Osmanlı’nın son dönemine, Cumhuriyet’in ilk yıllarına şahitlik eden biri olarak 19 Mart 1938 yılında âlem-i cemâle intikal etti Ahmed Avni Konuk. Şahitlik ettiği dönem hiç şüphesiz ki dünya tarihinin en önemli yıllarını kapsıyor. Bu şahitliğindan maâda onu yâd etmemizin bir sebeb-i hikmeti Ahmed Avni Konuk’un yaşadığı vaktin âriflerinden biri olması. Kendini ve Rabbi’ni hakkıyla bilenler zümresinden bir şahsiyet Ahmed Avni Konuk. Vaktin büyüklerinden Fatih Sertürbedârı Tırnovalı Kutbu’l- Ârifin, Gavsu’l Vâsilin Mürşid-i Kâmil Ahmed Amîş Efendi Hazretleri, Konuk'un mürşidi olmamasına rağmen onunla tasavvufi sohbetler yapmış bir ulu zat... Yazılı bir eseri olmayan Ahmed Amîş Efendi Hazretleri’yle ömrünün son demlerinde yaptığı bir röportajında şu diyalog geçiyor aralarında.
Amiş Efendi “Niçin geldiniz? Maksadınız, emeliniz nedir, ne istersiniz?” diye sorar. “Maksudumuz Hakk’tır.” diyerek cevap verir Ahmed Avni Konuk. Bunun üzerine Amiş Efendi, “Hakk var mı, Hakk nerede?” diye sorar. Ahmed Avni Bey, “Her taraf Hakkla dolu, ondan gayrı bir şey yok. La mevcûde illâ hû.” cevabını verince, Ahmed Amîş Efendi, tebessüm buyurur, “ Öyle yâ, O’ndan gayrı bir şey yok...” diyerek karşılık verir. Maksudu Hakk olan Ahmed Avni Konuk’un bütün bir ömrü maksudunun peşinde koşarak geçer.
Hakk’ta eğleniyoruz, kira ile...
Fatih Sertürbedârı Tırnovalı Kutbu’l- Ârifin, Gavsu’l Vâsilin Mürşid-i Kâmil Ahmed Amîş Efendi Hazretleri’yle bir başka görüşmeleri 12 Zilhicce 1337 (7 Eylül 1919) tarihinde olur. Biraderi Hüseyin Avnî Bey ile giderler Hazret’in huzuruna ve aralarında şu mükâlemât cereyan eder. Amiş Efendi, huzuruna gelen Ahmed Avni ve Hüseyin Avnî’ye, “Hoş geldiniz, bayrâmı şerifiniz mübarek olsun.” der. “Teşekkür ederiz.” diye karşılık verirler. Bunun üzerine Ahmed Amîş Efendi, “Nerede eğleniyorsunuz bakalım?” diye sorar. Ahmed Avnî Bey, “Hakk’da eğleniyoruz efendim.” der. Amîş Efendi, “Kira ile mi?” diye sorar. Ahmed Avnî Bey, “ Kira ile efendim.” diyerek karşılık verir.
Ahmed Avnî Bey’in feraseti, ilim ve irfanı Ahmed Amiş Efendi ile yaptığı şu iki mükâlemâtta ayan beyan ortadadır. Maksudu Hakk olan Ahmed Avni Konuk, hayat yolunda yürürken nice duraklara uğramış Hakk için. Her durakta uzun uzun soluklanmış. Her durağın da hakkını vermiş. Zât-ı âlileri hâfız, şâir, büyük bir müzik adamı ve mutasavvıf. Tüm bunların yanında en kapsamlı Mesnevî şerhinin de yazarı. Rızkını devlet memurluğu görevinden temin etmiş, Postacı Ahmed Avni ünvânıyla anılmış yaşadığı yıllarda. Çok yönlü, müstesnâ bir şahsiyet olmakla beraber bir o kadar da az bilinen biri Ahmed Avni Konuk.
Zekai Dede’nin en seçkin talebelerinden
Hayatında hiç bir boş alan bırakmamış Ahmed Avni Konuk. Rasulullah Efendimiz gibi küçük yaşlarda anne ve babasını kaybetmiş. Kader-i İlahi böyle tecelli edince Darüşşafaka’ya verilmiş. Darüşşafaka’ya başlamadan önce hafızlığını ikmâl etmiş. Darüşşafaka’ya girince de Zekai Dede Hazretleri’yle tanışmış müzik dersinde. Çok bilinmese de Zekai Dede’nin en seçkin talebelerinden biri olmuş kısa zamanda.
Türk musîkisine büyük katkılar yapmıştır
Türk müziğinde klasik üslubu 20. yy’da sürdürenlerden biri Ahmed Avni Konuk. Eski edvar kitaplarını inceleyerek, kendi döneminde kullanılmayan pek çok makamın yapısını, özelliklerini öğrenmeye çalışmış, bu vesileyle müzik bilgisini derinleştirmeye gayret etmiş uzun yıllar. Bu derinleşme neticesinde dilkeşîde ve bend-i hisar adlı iki bileşik makam düzenler Ahmed Avni Konuk. Türk müziğinin en uzun eserlerinden biri olan, her beyitinde ayrı bir makama geçerek 119 makam kullandığı Rast Kâr-ı Nâtık eserini ortaya koyar. Mevlevi müziğinin son güçlü örneklerinden biri olan Rûy-ı Irak Ayini UNESCO tarafından plağa alınır.
Ahmed Avni Bey’in musîki alanındaki çalışmaları bunlarla sınırlı olmayıp, “Hanende” adlı bir güfte derlemesi de mevcuttur. Bu eserinin başında, makamlar ve usûller hakkında kapsamlı bir açıklamada bulunur ve 95 makamda kâr, beste, semai, şarkı formlarında 2706 eserin güftesini verir. Bu çalışmasında bestecilerin adları, eserin güfteleri, makamları, usûlleri, formları detaylıca anlatılır. Bu yönüyle Ahmed Avni Bey’in bu çalışması günümüzde de en güvenilir güfte derlemelerinden biri olarak kullanılır.
Ahmed Avni Konuk gizli bir ummandır adeta. Günümüzde ismi pek bilinmese de yaşadığı yıllarda yapıp ettikleri onu müteveffa ulularımız arasında anmaya yeter. Yaptığı Mesnevi Şerif ve Fususu'l-Hikem tercümeleri, musîki dünyamıza yaptığı katkıların yanında ilim dünyamıza da yaptığı değerli katkıların yalnızca birkaçıdır. Bu müteveffa ulumuzu sene-i devriyesinde hürmet ve muhabbetle anarız.
Metin Erol
EyvAllah kardeşim.Ellerin dert görmesin.