Taş plaktan bugüne bir hazine: Tanburi Cemil Bey

Kültür AŞ., vefatının 100. yılında bestekar Tanburi Cemil Bey'in eserlerini özel bir projede buluşturdu. Tanburi Cemil Bey - Taş Plaktan Günümüze Bir Hazine adlı çalışmayı, projede imzası bulunan Mehmet Bitmez’le konuştuk.

Taş plaktan bugüne bir hazine: Tanburi Cemil Bey

Türk müziğinin büyük bestekarı, Tanburi Cemil Bey'in eserleri vefatının 100. yılı anısına bir albümde buluştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ. tarafından hazırlanan albüm "Tanburi Cemil Bey-Taş Plaktan Günümüze Bir Hazine" adlı proje kapsamında hazırlandı. Proje, albümün yanı sıra kitapçık ve 14 eserlik özel listeden oluşan nostaljik plaktan oluşuyor. Türk müziğinin kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması amacı taşıyan projede aynı zamanda bu milli hazinenin dünyaya duyurulması da hedefleniyor.

1873 İstanbul doğumlu olan Tanburi Cemil Bey, müziğe çok küçük yaşlarda başladı. Tanburi Ali Efendi’nin de öğrencilerinden olan ünlü bestekar, tanbur denince ilk akla gelen ve adeta tanburla bütünleşen bir usta, bir müzik dehası olarak biliniyor. Sanatçı, tanburdan başka, klasik kemençe, lavta ve viyolonsel gibi sazları da aynı ustalıkla icra ederek başlı başına bir ekol sahibi oldu. Sözlü eserlerın yanında besteledeği birçok saz eseri de Türk müziğine armağan eden Tanburi Cemil Bey, 1916 yılında İstanbul'da vefat etti.

Mart ayı içerisinde müzikseverlerin karşısına çıkması planlanan albüm, udi bestekar Mehmet Bitmez'in İstanbul, Şam, Sivas ve Şanlıurfa'da yaptığı arşiv araştırmalarının ürünü. Mehmet Bitmez, Cemil Bey’in müzik hayatına ilk adım atışını ise şu sözlerle anlattı: “8-9 yaşlarında bağlamaya ilgi duydu. Evlerinde çalışan Member Ağa sayesinde başlıyor bu ilgi. Hatta o dönem boş su bardaklarından sesler çıkararak melodiler yapıyor. Member Ağa da bunu keşfederek onu tanbura yönlendiriyor. Hikaye böyle başlıyor. Teorik bilgiler ediniyor, çalışıyor. 18 yaşındaysa icrasıyla önemli bir seviyeye yükseliyor. Tanburi Ali Efendi'ye dinletildiğinde onun hayranlığını kazanıyor. Sonrasında bir virtüöz, o güne kadar gelenlerin çok üzerinde bir tanbur sanatçısı olarak sürdürüyor sanat yaşantısını.”

Bitmez, yaptığı arşiv araştırmaları hakkında da şu şekilde konuştu: “Bu kayıtlar uzun süreli bir çalışmanın ürünü. Bende mevcut olan taş plakların tamamını kayıt altına aldım. Burada özellikle şunu belirtmeliyim; belki farklı çalışmalar yapılmıştır bu konuyla ilgili ama bizim bu projemiz hem eğitici hem öğretici. Gerek Türkiye'de, gerek dünyanın farklı noktalarında bu müziği takip edenler arasında popüler olmuş Cemil Bey'i ve enstrümanını, onun doğaçlama taksimlerini bir araya getirmiş olduk. Ağırlıklı olarak tambur, viyolensel, yaylı tambur gibi entrümanlarla icraları ve devamında gazelhanlarla yaptıkları kayıtları içeren yaklaşık 100 taş plağı kayıt altına alarak hazırladığımız bir çalışma oldu.”

Bestelediği eserlerle Türk müziği saz icrasına yeni bir yorum getiren Tanburi Cemil Bey’in taş plaklara yapmış olduğu bu kayıtlar, makam, üslup ve tavır çaısından bir ders niteliğinde. Albümde, Cemil Bey'in çaldığı muhtelif peşrev, saz semaisi, longa ve sirtoların kayıtlarının yanı sıra Mehmet Bitmez'in 35 yıl önce koleksiyonuna katmaya başladığı büyük sanatkara ait imzalı ve damgalı orijinal kayıtlar var.

Onun bir ekol oluşturması önemli

Mehmet Bitmez, albümdeki kayıtların hazırlanmasında epey uğraş verdiklerini vurguladı: “Taş plakların, eski kayıtların sahip olduğu o nostaljik cızırtılar teknolojiyle minimal seviyeye indirildi. Benim koleksiyonumdaki kayıtlar temiz olmasına rağmen, dijital ortamda üstünden geçildi, o günün şartlarında oluşan dip sesleri minimalize ederek hassasiyet gösterdik. Dahası iyi bir editten geçti. Sesin de desibelini arttırdık. Daha temiz ve dinlenebilir hale getirdik.” dedi.

Çalışmada Tanburi Cemil Bey’i anlatan bir de kitapçık bulunuyor. Bitmez, kitapçıkta ele alınan mevzular hakkında da şu bilgileri verdi: “Taş plaklarla birlikte Cemil Bey'in tüm yönlerini anlatan bir de kitapçık hazırladık. Tanbura hakimiyeti ve klasik dönem hakimken onun birden yıldız gibi parlayıp bir ekol yaratması çok önemli. Dolayısıyla kitapçığın içinde onun tüm yönlerini ele alarak anlattık Cemil Bey'i.

Çocukluk yılları, çevresi, talebeleri, icra ettiği eserler ve o dönem çalıştığı şahsiyetler, hocaları bir sürü detaylı var. O dönem stüdyoda kayıt altında yaşadığı sıkıntılar, Orpheon Records plak şirketinden iki kardeşin peşinde nasıl koştuğunu ve bu kayıtları çıkartmaya Cemil Bey'i nasıl ikna ettiğini anlatan detaylı, kapsamlı içerikler ve hikayeler de var.”

Ayşe Sonuşen konuştu

YORUM EKLE

banner36