Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, arşivlerindeki değerli eserlerin tıpkıbasımı ile bazılarının çevirisini yayımlamayı hedefleyen bir proje başlattı. Tıpkıbasımı yapılan ilk 6 eser ile çevrilen ilk 3 eser yayımlandı.

Aralarında Sultan III. Mustafa Divanı, Kamusu’l-Muhit Tercümesi, Cevhername,  Acâyibü’l-Mahlukat gibi eserlerin yer aldığı bu kitaplar, Süleymaniye Yazma Eserler Kütüphanesi’nin bahçesinde sergileniyor. Yazma ve Nadir Eserler Daire Başkanı Hüseyin Kutan, “Arşivlerimizde 140 koleksiyon bulunuyor. Yayımladığımız eserleri bu koleksiyonlardan seçtik.” diyor. Çevirilerin ve tıpkıbasımların devamı gelecek.

Tıpkı basımı yapılan eserler:

Orijinal adı Târih-i Cülûs-ı Sultân Mustafa Han-ı Sâlis olan eser, Osmanlı’daki protokol usullerini anlatıyor. Eser, Sultan III. Mustafa ve Koca Ragıp Paşa’nın emriyle III. Mustafa’nın cülus törenini tertip eden Teşrifatçı Mehmet Akif Bey tarafından kaleme alınmış.

Çevirisi yapılan eserler arasında önemli olanlardan biri, Mütercim Asım Efendi’nin 19. yüzyılda yazdığı Kamûsu’l-Muhit Tercümesi. Eser, bir yandan Arapçanın dil ve kültür servetini, diğer yandan Türkçenin zengin söz varlığını göstermesi bakımından değerini koruyor.

Osmanlı coğrafyasında cevherlerle ilgili yazılmış ilk eser olan Cevhernâme, 15. yüzyılda yaşayan önemli alimlerden Muhammed bin Mahmud Şirvânî tarafından kaleme alınmış. Şirvânî, aslında madenler ve değerli taşlar hakkında Cevhernâme ve Tuhfe-i Murâdî adlarıyla iki eser yazıyor. 1430’da Cevhernâme’yi bazı eklemeler yaparak düzenliyor ve Tuhfe-i Murâdî adıyla II. Murat’a takdim ediyor. Prof. Dr. Mustafa Argunşah tarafından yayına hazırlanan bu eserin tıpkıbasımı için, Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Ayasofya Koleksiyonu’ndaki nüsha esas alındı.

Tıpkıbasımlar serisi altında yayımlanan Acâyibü’l-Mahlûkât ve Garâyibü’l-Mevcûdât, ansiklopedik bilgiler veren değerli bir eser. Coğrafya ve astronomi konularına ait başlıkların bulunduğu eserde; ilahiyat, astronomi, botanik, zooloji gibi bilimlere dair birçok bilgi yer alıyor.

Hicri 4. asırda yaşayan Ebu’l-Hasan Muhammed b. Yûsuf el-Âmirî’nin kaleme aldığı Kitâbü’l-Emed Ale’l-Ebed’de (Sonsuzluk Peşinde), nefsin bedenden ayrıldıktan sonraki durumu anlatılıyor. Nefis, bilgi nazariyesi ve ahlaka dair görüşlerin de belirtildiği kitapta, İslam ve Yunan felsefeleri arasındaki farklılıklar incelenerek ikisi arasındaki karşılaştırmalara yer veriliyor.

1201-1274 yılları arasında yaşayan Nasîrüddîn-i Tûsî, Öklid’in Usul ile Batlamyus’un el-Macesti eserlerinden derleyerek hazırladığı Tahrîru Usûli’l-Hendese ve’l-Hisâb (Öklid’in Elemanlar Kitabının Tahriri) o dönemde yazılan, eski Yunan ve İslam dünyasında geometri alanındaki en temel eser.

 

Cansu Çınar haber verdi