Sadettin Nuzhet ERGUN desem hakkında ne dersiniz acaba? Hemen aklımıza onun hakkında neler gelir? Öncelikle bir öğretmen mi? Yoksa bir edebiyat tarihçisi mi? Ya da yazar bir kütüphaneci mi? Yoksa hiç biri mi? Galiba ilgilisi dışında merhumu bilenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez desem, mübalağa sigasına fazla mı sığınmış olurum. Biz dedik. Varsın aksini söyleyen bizden hesap sorsun.
Öncellikle, bizim kültürümüzü özellikle şiir ve musiki tarihimizi yeni nesillere aktaran ve tanıtan önemli şahsiyetlerden biridir Sadettin Nuzhet Ergun.
47 yıla neler sığar?
Yolumuza devam edelim ve sorular da yolumuzun kandilleri olsun. Acaba kaç sene yaşadı ve bu ömre ne kadar eser sığdırdı? Geçenlerde derste çok yorulduklarından dem vuran 17-18’li gençlere Ömer Seyfettin 35’inde şeker hastalığından sırlandı ama bakın görün ki sizin kısa gördünüz bir ömre ne kadar önemli eserler bıraktı. Şaşırdılar. İşte size bize az gelen ama koca bir ömre koca koca işler sığdıran bir isimdir Nuzhet Ergun.
Doğumu 1899 Bursa, ölümü 1946 İstanbul Validebağı Prevantoryumu. Başağrısı: Verem. İmkansızlık ve hastalıklara geçen bir ömre sığdırılan 25 sadece yazılı eser.
Ergun’un ilk görevi İstanbul Hallaç Baba Dergâhı Şeyhliği. Anne tarafının “Sa’di” tarikatına mensup oluşu ve söz konusu tekkenin şeyhi Ahmed Ferid Efendi'nin vefatından sonra onun yerine geçmiş.
1925’te malum olay gerçekleşince o da sırlarını özel olarak paylaşanların arasına katıldı: Ankara, Konya ve İstanbul’un çeşitli liselerinde öğretmenlik, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde öğretim görevliliği ve son olarak Bayezid Devlet Kütüphanesi müdürlüğü.
1925-1940 arası yayımlanan 25 eseri:
1. Bektaşi Şairleri
2. Mevlana
3. İstanbul Meşahirine Ait Mezar Kitabeleri
4. Aşık Ömer
5. Halk Edebiyatı Antolojisi
6. Muhtasar Türk Edebiyatı Numuneleri
7. Şeyh Galib
8. Aşık
9. Beşiktaşlı Gedai
10.Hengami
11.Katibi
12.Kuloğlu
13.Namık Kemal
14.Necati
15.Rami Paşa
16.Subûhî
17.Şeyhülislam Bahaî
18. Cenab Şahabettin
19. Fehim
20. Sâmih Rifat
21. Silleli Sururi
22. Baki
23. Edebiyat ve Edebiyat Tarihi
24. Aka Gündüz
25. Ali Nihad
Bu kadar eser içinde en önemli eseri kaderin tamamlanmasına imkân tanımadığı eserlerden olan “Türk Şairleri” adlı eseridir. Cumhuriyetdöneminin önemli tezkiresi sayılan bu eser, temel kaynaklar, yazma eserler, divanlar, tabakât ve biyografi kitapları taranarak meydana getirilmiş.
Musikide kaynak!
Nuzhet Ergun’un alanında aşılamayan eserlerinin ikincisi de iki ciltlik “Türk Musikisi Antolojisi”. Bu kallavi eser bugün Türk musikisi üzerine çalışanlar veya kalem oynatanların temek kaynaklarından biri. Turk Musikisi, camilerin veya dergahların semalarında vucud bulur dervişan, muhibban veya cemaat-i müslimin (çok severim bu terkibi) cuşa gelir ve gönüllerini hoş ederlerdi. El-an bu durum yine ehline malum mekanlarda devam ediyor.
Yazılı kaynakların yanında pek çok zakiran ve mevlithan, bestekâr onun rahle-i tedrisinden geçti. Hepsini de bugün sırlanan zat-ı muhteremin hâlini, tarzını devam ettiren nice sayısız sessiz isim yaşıyor. Belki haberdarız belki haberdar değiliz. Onlar Sadettin Nuzret gibi bir ustanın elinden yetişenden el almış olmanın tatlılığını ruhlarında yaşıyor.
Son sözler yine Sadettin Nuzhet’in:
Ey yolcu! Geçtiğin bu yollar bilsen,
Ne kadar çetindir, ne kadar uzun,
Bu yalçın yerlerde durmaz kaçarken,
Gözünle gördüğün gönlüne vursun.
Arda Şeker hatırlattı