Bu ülkede birileri başörtüsünü uğraşılacak yegâne mesele, her ahval ve şeraitte, her zaman ve her zeminde peşine düşülecek en önemli unsur, ilk elden yutulacak kolay lokma, en basit ve en kolay yoldan Müslümanlara olan düşmanlığını ve “laikliğini, Kemalistliğini” sergileme, Müslüman kızların canını hemencecik yakma, moral bozma, sindirme yolunda bir araç hatta amaç edinmişlerdir kendilerine. ODTÜ’de yaşanan son olay bunu açık seçik ortaya koymaktadır.
Bu ülkede birilerinin faşistliğine başörtüsü muhteşem bir turnusol kâğıdıdır da farkında değil. Bu ülkede birileri başörtüsüne düşmanlık yaptığında çağdaş ve modern olduğunu, özgür ve barışçıl olduğunu zannedecek kadar tuhaf bir zihniyete sahip ne yazık ki…
Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde dünyanın pek az yerinde benzerine rastlayabileceğiniz bir rezalete, bir insanlık ayıbına ve bir faşizm örneğine şahit oluyoruz. “Orta Doğu” adı kalplerimize bir çizik daha atıyor bu görüntülerle ve bu paçozlukla.
İçinizdeki İslamofobi’ye oha deyin!
Olay kısaca şöyle:
Cemaat karşıtlığı kılıfı altında alt edebilecekleri sayıdaki "başörtülü Müslüman”a davranmanın yeri ODTÜ’de zavallı bir kaç kadın, başörtülü kadınlara saldırır. Bazı şereften yoksun erkekler uzaktan gururlanarak olayı izler! Bazı karaktersizler alkış tutar, selamını yollar. Güvenlik rezalete kayıtsızlığıyla destek verir!
Olaylar bekleyebileceğimiz hareketler olmakla birlikte bu kadar da olmaz dedirten bir laçkalıkta ve çapulculukta gerçekleşirken, içimizi acıtan şey, bu kötülüğü kadınların yine kendi cinsi olan kadınlara yapıyor olması.
Şimdi kalkın da kadın haklarından, “beni okula gönder” kampanyalarından, özgürlüklerden, bilmem nelerden bahsedin hadi, tabi yüzünüz utançtan kızarmayacaksa!
Ve yine içimizi serinleten şey, başörtülü kızların onca hakaret ve haksızlığa karşı tek bir küfür, çirkin söz ve aşırı bir davranışa tenezzül etmeden, olanca vakarlarıyla, asil duruşlarıyla, kimlik ve kişiliklerinden taviz vermeden mücadele ediyor olmaları…
Şimdi kimin alnından öper ve kimin yüzüne tükürürsünüz, tükürüğünüze acıyarak, ey insanlar? Ey insanlıktan nasibi olanlar?
Gülbahar Aytekin yazdı