İlk bakışta dünyaya gözleriyle değil de dişleriyle de bakıyor intibaı uyandırıyor. Gözbebekleriyle birlikte dişleri de gülümsüyor; öyle kahkaha filan değil, bildiğimiz tebessüm… Orta boylu, dolgun, hatta irice diyebileceğimiz bir beden üzerinde yükselen yine dolgun diyebileceğimiz bir başın en çok siyah beyaz fotoğrafta kendisini ele veren ön yüzü kalbinin ön yüzü aynı zamanda…
Bulanacak kadar hırçınlığı yok, hiçbir zaman da olmamış… Boğulacak kadar derinliği de… O yüz bulantıdan ve boğuntudan azade bir yüz…
Sıcak edebiyatın iyi takipçilerinden, dolaşımda olan dergilerin…
Edebiyat muallimi olarak her ne kadar talebelerine müfredatı işlese de müfredata dâhil olmayan bir dinamikliği, bir öğrenme ve üretme cehdi var.
Yüzüyle, yürüyüşüyle, duruşuyla kendi de, edebiyatta hemen herkes… O “herkes”ten aldığını, süzdüğünü, öğrendiğini kendisi yaparken, çokça çabayla, biraz ayakta ve hayatta kalma duygusunun saikiyle yapıyor.
Yazıp dizdiklerinde, yapıp ettiklerinde, anlayıp söylediklerinde parmak izlerini görmek mümkün… O parmak izlerinden kendisi de şikayetçi değil, yahut o parmak izleri olduğu için yazıp çözdüklerinde, söyleyip serdiklerinde kendisi…
Bütün bunlara, uğraşına, eylemine, çabasına da ön dişleriyle bakıp gülümsüyor.
Cömertliğine, sakinliğine, söz dinlemesine diyecek yok
Dişiyle tırnağıyla kendi yeteneğini bir noktaya getirmek isteyen, azm ü cehd ü gayret eden yüzlerce, binlerce Anadolu çocuğundan biri olduğunu bilerek, biricik olmanın, biricik kalmanın ne kadar zor olduğunun, formel eğitimin, formel aile yaşantısının insanın biricikliğini ortaya çıkarmadığının ziyadesiyle farkında…
Dost canlısı, hesapsız… Edebiyatla ilişkisi hem hesaplı, hem hesapsız…
Cömertliğine, sakinliğine, söz dinlemesine diyecek yok…
Kendisinden bir derviş çıkarmak için ruhunun ocaklarına odun taşıdıkça hamlığının farkına varıyor, bu iyi…
Muhalifliği mutedil…
Mustafa Uçurum bu, şair kardeşimiz…
Şiirlerini Tenhalayın Kalbimi ve Dünya Telaşı adıyla kitaplaştırdı.
Martı, Yitik Düşler, Polemik ve Tasfiye dergilerini çıkaran ekipte yer aldı.
Pek çok dergide yazdı, yazıyor.
Yüzünün kumar oynadığı, zar attığı görülmemiştir.
Böyle biliriz.
Mehmet Aycı yazdı