Nasihat dinleyenlerin kalblerini yumuşatacak tatlı bir dil ile insanlara dünyevî, uhrevî vazifelerini öğretmekten, onlara Hakk Teâlâ’nın sevabını, ikabını hatırlatarak kendilerini doğru yola sevk etmekten ibarettir.

Nasihat, esasen hulus, safiyet, nezahet, hayırhahlık manalarını içeren gayet kapsamlı bir lafızdır. Türkçe’de mukabili “öğüt” kelimesidir. Çoğulu “nesayih” gelir. Bu mü­him vazifeyi ifa eden zata da “nasih” denir.

Halka nasihat veren zat; hulus-ı kalbe sahip, insanlar hak­kında hayırhah olması dolayısı ile nâsıh unvanını almış olur.

Va’z, meviza lafızları da nasihat lafzıyla müteradif[1] ola­rak aynı manada kullanılır ki bu vazifeyi ifa eden zata da “Vaiz” adı verilir.

En yüksek öğütleri muhtevi olduğu için Kur’an-ı Kerim’e de “meviza” unvanı verilmiştir. Nitekim Yunus Suresi 57. Ayet-i Kerime bunu ifade etmektedir.

يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ مَوْعِظَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَشِفَٓاءٌ لِمَا فِي الصُّدُورِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ

لِلْمُؤْمِن۪ينَ

 “Ey insanlar! Size Rabbiniz tarafından bir meviza ve kalblerdeki hastalıklar için bir şifa, müminler için hidayet, bir rahmet gelmiştir -ki bu Kur’an-ı Kerim’den ibarettir.”[2]

Gerçekten de Kur’an-ı Kerim, amelî ve nazarî hikmetleri toplayan amelle­rin güzellerini, çirkinlerini bildiren; bütün Ehl-i İman için bir hidayet ve rahmet kaynağı olan İlâhî bir kitaptır. Onun kadrini bilmeli ve onun gösterdiği yola gitmelidir. Başka türlü selamet, saadet yolu yoktur.

Kaynak:

Ömer Nasuhi BilmenKur'an-ı Kerim'den Dersler ve Öğütler

Dipnot:

[1] Âl-i İmran Suresi, 104

[2] Muayyen: Belirli

[3] Muazzep: Azap ve sıkıntılar içinde bırakılmış

[4] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/192

[5] Buhari, Şeriket, 6

[6] Seciye: Huy, karakter


[1] Müteradif: Eşanlamlı

[2] Yunus Suresi, 57