Gözlerinin elinde taşkın bir ruhun dizginleri vardır.
Taşkın bir ruh nasıl olur da bu kadar kendi halinde, bu kadar dengeli bir bakışla, tebessümle, insanların, sokakların, kentlerin ve yeryüzünün aynasına çıkar, bunu kendisine sormalıdır.
Ömrünün ayakları kendisine ve dünyaya sorulan sorduğu soruların cevaplarını bulmak için öyle yollara öyle patikalara düşmüştür ki, hangi yolun kayba ve karanlığa, hangi yolun hakikate götürdüğünü sadece el ayak yordamıyla değil gönül yordamıyla keşfedecek bir basiret kazanmıştır.
Haritası mutlak ölçeklidir.
Coğrafyanın insana, insanın coğrafyaya çektirdiğini en iyi bilenlerimizdendir.
Zümreci, çeteci, cemaatçi, cemiyetçi değildir; bütün tanımlardan uzakta, bütün bu tanımları da bilerek hayata çentik atar.
Atının koşumunda haram desen, haram örgü, haram nakış bulunmaz.
Düşünceyi düşten ve inceden ayırmayanlardandır. Eleğinin ve süzeğinin kasnağı merhamet ağacındandır.
Ömründen bir nice güneşli, yağmurlu, bulutlu, parçalı bulutlu günü kütüphanelerde geçirmiştir. Bağlanması bilindik anlamıyla kayıtsız ve şartsız değildir.
Yenilmez. Kalbin ve Allah’ın yenilmeyeceğine inanır.
Tek başına kalsa bile Viyana’yı kuşatabilecek bir melek ordusu besler.
Hesaplaşma adamıdır. Hesaplaşırken borçlu ve alacaklı hanelerinde yüzlerce yıldır hile yapanları, kalem oynatanları kalemlerinden olduğu kadar kalelerinden de tanır.
Ekmeğe bakarken gülümser.
En Ankaralı olanımızdır. Karasını da karesini de çıpasını da bilir.
Hacı Bayram Veli Hazretlerinin dizi dibinde şiir tedris etmişliği vardır.
“Galat”ı yanlıştan ayıracak bir dil ve tarih bilgisine sahiptir.
Türkçenin “eylem dili” oluşuna ayrı bir hayranlığı vardır. Eyleyerek bir millet olduğumuzu her fırsatta dile getirir.
Ercan Yıldırım bu, kardeşimiz.
Kütüphanelerin yakından tanıdığı adam…
İflah olmaz bir modernlik karşıtı…
Şakağında insanlık sızısını her dem taze tutanlardan…
Mustafa Kutlu Hikâyeciliğine çalıştı.
Modern Türkün Hikâyesi ve Edebiyatta Türkün Düşüncesi kitapları var.
“Şairin Devriye Nöbeti” üst başlığı halinde İsmet Özel külliyatına katkında bulundu.
Yarımın “yâr” olmayacağını bilir, tamamlamak üzere dünyaya gönderilenlerden…
Yamuğa ve istimale tahammülü yoktur.
Yüzü Misak-ı Millîye sığmayacak kadar “misak” ve “millî”dir.
Atlarını kirpiklerine bağlar.
Böyle biliriz.
Mehmet Aycı yazdı
Ercan Yıldırım, samimiyetin ve adanmışlığın güzelleştirdiği çehresiyle işini hakkıyla eda eden hasbî ve harbi kardeşim. Sevgimiz, muhabbetimiz bakidir.