Devlet kütüphanelerinin kapalı olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Halkımızın, işinden kendine arta kalan tek zamanı olan Pazar gününde, kütüphaneleri kapatmak çok yanlış ve zararlı bir tutumdur.
Kültür davası güttüğünü düşünen bir hükümet ve ona bağlı olan bakanlık, böyle bir uygulamaya izin vermemelidir. Vermemelidir diyoruz ama, bugüne kadar bu uygulamanın olduğu da, birileri ses çıkarmazsa uygulamanın böyle gideceği de ortadadır.
Pazar günü kapalı olmamalı!
Kütüphanelere, diğer devlet kurumları gibi bakamazsınız. Kültür davası, başka bir davadır. Meseleye, sosyal boyuttan bakacak olursak da, dediğimiz gibi, halkımızın büyük çoğunluğunun tek tatil günü pazardır. Kimse, bir üniversitesi öğrencisi, araştırma görevlisi, yahut bir konuyu araştırması için öğretmeni tarafından kütüphaneye yollanan öğrenciler hariç, hafta içi kütüphaneye çalışmaya gitmez.
Akla, “peki Pazar günleri açılsa kütüphaneler, dolup taşacağını mı zannediyorsun?” tarzında bir soru gelebilir. Gelsin. Yeter ki, bu uygulama ortadan kaldırılsın. Yani sadece bir ahlak olarak, mantık sorunu olarak bile büyük bir hadiseyle karşı karşıyayız. “zaten okunmuyor” denince, şunu diyorsun: “Hafta sonu açsak ne olur, açmasak ne olur!”
Bu meseleye de tersten bakmayalım
Bu yanlış bir yorum olacaktır. Çünkü, bizim meselemiz yargı değildir. Bunu anlamıyoruz, ortada, iyiden daha iyi var, ama o suya gitmiyoruz. “Bir deneyelim” yürekliliğini gösteremiyoruz.
Rasyonel kafa ile düşünmeye koşullandık. Faydası var mı, yok mu? Var ise, olmalıdır demek erdem değil, karşı çıkmak erdem oluyor. Bunu biraz da, bu meseleyi gündeme getirdiğimde etrafımdan aldığım tepkiye binaen söylüyorum.
Kültür Bakanlığı bu uygulamaya tez zamanda son vermelidir.
Halk Kütüphaneleri ve Bakanlık yayınları ile ilgili ilgili soru ve sorunlarınız için [email protected] adresini kullanabilirsiniz.
Ben şimdiden bir şikayette bulundum.
Taha Süren şikayet etti
