İbn Teymiyye’nin Siyaset (es-Siyasetü’ş-şeriyye) adlı kitabı hem bir siyasetname hem de nasihatname.

İbn Teymiyye’nin Siyaset’inde dikkatimizi çeken unsurlar: 1- İbn Teymiyye İslam tarihinden, özellikle Peygamber Efendimiz ve Dört Halife döneminden fazlasıyla istifade eder. 2- Kendi yaşadığı zaman diliminden, o dönemin insanlarından, siyasi olaylarından kesinlikle kopuk değildir. O insanlarla birlikte düşünür, birlikte hisseder. 3- Asr-ı Saadet’te yaşanalar, yani oradan edinebileceğimiz, öğrenebileceğimiz tecrübelerle günümüz sorunlarına bakabildiğimiz zaman -bu, geçmişle şimdiyi birleştirmek, birbirini açıklar zaman dilimi olarak kullanabilmek anlamına gelir- geleceği de yakalayabiliriz. Diğer ifadeyle geçmişle şimdiyi birleştirdiğimiz zaman, her zaman diliminde geçerli olan ilkelere ulaşabiliriz. Bu da İbn Teymiyye’nin Siyaset’te yakaladığı bilgeliktir.

Kitabın bir siyasetname olması üçüncü maddeyle ilgilidir. Nasihatname olması ise ikinci maddeyle ilgili. Birinci madde ise zaman üstü ilkeleri edineceğimiz kaynaktır.

Siyaset’in herkes için önemli olduğunu söylemeliyiz

İbn Teymiyye Kur’an-ı Kerim ayetlerini, hadis-i şerifleri ve Dört Halife’nin (Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali) sözlerini yerli yerince kullanır. Onun kaleminde hadis-i şerifler daha bir etkili olur. Çünkü İbn Teymiyye belli bir bağlam içinde konuşur, örnekler verir, iktibas yapar. O bağlamla ilgili hadis-i şerifleri, ayetleri ve dört halifenin sözlerini yerli yerinde, gereğince ve miktarınca kullandığı zaman bunlar okuyucunun zihninde de aydınlanır, bağlamına oturur, kolayca akılda tutulmasını ve anlaşılmasını sağlar. Bu yüzden günümüzde İbn Teymiyye’nin kitaplarını okumak hadis-i şeriflere, ayetlere ve diğer büyük zatların sözlerine nasıl yaklaşmamız gerektiğini de gösterir.

Biraz zorlama bir yorumda bulunmuş olacağım: İbn Teymiyye bir taraftan meselelere, hadis-i şeriflerin aydınlığını getirirken diğer taraftan meseleleri kullanarak bize hadis-i şeriflerin anlam ve bağlamlarını da öğretmiş olur.

Modern okuyuculardan yani bizlerden söz ediyoruz. Bir de bu ilmin inceliklerine vakıf olmayanlardan. Genel okuyucu kitlesini göz önünde bulundurarak, bu tür zorlama yorumlara gidiyoruz.

Genel okuyucu kitlesini göz önünde bulundurduğumuz için, Siyaset’in herkes için önemli olduğunu söylemeliyiz. Çünkü siyaset yalnızca ülke yöneticilerinin işi değildir. Hele ki Müslümanlar için bu daha da böyledir. Müslüman olduğumuz için, meseleleri bireysel ve toplumsal diye birbirinden ayıramıyoruz. Ayırmamamız gerekiyor. Müslüman her şeyin siyasetine vakıf olabilmeli, vakıf olmuyorsa da sezgileriyle, ince görüşüyle onları gözetebilmelidir. Nasıl ki herhangi bir Müslüman cemaatin önüne geçip namaz kıldırabiliyorsa, siyaset denilince de her Müslümanın üzerine düşen vazifeler vardır, onları icra edebilmeli. Kendince, yeteneğince, bilgisi ve görgüsünce. İbn Teymiyye’nin Siyaset’te ilk vurguladığı nokta burasıdır: Siyaset; adalet, yargı, eşit dağıtım, hak hukuk… gözetmekse bu, “Şunu nasıl buluyorsun?” sorusunda bile kendini göstermeye başlar. Çünkü neyi beğendiğin veya neyi, neden tercih ettiğin de önemlidir, Müslümanı sorumlu kılar, belli ölçüler içinde yapılmalıdır, kişiyi o anlık da olsa yargıç durumunda bırakır. Bunda bile bir siyaset vardır ve bu siyaset içinde Allah’ın (c.c) koyduğu ilkeler doğrultusunda hareket etmek gerekir.

Bu kitap hem bir siyasetname hem de nasihatname

İbn Teymiyye’nin Siyaset’inde en çok tekrar edilen ve üzerinde durulan konu: Kişi padişah dahi olsa keyfine göre hareket edemez, taksim edemez, kimseyi yargılayamaz, suçlayamaz veya cezalandıramaz. Bu konuda Peygamber Efendimizden çokça örnekler verir İbn Teymiyye. Peygamberimizin adaleti nasıl gözettiğini, savaş ganimetlerini taksim ederken ne tür ilkeleri göz önünde bulundurduğunu ve bunların Kur’an-ı Kerim’de bildirilen ayetlerle uygunluğunu ve paralelliğini yazar. Peygamber Efendimiz ganimet dağıtımını rastgele veya birilerinin menfaatini gözeterek yapmamış, herkese hakkı neyse, o kadarını vermiştir. Eşitlik, emek ve adalet ölçüt olmuştur. Hatta kabile liderlerinin ganimetten daha çok alması gerektiğini söyleyen bir sahabeye, sert bir cevap vermiş, “Siz zayıflarınız sayesinde, rızıklandırılır ve yardım edilirsiniz.” demiştir.

İbn Teymiyye Siyaset’te öyle can alıcı nokta, konu ve bakış açılarını bir araya getirmiş ki anlatmakla bitmez. Her türden okuyucunun ondan alacağı dersler vardır. Bu konu İslam hukukçularını ilgilendirir denilerek geçilecek bir kitap değil Siyaset. En başta da söylediğimiz gibi, bu kitap hem bir siyasetname hem de nasihatname. Nasihate yalnızca ülke yöneticileri ve herhangi bir topluluğa amirlik yapan kişilerin değil herkesin ihtiyacı vardır. Belki siyasetçiler ve İslam hukukçuları Siyaset’te çok daha derinlikli noktaları yakalayabilirler. Bu, kitabın siyasetname yönüdür. Fakat genel bir okuyucu da günlük hayatıyla ve dünya görüşüyle ilgili mutlaka çıkarılacak dersler ve çok sıkı fikirlerle karşılaşacaktır. Bu da Siyaset’in nasihatname yönüdür.

Haberimizi İbn Teymiyye’nin Siyaset kitabını nefis ve akıcı bir Türkçeyle çeviren ve yayıma hazırlayan Vecdi Akyüz’e ve bu tür çalışmalara bolca yer veren Dergâh Yayınları’na teşekkür ederek bitirelim.

Ömer Yalçınova yazdı