Nine Ali’yi herkes tanıyor. Tahran’daki “Behişt-i Zehra” mezarlığındaki şehitler bölümüne başvurduğumuzda, beli bükülmüş bir ihtiyarcık kadınla karşılaşıyoruz. Yavaş adımlarla mezarların kenarından geçiyor…

Tahran’da bir mezarlıkta...

Nine Ali 1359(1980M.) yılında oğlunun şehadetinin haberiyle büyük üzüntü yaşadı, ama bu yolun sonu demek değildi. Şehit oğlunun cenazesini önce Ahvaz şehrinde gömdüler. Kadıncağız, oğlunu yanına getirmek istiyordu, nihayet oğlu Kurban Ali’nin mezarı Tahran’a nakledildi. Kurban Ali’nin  yakınlığına da dayanamadı yaşlı kadın, evini barkını oğlunun mezarına taşıdı ve böylece onu geceleri bağrına basabilecek, iyiden iyiye onu duygularında canlandırabilecekti.

1359-1376 (1980-1997 )yılına kadar 17 sene Behişt-i Zehra’da birlikte yaşadılar. Günlerden bir gün Nine Ali hastalandı ve kabristandan ayrılmak zorunda kaldı. Şimdi Hani Abad’da kızının evinde. “İki çocuğum var, her ikisi de burada, birisi yanımda öbürü de şu kalbimde” diyor.

Behişt-i Zehra’da oğlunun kabrinde yaşadığı günlerde onu ilk görenler, diğer anneler gibi yavrusunun mezarını ziyarete geldiğini sanıyordu. Fakat o, gece gündüz oradaydı. Oğlunun    Kur’an-ı Kerim’de geçtiği gibi canlı olduğuna inanıyordu.

Nine Ali sürekli oğlu ile kalmak için titrek zayıf elleriyle yavrusunun mezarının yanına küçük bir kulübe yaptı. Ancak 17 sene sonra hastalığı nedeniyle orayı terk etmek zorunda kaldı.

Nine Ali’yi bulduk

Daha önce bahsini duyduğum yaşlı kadınla görüşmek üzere kabristana gittim. Kendisini aradım, bulamadım. Behişt-i Zehra Genel İlişkiler Sorumlusuna başvurdum ve onun yardımlarıyla Hani Abad’da kızının evinde yaşadığını öğrendim. Nine Ali hali hazırda  90’lı yaşlarında yol alıyor, yaşlılığından dolayı da unutkanlık hastalığına duçar olmuş. Yürüyemediği için oğlunun mezarını eskisi gibi ziyaret edemiyor.

Yaşlı kadının kızı ile telefon bağlantısı kurarak Nine Ali ile birkaç dakika konuşmayı başardım. Önce bizimle konuşmaktan kaçınan yaşlı kadın, ısrar edince kendini tanıttı,   “Ben Nine Fethullahi’yim, Erdebil Şehrinin Mereşet köyünde 1300 (1921M.) yılında dünyaya geldim. Yalnız Ali’nin değil, tüm Behişt-i Zehra’daki şehitlerin annesiyim ben”, dedi.

Neden şehid oldu?

Nine’den bize şehit Ali’yi anlatmasını istedim, ancak sözlerimi anlamakta zorlanıyordı. Nihayet kızının yardımıyla o tatlı lehçesiyle şunları anlattı: “Oğlum Ali, 24 yaşındayken, Hava Yollarında çalışıyordu. Hz. İmam Humeyni'yi çok severdi ve onun için de Ahvaz’da şehit oldu.”

Nine Ali, çocukları daha küçük yaşlardayken eşini kaybetmiş ve Tahran’a gidip evlerde çalışarak çocuklarını büyütmüş. Bunları bize kızı anlattı.

O bir istisna?

Peki yaşlı kadın nasıl oldu da büyük Behişt-i Zehra bakristanında oğlunun yanında 17 sene geçirebildi? Kızının anlatığına bakılırsa bu kolay olmadı. Nine’nin o sırada kabristanda görevli olduğu için bu konuda kayınvalidesine yardımcı olan damadı o günleri şöyle anlattı:

“Başlangıçta Nine Ali’nin Behişt-i Zehra’daki varlığını mezarlık sorumluları hoş karşılamadılar. Diğer   şehitlerin anneleri de kendi yavrularının mezarı üstünde yaşamak isterlerse o zaman biz bu siteyi yönetemeyiz, diyorlardı. Ama sonunda Nine Ali’yi istisna olarak kabullendiler ve böylece Nine Ali 17 sene yani 1359’dan(1980M.) 1376’ya(1997M.) kadar gece gündüz oğlunun mezarının yanıbaşındaki kulübede yaşadı.

 

Cabir Firûzi İran’dan bildirdi