Yeni başlayanlara müzik!

Müzik 'ruhun gıdası olmaktan' çok daha geniş bir alanın hem nesnesi hem de öznesidir.

Yeni başlayanlara müzik!

Yeni başlayanlar için müzik

       Kimilerine göre en bildik ve basit özetiyle ‘ruhun gıdası’ kimilerine göre de din, töre, mitoloji, gelenek vb. gibi toplumsal kurumlarla birlikte incelenmesi gereken bir insani gerçek olarak müziği nasıl tarif edersek edelim bütün tarif etme çabaları bir yönüyle eksik kalacaktır. Zira öncelikle, müziğin neyin içinde incelenmesi gerektiği bağlamında bir soruyu cevaplayarak başlamak gerekmektedir müziği tarif edebilmek için.

     Bu da müziğin salt bir form olarak incelenmesinden öte daha geniş bir kültürel çerçeve içinde incelenme ve araştırılmasını gerektirecektir. İşte bu gereklilik ölçeğinde denilebilir ki, müzik ‘ruhun gıdası olmaktan’ çok daha geniş bir alanın hem nesnesi hem de öznesidir.28464

     Müzik insan halleriyle ilgili olduğu kadar, milletlerin ve toplumların halleriyle de ilgilidir çünkü.

     Müzik yapmak; her şeyden önce sadece yorumdan ya da yorumlamaktan çok, müziği icra etmek, enstrümanlar yoluyla çalmak, dil ve sesle söylemek, yazı, kalem ve notalarla bestelemek anlamına gelir. Bu bakımdan müziği incelemek; müzik adına kuramsal, yönteme dayalı daha detaylı bir inceleme yapmaktır. Bununla beraber tıpkı ruhun gıdası olmaktan daha başka bir şey oluşu gibi; müzik en genel toplamda ne sadece çalmak, söylemek ve bestelemekle ne de bu çalınan söylenen ve bestelenen şeyler hakkında konuşmakla anlaşılabilecek kadar basit bir şey de değildir…  

     Bu anlamda Modern zamanların eskimeye başladığı ve Postmodern zamanların uç verdiği son 200 yıldan bu yana müzik alanında öne çıkan şeyin daha çok müziğin icrası ve dinletilmesi oluşu hayli düşündürücüdür. Hal böyle olunca da, oldukça kuru bir uzmanlaşma dizgesi üzerinde müziği anlamlandırmak, nedensellik ilişkilerini irdelemek maalesef yine yapanlara bırakılmış ve müzikle ilgili daha çok kendi kaynağında toplanan bilgiler de yalnızca eğitim, yorum ve seslendirme amacıyla kullanılmış bu da insanı sadece ve sadece müziğin üretildiği ortam bağlamında bir anlamlandırmaya ve böylece anlamaya yöneltmiştir. Bundan dolayı da bu 200 yıldan bu yana müziğin araştırılması denildiğinde, ister doğrudan isterse dolaylı biçimler de olsun yapılan hemen her şey şaşırtıcı biçimde müziğin çok ötesinde bir yere geçerek konuşmak pahasına, çokça abartılarak kâh toplumu incelemek, kâh kültürü kodlamak ve kavramsallaştırmak kâh ta müzik üzerine söylem kurmak ekseninde şekillenmiştir.

     a/ritm/etik

       Bütün bunlara rağmen, uzunca bir zaman içerisinde şekillenen bu tekdüzelik ve basitlikten arınarak bakıldığında bütüncül bir müzik tarifinden yola çıkarak bir yandan müzik bir yandan müzisyen ve bir yandan da dinleyici kimliği oluşturmanın zorluğu göz önüne alındığında, konuyu netleştirmenin en kolay yolunun bireysel olana, insana yani sanatsal üretimin bütün aşamalarına renk katan ve denk düşen- çalan, söyleyen, besteleyen, dinleyen insana- yönelmek olduğu görülecektir... Böylece de günümüzde algılandığı gibi ‘enstrümantal’ olmaktan çok bütün a/ritm/etik halleriyle müzikal kimliğin oluşumunda önceliği ister sanatçı isterse dinleyici olsun insan olgusunun aldığını görürüz. Çünkü müzik; “bir insan ve bir ses sanatıdır’’

Paul Hindemith, Ses İşçiliği     Bundan dolayı da müzik estetiği denildiğinde, olmayan ve müzikle ortaya çıkan bir şeyden çok daha en başında insanda var olan kadim güzellik yargısına katkıda bulunarak, insan beğenisinin daha ince, daha detayda, daha evrensel ve daha içten boyutlarda biçimlenmesini kolaylaştıran bir genel geçer halden bahsedilebilir.

      Müzikal estetik, işte bu sürecin realizasyonu olarak herhangi bir müzikal bildirim ya da bir sunumda dışa yönelme pratiğinin bilgisidir. Değil mi ki, estetik, var olan eserlerin içerik ve yapısına yönelik bir güzeli arama ya da en azından Adem’e öğretilen ‘bilgi’ gereği insan fıtratında var olan böylesi bir güzelliği oluşturma çabasıdır. Bundan dolayıdır ki, güzellik daha en başından bütünüyle öznel yargılar toplamı olarak tarif edilmesine rağmen, güzel olanı ortaya koyma ya da ortaya çıkarma sürecinde, sanatçının elinden geldiğince nesnel davranması gerekmektedir. Zira bilinen gerçektir; estetik algının böylesine insani bir formatta insana bağımlı olması, estetik gerçekliğin de ancak insandan kalkarak anlaşabileceğini açık eder.

müzik, insanlığın ortak kayıp dili… 

     Bu kadim estetiğe dayalı gerçek dolayısıyla da, sözgelimi Litvanya’ lı köylülerin yüksek dağ başlarına çıkarak uçuruma saldıkları bir sesle söylemiş oldukları türküleri anlayabilmek için ilk etapta ne söylenirse söylensin hiçbir kağıda yazılamayacak, yazılsa bile kolayca anlaşılamayacak bir kültürel özgünlüğün varlığını kabul etmek gerekecektir. Esas mesele de işte bu noktada oluşan özgünlüğü iyi kavramak ve zoraki dönüştürmeye uğratmadan her ne ise o şekilde anlayarak bir tarife ulaşabilme başarısında yatmaktadır.

     Müzik, Babil de dilini kaybederek işini karıştıran insanın yaratılışından kalan tek ortak hecedir belki de…

     Bu öylesine kesin bir gerçektir ki; çok önceleri nice kıymetli söz sahibi de sanki birbirini takip edercesine aynı şeyi söyleyegelmişlerdir. Sözgelimi; Konfüçyüs, ‘’…Bütün sesler dimağdan çıkar. Müzik de onların farkları ve uygunlukları arasında bir geçittir. Sesi bilip de ahengi bilmeyenler kuşlar ve hayvanlardır. Tonu bilip de müzikten anlamayanlar insanlardır. Müziği yalnız büyük insanlar bilirler.Müzik birlik vücuda getirir, merasimler ise ayrılığı doğurur. Birlikten karşılıklı bir dostluk, ayrılıklardan da karşılıklı bir saygı meydana gelir. Müziğin hakim olduğu yerde bir yakınlık vardır.Müzik içten, merasim dıştan gelir. Müzik içten gelmekle sükuneti sağlar. Merasimler dıştan gelmekle kültürü vücuda getirir. Yüksek bir müzik daha kolaydır. Büyük merasimler mutlaka basittir.’’ demiştir.

Tavsiye Okumalar

Paul Hindemith / Ses İşçiliği / Norgunk Yay.2007

Andrey Belıy / Glossolalia / Yky.2007

 

Şahin Torun ‘Ses İşçiliği’ ve  ‘Glossolalia’ adlı kitaplardan kalanlarla yazdı

Manşet Foto: Paul Hindemith

YORUM EKLE
YORUMLAR
Büşra Aköz
Büşra Aköz - 12 yıl Önce

Teşekkürler Şahin Torun...

hüdavendi
hüdavendi - 12 yıl Önce

Musikî âlimin ilmini, aşığın aşkını, fasığın fıskını artırır derler. Herkese kendi derinliğince yardım eder musikî. Tavsiye kitaplara göz atacağım. Teşekkürler Şahin Bey.

fkgk
fkgk - 12 yıl Önce

müzik dinlemek haram diyen cemaat!
buda size kapak olsun!

asd fgh
asd fgh - 12 yıl Önce

musikî alimin ilmini, aşığın aşkını, fasığın fıskını artırır derler. herkese kendi derinliğince yoldaşlık ediyor. tavsiyeler için tşkler...

emin taha
emin taha - 12 yıl Önce

yeni başlayanlara müzik bunca derinse sorası nasıl olur,düşünemiyorum. şahin bey ne güzel bir yazı yazmış böyle.
teşekkürler,selamlar.

şahin torun
şahin torun - 12 yıl Önce

kıymetli kardeşlerim, ilginiz için çok teşekkü ediyorum. müzik işte böyle tefekkürü de genişleten bir alan açıyor...öneri kitaplar için bir uyarı: yazı bu kitaplardan yola çıkarak bende hasıl olan bir temel müzik düşüncesinin ürünüdür. fakat okuma listesindeki öneriler çok zor kuramsal metinlerdir. yeni başlayanlara müzik ibaresi benim yazdıklarımı özetlemektedir..kitaplar ses işçiliği ve anlamın kökeni bakımından çok ağır ve ileri derecede metinlerdir..selamlar...