12 Eylül 2009. Bu tarihi bir kenara not ediyorum!
Sultanahmet’te darbe sevicilik yapacaktık bugün. Cafcaf ekibiyle ve okurları ile.
İnsanlar yine sel gelebilir korkusuyla Sultanahmet’e pek gelmemişler anlaşılan. Saat altıya kadar ortalıkta önceki günlere bakılacak olursa pek kimse yok gibi.
Çizerlerimizden yazarlarımızdan birkaçı sel yağmur gelebilir kaygısıyla gelmesek mi acaba diyor telefonla arayıp. Diyorum haşa deyin!
Gecikmelere alışığız!
Saat üçte Firuzağa Camiinin hemen yakınındaki standımızdayız.
Biraz sonra Cafcaf temsilcilerimizden gelenler oluyor. Ardından Zaman gazetesinden muhabir arkadaşlar.
Sonra çizerlerimiz, yazarlarımız. Çizerlerimizin gelmesi saat gece 22’ye kadar devam eder, bu duruma alışığız! Programı 23 gibi bitirmeyi planlıyoruz. Gelene kapımız açık.
Bu arada gelenler sürerken dövizlerimizi yazıyorum kalın keçeli kalemlerle. Bir on kadar yazdım. Şöyle dövizler: “Darbe aslında iyidir!”,
Ekipten Yusuf Kot, Turgut Yılmaz, Mehmet Keskinkılıç, Ahmet Altay, Yasir Eryılmaz, ÖnderYavuz, Emre Bilgiç, Hakan Öztürk, Cesur Küçük, Gülsüm Kavuncu aramızda. Ekim sayımızda aramıza katılacak olan Dünya Radyo’dan “Mister Gudu” Serkan Öztürk arkadaşı Ömer Beyle gelmiş.
Temsilci koordinatörümüz Yavuz Selim zaten standta. Temsilcilerimiz ise Yazarlar Birliğinde dergi yönetimine karşı muhtıra hazırlığı içinde bir toplantı halindeler. Biraz sonra geldiler. On kadar temsilci, bazı darbe girişimimiz okuyan okurlar. Bayağı olduk.
Darbe şarkısı!
Yusuf Kot’un bürodan bir gitar getirdik. Darbe şakşakçısı bir şarkı söyleyeceğiz. Bildik bir şarkı olsun istiyoruz. Akdeniz Akşamları’nı uyarlar mıyız derken Bana Bir Masal Anlat Baba’yı uyarlama kararı alıyoruz. Hızlıca sözleri değiştiriyoruz: Ortaya şöyle bir şarkı çıkıyor:
Bana bi masal anlat paşam
İçinde tanklar tüfekler
Kayıp insanlar olsun, kurşun ve kan
Bana bir masal anlat paşam
İçinde terör ve idamlar
Yağmur gibi kan olsun, ve ergenekon
Anlatırken sök dişimi
İşkenceden bayılsam bile
Bırakıp gitme sakın beni
Bana bir masal anlat paşam
İçinde tüm nefretlerin
İçinde bir darbe olsun...
Söz: Gülsüm Kavuncu, Asım Gültekin, Emre Bilgiç, Yasir Eryılmaz
Müzik: Önder Yavuz.
Sıra gitarı kim çalacak, ona geliyor. En son Önder Yavuz alıyor eline gitarı, sağ olsun hep birlikte başlıyoruz söylemeye. Bu arada ellerimizde dövizler. İki kere söylüyoruz şarkımızı.
Halk toplanmış durumda. Şaşkın ve gülerek bakıyorlar. Zaman muhabirimiz sağ olsun o da Cafcafçı imiş meğer, özenerek fotoğraflıyor. Ardından ben bir bildiri okuyorum doğaçlama.
Nerde kaldı darbemiz anlamına gelecek şeyler söylüyorum. N’aparız biz darbesiz diyorum. Tüm ekip eylemden çok mutlu.
12 Eylülü günün anlam ve önemine uygun bir şekilde yad etmenin huzurunu yaşıyoruz o an.
Son sözü bu eylem Cafcaf Mizah dergisinin ücretsiz halkımıza bir hizmetidir deyip bitiriyoruz. O arada Mazlumder’in Kur’an eğitiminde yaş sınırı kalksın imza kampanyasına imza alıyoruz halkımızdan.
Bu kampanya önemli!
MAZLUMDER'in Andımız kalksın kampanyası da önemli!
O gün Sultanahmet’ten yolu geçenler temsilcilerimizden kurtulamadılar. O gün bin atlı gibi şen idi temsilcilerimiz. Fatma, Cafcaf’ın çarşaf açılımını temsil eden bir temsilcimiz. Bir elinde Edip Cansever hemen altında Cahit Zarifoğlu’nun yeni çıkan kitabı Okuyucularla, diğer elinde Cafcaflar, nasıl da durmak bilmiyorlar. Ayşe Can Bosna’da okuyor, Cafcaf darbe istiyormuş diye duyunca gelmiş. Demet Sancak, Karete Forum’dan Fatih, kimler yok ki.
İftar yaklaşıyor. Betül Zarifoğlu ve ailesi geliyor. Beytullah Önce Tokat’tan çıkmış gelmiş İstanbul’a. İftarı Yazarlar Birliğinde yapıyoruz. Volkan Akmeşe, Serhat Albamya, Faruk Günindi ilerleyen vakitlerde geliyor.
İftar da güzeldi
İftar ne güzel geçti. İskender Gümüş de aramıza katıldı. 30 kişi iftarımızı ettik. Yusuf Kot'un sağlılı bulduğu pidelerden yedik. İsmet Amcanın ve kızlarımızın salatasını bitirdik. Geçtik fuara. Fuarda masamızı açtık. Sağ olsun Fuar Müdürü Osman Bey Cafcaf’ı seviyor.
Atasoy Ağabey, harika!!
Okurlar, gençler derken o da ne: Atasoy Müftüoğlu ağabey! Oğulları Mennan ve Benna ile ve eşi. Sarılıyoruz. 20 dakika kadar sohbet ediyoruz. Yusuf Kot’u, Betül Zarifoğlu’nu bebekliklerinden tanıyor Atasoy Ağabey. Ekibimizi tanıtıyorum. Az sonra Tarık Tufan ve Münir Üstün geliyor selam vermeye. Atasoy Ağabey o güzel dualarından ediyor bizlere. Cafcaf’ı ve gençlerimizi sevdiğini ifade ediyor. Zeki Bulduk ile Eskişehir’e gitme planımızı söylüyorum, 10 kilonun 8'ini verdiğimi.. Sonra Ramazan'da bir kaçını geri aldığımı.. Zeki’ye çok selam söyle diyor.
Aynı gün yeni üç kitap: Zarifoğlu, İsmet Özel ve Ali Ural!
Sonra vedalaşıyoruz ama muazzam mutluyum! Muhteşem! Biz standta devam ediyoruz sohbetimize. Üzeyir Bey Cafcaf’ımızın dağıtım abone sorumlusu. O da yanımızda.
Ben bir ara masamızdan kaçamak yapıyorum. Zarifoğlu’nun yeni, o gün çıkan Okuyucularla kitabını alıyorum.
Ardından Şule’de de İsmet Özel’in ve Ali Ural’ın yeni kitapları çıkmış.
Hemen alıyorum. Sibel Eraslan Hz. Hatice’nin romanını yazmış, onu da alıyorum, Sibel Abla ile üç beş kelam ediyoruz.
Bu nasıl güzel bir gün Zarifoğlu ile İsmet Özel’in kitapları aynı günde çıkıyor. Cafcaf ekibi bir araya gelmiş. Darbe istemişiz! Atasoy Ağabey gelmiş! Beytullah Önce Tokat'tan gelmiş, temsilcilerimiz gelmiş.
Gece 11.30 olmuş, dağılıyoruz!
Ve bitiyor!
Foto Galeri İçin: http://www.dunyabizim.com/gallery.php?id=79
Asım Gültekin sevdi bu günü!