkir olduğunu belirterek, bizi uğurladı sözün ve çizginin üstâdı.

Cevat Akkanat bir ziyaretten geriye kalanların binde birini anlattı