Muhammet Gür, Kendi İçinde ve Kendine Göre Süleyman Nazif (Dergâh Yayınları, 1. Baskı, Şubat 2020) adlı çalışmasında Süleyman Nazif okuması yapar. İncelikli, derin ve ayrıntılı bir okuma… Muhammet Gür’ün yaptığı açıklamalar, düştüğü dipnotlar, verdiği bilgiler, okuyucunun Süleyman Nazif’i daha net ve etraflıca tanımasını kolaylaştırıyor. Kendi İçinde ve Kendine Göre Süleyman Nazif hayranlık uyandırıcı bir sabrın ürünü.
Süleyman Nazif’in tespit edilebilen 850 tane makalesi vardır. Muhammet Gür, bu 850 adet makaleyle birlikte Nazif’in mektuplarını da göz önünde bulundurmuş. Mektuplarla birlikte kaynak sayısı 1000 küsura ulaşmaktadır. Günümüzde sıradan bir okuyucunun bu kadar makaleye ulaşması, onları okuması ve anlaması pek mümkün değildir. Bu noktada Muhammet Gür’ün çalışması devreye giriyor. Nazif’in makale ve mektuplarından hayatını, düşünce dünyasını ortaya koymak suretiyle günümüz okuyucularına büyük bir kolaylık sağılıyor Gür. Süleyman Nazif’i okuduğumuzda sadece bir şairin, bir nesir üstadının hayatını değil, Osmanlı İmparatorluğu’nun en uzun yüzyılını da okumuş oluyoruz. Bu süreyi biraz daha uzatabilir, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarını da dâhil edebiliriz. Nazif’in tabiriyle, “Eserlerde müessirin şahsiyetiyle beraber -tabir mazur görülsün- zamanın şahsiyeti, mekânın şahsiyeti vardır.” Nazif, gerçekten kalemiyle, şahsiyetiyle bir devrin ve coğrafyanın sesi olmuş, kendi şahsiyetinde bunları birleştirerek, esere dönüştürmüş ender edebiyatçılardan biridir. Gür’ün Süleyman Nazif incelemesinin ilk ve en büyük başarısı da bence bu sesi yakalamış ve yansıtmış olmasından kaynaklanmaktadır.