Seksen yıldan fazladır ne yazık ki okuma-yazmayı bilmeyen bir toplumuz. Kütüphaneler dolusu evrak ve kaynak kitaplar bir kenara, ninemizin mezar taşını, dedemizin askerlik mektubunu dahi okuyamıyoruz. “İyi de hırsızın hiç mi suçu yok!” bahanesine sığınmadan kolları sıvamalı ve en yakın İSMEK kurs merkezine giderek Osmanlı Türkçesi branşına ücretsiz olarak kaydolmalıyız.
İSMEK’te Osmanlı Türkçesi’nin yeri ayrı
16 yıldır İstanbullulara ücretsiz sanat ve meslek eğitimleri veren İSMEK, bünyesinde 181 farklı branş barındırıyor. Klasik sanatlarımızdan teknolojiye, müzik ihtisas eğitimlerinden yemek yapımına kadar uzanan bu geniş yelpazede Osmanlı Türkçesinin yeri ise ayrı.
Arap alfabesini bilmeyenlerden eski yazıda uzmanlaşmak isteyenlere kadar birçok seviyenin ihtiyacını karşılayan Osmanlı Türkçesi eğitimleri, İstanbul’un 22 ilçesindeki kurs merkezlerinde ücretsiz olarak veriliyor. Hayatlarını Osmanlı Türkçesini öğretmeye adayan 15 öğretmen, öğrencilerine seminer de veriyor saha çalışması da. “Osmanlı Türkçesi 1” ve “Osmanlı Türkçesi 2” başlıkları altında iki farklı seviyede verilen eğitimler toplamda 352 saat devam ediyor. “Ben zaten eski yazıda uzmanım; Servet-i Fünun’u aslından çok rahat okuyabiliyorum, yazma eserler kütüphanelerinde araştırma yapabiliyorum.” diyorsanız, Arapça branşının eğitimlerini de değerlendirebilirsiniz.
Safahat’i aslından okuyorlar!
Osmanlı Türkçesi bilgisi belli bir seviyeye ulaşanlar için de İSMEK’in eğitimleri yoğunlaşıyor. Galata Mevlevihanesi haziresindeki mezar taşlarını, camilerimizin kitabelerini öğretmenleri eşliğinde okumayı öğrenen kursiyerlere, pek alışık olmadığımız seminerler de veriliyor.
Kursiyerler, üç yıldır Taksim Atatürk Kitaplığı Konferans Salonu’nda düzenlenen Osmanlı Türkçesi seminerlerinde Mehmet Akif’in “Said Paşa İmamı”, “Ezanlar”, “Şehâmet Dini, Gayret Dini Ancak Müslümanlıktır” gibi şiirlerini aslından okuyorlar. Dr. Zehra Öztürk ve Murat Albayrak tarafından her ay düzenlenen bu seminerlere bir arkadaşımın ısrarı üzerine gittim, “Bir Safahat dinledim hayatım değişti!” Sadece benim değil, sohbet etme fırsatı bulduğum birçok kursiyerin de hayatının değiştiğine şahit oldum. Osmanlı Türkçesini öğrenmekle kalmayıp çeşitli kütüphanelerde çalışmaya başlayanlar, Osmanlı dönemi evraklarını, tapu kayıtlarını ve tezkireleri günümüz Türkçesine kazandıranlar beni teşvik ettiği gibi sizleri de teşvik edebilir.
3 Eylül’de kayıtlar başladı
Asırlar boyu kullandığımız ve bir gecede unuttuğumuz Osmanlı Türkçesinin ve diğer branşların ücretsiz eğitimleri 3 Eylül’de İSMEK’te başladı. Tek yapmanız gereken size en yakın kurs merkezine kimliğinizle birlikte gitmek. “Elif” dedikten sonra gerisi geliyor.
Hamza Aslan haber verdi