Ferhan Ahmed Etiyopya’nın DireDawa şehrinden Türkiye’ye tıp okumaya gelmiş bir kardeşimiz. Şuan Gazi üniversitesi Tömer’de Türkçe öğreniyor. Kendisiyle Habeşistan kültürü ve Etiyopya’daki Müslümanların sorunları üzerine konuştuk.
Etiyopya hakkındaki bilgilerimiz maalesef birkaç cümleyle sınırlı Ferhan, bize Etiyopya’dan kısaca bahsedebilir misin?
Etiyopya eski Habeşistan, ama Habeşistan sınırları içinde bugünkü Somali de vardı ve Somali’deki birçok Müslüman bizim akrabamızdır. Afrikalıyız, rengimiz sizinkinden biraz koyu ama biz de Müslüman’ız. Etiyopya’nın %45i Müslüman. Fakat Müslümanların yönetimde ya da önemli yerlerde hiçbir etkinliği yok. Müslümanlar da kimliklerinden oldukça habersiz. İsimleri Müslüman isimleri ama yaşayışları çok farklı daha doğrusu Hıristiyanlardan farksız.
Etiyopya’da Müslümanların bu durumdan kurtulması için çalışan birileri yok mu liderler ya da aktivistler?
Elbette var. Şeyh Alamuddin var. O dünyanın 44üncü en zengin kişisi. Etiyopya’daki Müslümanlara maddi yardımlarda bulunuyor onların dünyanın çeşitli ülkelerine gitmelerini sağlıyor. Şeyh Amin İbro var. O da insanlara İslam’ın kurallarını hatırlatıyor. Camiye çağırıyor. Etiyopya’da Müslümanların hiçbir sivil toplum kuruluşu yok. Bizim buluşma mekânımız camiler, bir şey yapacaksak orda yaparız.
Ama son 14-15 yıl için Etiyopya’da şöyle bir durum var. Müslümanlar ve Hristiyanlar eşit. Bize kötü muamele yapılmıyor. Belki de kötü muamele olsa daha iyi olacak. Çünkü her geçen gün kimliğimizi unutuyoruz. Camilerimiz çok eski, 120 yıllık. Fakat kiliseler öyle değil onlar çok modern. Ve bizler ülkemizi yabancılara gezdirirken eski yıkıntı camilere değil de modern kiliselere götürüyoruz, geliştiğimizi anlatabilmek için. Gerçi şöyle komik de bir durum var. En büyük camimizin ismi Mosqutalian. Bu ne demek? İtalyanların işgal yıllarında yaptığı cami demek. Buradaki liderleri ikna etmek için yapmışlar.
Bugün Avrupa’da minare karşıtlığı yapanlar orada çıkarları için cami yapıyorlar ne garip. Ferhan biraz da kültürel hayatınızdan bahseder misin?
Klasik Afrika kültürü diyebiliriz bizim ülkemiz için. İnjera, (buğday yemeği) Kitfo, (haşlanmış et) Şuru, (çorba) Fül(fasulye) yiyoruz biz de. Ülkemizin çok fazla müzisyeni var. Bunlardan bir kısmı Müslüman. Mesela Ali Birra en ünlü Etiyopyalı Müslüman müzisyen. Kanada’da yaşıyor 8 dil biliyor, süper biri. Hem ilahi hem şarkı söylüyor. Başkent AddisAbaba da 7-8 tane sinema var. Onun dışında sinema yok. Zaten tüm sinemacılar Hıristiyan.
Bizde sporculuk çok önemli. Müslümanlardan da atlet olanlar var. Fatuma Roba, Derartu Tulu bunlardan ilk aklıma gelenler. Bir de Amcam gibi dışarıya gidip farklı şeyler öğrenerek gelenler var. Amcam Nasır Adem Hassen. Kenya Nairobi’de grafik tasarımcılığı öğrendi ve şimdi ülkemizde Müslümanların reklam işlerini yürütüyor beni de Türkiye’ye o yolladı, tıp okumamı da o tavsiye etti. Yasin Nuru var o da muhasebeci ama televizyonlarda Müslümanların haklarını savunuyor. Jamal Ahmad’da öyle televizyon programcısı ve Müslümanlardan bahseder hep.
Biraz da özele girecek olursak amcanın senin tıp okumandaki bu kadar etkisi neden?
Ben babamı 5 yaşındayken kaybettim. O kötü bir hastalıktan vefat etti. Onu tedavi edecek hiç doktor yoktu. Amcam çabaladı ama düzelmedi. Ve bana sen doktor ol bir daha kimseyi kaybetmeyelim dedi. Ben de o zaman kendime söz verdim. Amcam beni Türkiye’ye yolladı ve bana dedi ki senin sıradan bir doktor olmanı değil Zakir Naik (Hindistanlı bir doktor) gibi olmanı istiyorum dedi.
Zakir Naik dünyadaki en büyük doktor bence ve o sadece tıbbı değil her şeyi biliyor. Birçok Hıristiyan’ın Müslüman olmasını sağlamış birisi.
Peki, Türkiye’ye gelmeden önce Türkiye hakkında ne biliyordun ne bekliyordun?
Ben öncelikle Suriye’yi istiyordum Beşşar Esad’ı seviyorum çünkü. Ama sonra Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e yaptıklarını gördüm televizyonlarda. Amcam da ben de şunu dedik Türkiye Müslümanların kırılan kılıcı, kılıç yeniden dövülebilir. Buna hizmet etmek gerek ve Türkiye’de Zakir Naik gibi insanlar da var onların arasına katılmak gerek…
İnşallah umduğunu bulursun ülkemizde Bizler Necaşi sen de Bilal olmak niyetiyle…
Yusuf Ziya Gülen konuştu